Engin Özpınar
Engin Özpınar

Suriye’de savaşın ekonomik bedeli: 226 milyar dolar

Dünya Bankası, Suriye’deki savaşın bedelini belirledi: 6 yılda 226 milyar dolarlık kayba uğramış ülke ekonomisi.

Ancak bu görülebilen kayıplara dayanan bir hesaplama.

Şu aşamada yıkımın görülemeyen kısımlarının varlığı da düşünüldüğünde bedelin daha da ağırlaşmasından endişe duyuluyor.

Dünya Bankası’nın elindeki verilere göre her 10 Suriyeliden 6’sı aşırı yoksulluk içinde.

Savaş koşullarında yaşamını yitirenlerin sayısının 400 bine çıktığı tahmin ediliyor.

Konutların yüzde 7’si kullanılamaz durumda, yüzde 20’si de ağır hasarlı.

Tıbbi merkezlerin yüzde 16’sı yerle bir olmuş, diğerleriyse kısmi yıkım içinde hizmet vermeye çalışıyor.

Savaşın bedelinin bu rakamlarda kalmayacağı kesin.

İyi de bu işin sorumlusu kim olacak, kimler olacak? Onu da artık dile getirmek gerekir.

Batılıların ilan edeceği suçlu belli: Onlar Suriye’yi bu hale getirenin Esad olduğunu ileri sürecekler.

Peki, başta ABD ve İsrail olmak üzere Batı’nın yaptıklarının, örneğin IŞİD’i icat etmelerinin, besleyip büyütmelerinin hesabı sorulmayacak mı?

Anlaşıldığı kadarıyla, ileride bir hesaplaşma durumuyla karşılaşacaklarını düşünmeye başlamışlar.

Tabii, endişelenmekte haklılar. Çünkü Suriye’de kimin ne yaptığını en iyi onlar biliyor.

Ve şu sözler, şimdiden savunma pozisyonuna girdiklerini gösteriyor:

“Suriye’de çatışmalar başlamadan önce, 7 ay boyunca, barışçıl gösteriler devam ediyordu. Ancak Beşar Esad rejiminin müdahalesiyle ülkedeki durum iç savaşa dönüştü.”

Ama yağma yok! Her şey dünyanın gözü önünde oldu ve kayda geçirildi… (Kaynak: Dünya Bülteni)

 

İsrail ve Af Örgütü’nün takkesi düştü

Tel Aviv bu kez fena yakalandı.         Ne var ki, kendisi yakalanırken merkezi Londra’da bulunan Uluslararası Af Örgütü’nü de peşine taktı.

Ne olmuştu?

Olan şuydu: Çoğunlukla Suriye rejimini ve Esad’ı suçlayan örgüt, nasıl olduysa İsrail’in aleyhine karar aldı.

Karara göre Uluslararası Af Örgütü, işgal topraklarında üretilen İsrail ürünlerine boykot kampanyası başlatıyordu.

Vay, sen misin bunu yapan!

Netanyahu hükümeti, ilk olarak Af Örgütü’ne İsrail’den yapılan bağışların vergiden muaf tutulma uygulamasını kaldırdı.

Ardından da, örgüte yönelik daha sert adımlar atılacağını belirterek gözdağı verdi.

Tel Aviv’in takındığı tavırdan, “Parayı İsrail vatandaşlarından alıyorsun, sonra kalkıp Filistinlileri savunuyorsun” anlamı çıkıyor.

Hak, hukuk, adalet… İnsan hakları ihlalleri… Bunların hepsi boş laflar.

Öyle anlaşılıyor ki, “Şam yönetimi şöyle saldırdı, böyle öldürdü, kimyasal silah kullandı” gibi başlıklarla bugüne değin yayımlanan Af Örgütü bildirileri ısmarlama bildirilermiş.

Tabii sürpriz olmadı, tahmin edilen şeylerdi.

Tek farkı gizli ilişkilerin üzerindeki örtünün kalkması oldu.

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X