Bursa’nın kuruculuğunu ve önderliğin yaptığı bir federasyon var.

Türkiye Tarihi Çarşılar Federasyonu’nun kurucusu ve merkezi Bursa.

Başkanlığını da Çarşı’dan tanıdığımız değerli bir büyüğümüz olan Muhsin Özyıldırım yapıyor.

Dün bir kahve içimi Tarihi Çarşılar Federasyonu’nu merkezine uğradık.

Büyükşehir Belediyesi’nin tarihi binasındaki ofiste Başkan Özyıldırım ile sohbet ettik.

Özyıldırım aynı zamanda Bursa Tarihi Hanlar ve Çarşılar Birliği’nin de Başkanı.

Ankara’dan esnaf adına üç önemli beklentilerinin olduğundan bahsetti.

Bunlardan ilki, tarihi çarşıların bulunduğu bölgelerin yurt genelindeki yönetiminin esnaf ve yerel yönetimlerden oluşacak özel bir birim tarafından sağlanması.

Bu amaçla tarihi çarşı bölgelerinine özel statü istiyorlar.

Başkan Özyıldırım üstüne basa basa vurguluyor.

Başka bağrışımlara neden olacak özerk değil, özel bölge statüsü istediklerini anlatıyor.

İkinci önemli beklenti ise Perakende Yasası’ndaki boşlukların doldurulması.

Yasa çıkmış ama Başkan Özyıldırım eksiklerinin fazla olduğuna dikkat çekiyor.

Bu amaçla da bir hazırlık yapılmış.

Üçüncü ve sonuncu beklenti de ülke genelindeki tarihi çarşıların Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca tanıtımın artırılması.

Üç önemli beklentiye ilişkin dosyalar Ankara’da AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Çiğdem Karaarslan’a sunulmuş.

Federasyon Başkanı Özyıldırım, Karaarslan’dan bu konuda yakın ilgi gördüklerini ve taleplerinin ilgili bakanlıklarca değerlendirilmesi konusunda söz aldıklarını söyledi.

Yine Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki’den de taleplerine olumlu karşılık bulduklarını hatırlattı.

Ülkemizin ekonomik barometresi konumundaki çarşılara dönük beklentilerin siyaset ve yasa koyucu kurumlar tarafından da dikkate alınması sevindirici.

Ülke genelinde 100 il ve ilçe çarşı birliğinin bir araya gelerek oluşturdukları ve bugün için 100 bin dolayında esnafın temsil bulduğu Federasyon, Ankara’dan verilen sözlerin tutulmasını istiyor.

Özyıldırım, Başbakan Yardımcısı Bursa Milletvekili Hakan Çavuşoğlu’nun da kendilerine destek verdiğini sözlerine ekledi.

 

Nereden nereye

 

ABD’de ülkemizi ekonomik ve siyasi anlamda kıskaca almayı hedefleyen bize göre düzmece bir dava var. 

New York’ta görülen Reza Sarraf davası ülke gündemimizin ilk sıralarına oturdu.

Davanın tanıkları arasındaki bir isim Bursa’yı da yakından ilgilendiriyor.

Ülkemiz aleyhine muhtemel olumsuz sonuçlar doğuracak bir davaya Bursa’dan geçen dönem CHP Milletvekili seçilen Aykan Erdemir tanık olarak davetli.

Erdemir sadece tanık değil, devletin elindeki bilgi ve belgelere göre de o kumpas davasına Türkiye’den belge kaçıran, sunan bir isim olarak da adı geçiyor.

Açıkçası, Erdemir ülkemiz aleyhine ‘casusluk’ yapan bir kişi olarak devlet kayıtlarına girdi ve hakkında bir diğer firari murakıpla birlikte yakalama kararı çıkarıldı.

Kendisi zaten ABD’de yaşıyor.

Yani firari durumda.

Ne hazindir ki, bir insan için herhalde hakkında ortaya atılacak en ağır suçlamalardan biri ülke aleyhine casusluk yapmaktır.

Hakkındaki iddia kesinleşirse, ülke tarihinde de adı bu şekilde anılacak. Belki de yurttaşlıktan çıkarılacak, bir daha Türkiye’ye gelemeyecek.

Adı geçen eski vekil partisince Bursa’dan aday gösterildiğinde o cenaha yakın bir meslektaşım kendisi için, “Bu adam Fethullahçı” demişti.

O vakit bu tespit bize çok inandırıcı gelmemişti. 

Şimdi görüyoruz ki, ABD’de FETÖ’cülerle kol kol gezen, konferans konferans Türkiye aleyhtarlığı yapan bu isim meğer bir projenin parçasıymış.

O projenin meyveleri şimdi toplanıyor.

15 Temmuz’da sapanla FETÖ’cü pilot ve darbeci hain kovalayan milletimiz bu kumpasın ve o değirmene su taşıyanların da farkındadır.

17-25 Aralık ve 15 Temmuz’da yapılamayanı, sonucu şimdiden belli bir dava ile başaracaklarını sananlar yine hüsrana uğrayacaklardır.