Avatar
Selahattin Adıgüzeller

Temayülde üç aday, kongrede tek!

AK Parti, olağan ilçe kongreleri başladı…

Her zamanki gibi her ilçede tek başkan adayı çıkıyor. O aday da Genel Merkez’in ya devam etmesini istediği ya da yeni atadığı isim oluyor…

Onların dışında başka bir adayın çıkma ihtimali çok zayıf!

Demokrasi delikanlılığı yapıp çıksa da seçilme hiç şansı yok!

Yanlışlıkla seçilse bile 23 Nisan dışında o başkanlık koltuğuna oturması mümkün değil!

 

*

 

AK Parti’de delege olmak, ilçe, il başkanı, milletvekili hatta bakan olmaktan zor gerçekten de!

Genel Merkez’in atadığı ismi kongrede de seçmek yani tasdik etmek zorunda!

Atanmışı sandıkta seçmeye gitmezse ne olur?

Çok şey olur…

Davranışı protesto olarak görülebilir, “Vaayy, demek bizim atadığımız ismi beğenmedin ha!” diye düşünebilir parti büyükleri…

 

*

 

“Biz gönlümüzden geçen ilçe başkan adayını, istişare toplantılarında, temayül yoklamasında seçmiştik. Ne gerek var bu karda kışta bir daha sandığa gitmeye? Ankara’nın seçtiğinin başımızın üstünde yeri var…”

Böyle bir savunmayla da kurtulamaz delegeler…

Aday içlerine sinse de sinmese de seve seve giderler sandığa…

Bilirler ki, asıl temayül yoklaması kongrelerdir!

Genel Merkez, atadığı veya uygun gördüğü isimde bir yanlışlık yapıp yapılmadığını, o kongreye katılım oranına bakarak test eder…

Kongreye katılanların sayısı, temayüle katılanlardan bir fazla çıkması yeter, doğruluk payı için!

 

*

 

Garip ama gerçek…

AK Parti’nin tek adaylı kongrelerine katılım oranı da heyecanı da, diğer partilerin birden fazla adaylı kongrelerine katılım oranından yüksek oluyor…

Neden mi?

Onu da siyaset bilimcileri, sosyologlar araştırsınlar…

Vardır elbet sebepleri!

 

İki yorum bir gerçek!

 

Reza Zarrab’ın duruşmasını izleyen haberciler arasında Gezi’ci olarak bilinen Cüneyt Özdemir de var…

O bile duruşmada gördüklerine isyan ediyordu önceki gün…

“27 yıllık gazeteci-televizyoncu deneyimlerime bakarak, duruşmada bir dalavere döndüğünü rahatlıkla söyleyebilirim. Mahkeme heyetinin niyeti, Zarrab’ı yargılamak yerine devletimizin yöneticilerini ve bazı bankalarımızı zan altında bırakmak olduğu açıkça görülüyor” diyordu canlı yayınındaki yorumlarında…

CHP eski milletvekili emekli büyükelçi Şükrü Elekdağ’ın basında çıkan açıklaması da, bu görüşü destekler nitelikte…

O da, “Hayatım boyunca, ABD ve Avrupa’nın bir Türk Cumhurbaşkanının üzerine bu kadar çok ve acımasızca gittiklerini görmemiştim. Tayyip Bey’e karşı inanılmaz bir baskı var” diyor…

Bu samimi açıklamalar, ülkemizin dış politikadaki durumunun acı özeti gibi!   

 

Bu maça gitsem mi gitmesem mi?

 

Maşallahı var, Bursaspor son yedi maçtır yenilmiyor…

Övünmek gibi olmasın, yeşil timsahların bu başarısında benim yaptığım totemin katkısı da büyük!

Son dört haftadır, totem yapıp Bursa’daki maçlarını stada izlemeye gitmiyorum…

Sonuç ortada…

Fakat bu hafta sonu Fenerbahçe maçı var…

Gel de gitme!

İşin kötüsü totemimi sosyal medyadan da övünerek duyurmuştum…

Maça gidersem ve Bursaspor galip gelirse, totemim fos çıkacak…

Yenilirse, bu kez basın tribünündeki arkadaşlar Nilüfer Deresi’ne kadar kovalayabilir…

Stada mı gideyim, televizyondan mı izleyeyim?

Ne dersiniz?

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X