Engin Özpınar
Engin Özpınar

Trump’ın ambargo ve fiyat ilişkisine aklı ermiyor

Bir yandan “İran’dan petrol almayın” diyor ama diğer yandan OPEC üyelerini petrol fiyatlarında indirime zorluyor.

Böylesine çelişkili kararlar alan lider Trump’tan başkası olabilir mi?

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, ABD Başkanı’nda bir akıl yürütme sorunu olduğunu anlamış olmalı ki, yardımcı olmaya çalışıyor:

“Başkan Trump’ın petrol fiyatlarının azaltılmasına yönelik çağrısına duyarlıyım. Eğer sonuna kadar akıl yürütürse İran’ın petrol satabilmesinin fiyatlar için iyi olacağının farkına varacağını düşünüyorum.”

Macron’un ne demek istediğini anlamış mıdır acaba Trump?

Haydi Fransa Cumhurbaşkanı onu uyandıramadı diyelim, Wall Street Journal’ın uyarısına da mı kulak asmıyor ABD Başkanı?

“Amerika’nın İran’a yönelik ekonomik yaptırımları, petrol ithal eden ülkelerin başka kaynaklar aramasını gerektirebilir.

Amerika’daki benzin fiyatlarının da son dört yılın en yüksek seviyesine ulaşması Trump yönetimini İran petrolüne uyguladığı ambargoyu gözden geçirmek durumunda bırakabilir.”

WSJ’nin haberine göre İran’a yönelik yaptırımların devreye girmesinin ardından petrol tüketiminde günde 500 bin varillik açık çıkacak.

Sorun, bu açığın nereden ve nasıl kapatılacağında.

Ama Trump bunu bırakmış, fiyatlara takmış, OPEC’e tehditler savuruyor:

“Fiyatları artırmayın, azaltın! Yoksa bu korkunç fiyatların daha da artmasına sessiz kalamayız.”

Ne demek istiyordu Macron?

Trump’ın aklı varsa, aklını kullanabiliyorsa İran’a petrol ambargosu uygulamaz, demek istiyordu.

Bunu anlamayacak ne var, diye sormayın çünkü ABD’nin başkanı olan adam, ne yazık ki, en mantıklı çözüm önerilerini bile kavramakta zorlanıyor…

 

Kissinger: İşbirliği, ABD ve Çin için tek doğru seçenek

 

Çin Devlet Konseyi üyesi ve Dışişleri Bakanı Wang Yi, New York’ta, ABD’nin eski Dışişleri Bakanı Henry Kissinger’ı ziyaret etmiş.

Ziyaret sırasında ABD-Çin ilişkileri gündeme gelince konuk Bakan, Trump yönetiminden yakınmış.

Wang Yi, “Son dönemde sıklıkla ABD’deki bazı güçlerin Çin’i karaladığını ve düşmanca duygular yarattığını” ileri sürerek bu durumun ilişkilerde ciddi hasara yol açtığını söylemiş.

Çin Dışişleri Bakanı bu durumun hem iki ülkenin hem de uluslararası toplumun ortak çıkarlarına aykırı olduğunu savunmuş.

Konuğunu dikkatle dinleyen Kissinger da, ABD-Çin ilişkilerinin uzun vadeli gelişmesi konusunda iyimser olduğunu söylemiş. Duayen diplomat, “her iki tarafın da ikili ilişkilere daha geniş bir perspektiften bakması, uluslararası ve bölgesel sorunlarla küresel sınamalar üzerindeki işbirliğini ilerletmesi gerektiğini” ifade etmiş.

Ne var ki Kissinger, en önemli açıklamasını en sona saklamış. Kurt politikacı konuğunu geçirmeden önce görüşmeyi şu sözlerle noktalamış:

“ABD’de kimi düşmanca yorumlar ana akımın bakış açısını yansıtmıyor. Oysa işbirliği, ABD ve Çin için tek doğru seçenektir. Bu amaca ulaşma yönündeki çabaların sürdürülmesini arzuluyorum.”

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X