İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdür Vekili Abdullah Ayaz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 191 ülkeden yabancının ikamet ve çalışma izniyle Türkiye’de kaldığını söyledi.

Yaklaşık 6 yıl önce Suriye’de başlayan iç karışıklıklardan sonra o bölgedeki insanların Türkiye’ye sığınmaya başladığını hatırlatan Ayaz, Türklerin, din, kültür, örf ve insanlığa yakışır bir şekilde Suriyelilere kucak açtığını dile getirdi.

Türkiye’de 3,4 milyon Suriyelinin yaşadığını aktaran Ayaz, bunlardan yaklaşık yüzde 7’sinin yani 228 bin Suriyelinin geçici barınma merkezlerinde olduğunu anlattı.

Ayaz, Suriyelilerin Türkiye’ye giriş yapmasından itibaren kayıtları, kimlik belgelerinin çıkartılması, güvenlik soruşturmalarının tamamlanması ve ülke içerisindeki her türlü iş ile işlemlerin Göç İdaresi Genel Müdürlüğü ve il müdürlüklerince gerçekleştirildiğine işaret etti.

Suriyelilerin toplumda uyum içerisinde yaşamaları ve barınmaları ile Suriye’ye dönüşleriyle ilgili çalışmalar yaptıklarını vurgulayan Abdullah Ayaz, şunları kaydetti:

“Fırat Kalkanı Harekatı’nın bitmesinin ardından Türkiye’deki 75 bin Suriyeli Fırat Kalkanı Harekatı’nın yapıldığı bölgelere dönüş yaptı. Cerablus’a 55 bin, 20 bin kişi de Azez, Er Rai ve El Bab’a geri döndü. İdlib’deki iyileşmelerden sonra da Suriyeli misafirlerimizin oraya dönüşleri hızlanmış durumda. Onların dönüşlerini kolaylaştırmak adına çalışmalara hız vermiş bulunmaktayız. Önümüzdeki dönemde Suriye’deki iyileşmelere bağlı olarak daha yoğun bir dönüş olacağına inanmaktayız. Fırat Kalkanı bölgesi de örnek olduğu gibi eğer Suriye’nin içerisinde güvenlik sağlanırsa, Suriyelilerin ülkelerine dönmek istedikleri yönünde bir iradeleri olduklarını gördük.”

“Kimlikten önce güvenlik soruşturması yapılıyor”

Suriyelilerin Türkiye’deki asayiş olaylarına karıştıkları ve çok fazla suç işlediklerine dair bir algı olduğunu, Genel Müdürlük olarak bu algıdan rahatsızlık duyduklarını ifade eden Ayaz, “Rakamlar da bu algının yanlış olduğunu söylüyor. Emniyet Genel Müdürlüğü verilerine göre, Suriyelilerin Türkiye genelindeki asayiş olayları içerisindeki oranı yüzde 1,5 düzeyinde. Bu suçların önemli bir kısmı Suriyelilerin kendi aralarında, kendi toplumları içerisinde gerçekleşmiş ancak maalesef çok fazla suç işlediklerine dair yanlış bir algı var.” diye konuştu.

Ayaz, Suriyelilerin kimlik almadan önce güvenlik soruşturmalarının yapıldığını, soruşturmadan geçenlere kimliklerinin verildiğini vurguladı.

“Suriyeliler çalışıyor, üretiyor”

Ayaz, dünya genelinde göçmenlerle ilgili yapılan araştırmalarda, göçmenlerin, bulundukları ülke ekonomisine hiçbir zamanda negatif etki vermediği sonucunun ortaya çıktığını vurguladı.

Türkiye’deki Suriyelilerin yüzde 93’ünden fazlasının şehirlerde yaşadığını ve ekonomik faaliyete katkı sağladığını dile getiren Ayaz, şöyle konuştu:

“Devletimizin Suriyelilere doğrudan maddi yardımı yok. Suriyeliler genellikle çalışıyor, üretiyor ve ülke ekonomisine katkı sunuyor. İş gücü ihtiyacı olan alanlarda gerçekten çok önemli bir açığı kapattılar. Suriyeliler özellikle tekstilde, ayakkabıcılıkta ve tarımda iş gücü sağlıyor. Göç İdaresi Genel Müdürü olarak Suriyelilerin ülke için bir risk oluşturduğu veya özellikle ekonomide negatif bir etkiye sahip oldukları kanaatine sahip değilim. Biz Suriyelileri konuşuyoruz ama ülkemizde sadece Suriyeliler yaşamıyor. 191 ülkeden ikamet izni sahibi insanlar var. Göç ülkeler için büyük fırsatları da getiriyor. Suriyelilerin yanlarında Türkiye’ye ciddi miktarda para getirdikleri kesin.”