Dr. Mete Ekşioğlu
Dr. Mete Ekşioğlu

Unut gitsin deme bana

Boğazında düğümlenen hıçkırık olayım, Unutma beni unutama beni, Gözünden damlayamayan göz yaşın olayım, Unutma beni, unutama beni. Mekânın cennet olsun Esmeray. O güzel sesin ve kalbin halen hatırımızda.

Alzheimer denilen bir hastalık var. Yavaş yavaş bazı şeyleri unutmaya başlıyorsunuz. Sonlarına doğru en yakınınızdakileri bile tanıyamıyorsunuz. Yatağa bağlı hale geliyorsunuz ve kaçınılmaz son gelip çatıyor.

Alzheimer hastalarının beyninde bulunan ve plak adı verilen bazı noktalardan yapılan biyopsilerde buraların bazı protein parçacıkları ve şeker moleküllerinin birleşmesinden oluştuğu bulunmuş.

Bu nedenle Alzheimer hastalığa Tip 3 şeker hastalığı da deniliyor. Yani çoğu zaman yazılarımda hatırlattığım gibi yine işin içinde şeker molekülleri var ve proteinleri yoldan çıkartarak bu kez de bu zalim hastalığın oluşmasına neden oluyorlar.

Alzheimer hastalığı Alman psikiyatri ve nöropatoloji uzmanı Dr. Alois Alzheimer tarafından 110 yıl kadar önce tanımlandı. Genellikle 60 yaş civarı başlıyor. Yaşlanma ile değil, beyin dokusunun bozulmasının ve anormal süreçlerden geçmesinin sonucunda oluşuyor. Hastalıkta önce günlük aktiviteler bozulmaya başlar.

Hasta yavaş yavaş kendini ifade edemez hale gelir, çevre ile ilişkileri bozulmaya başlar, muhakeme yeteneği ve algılama bozulur. Daha ileride kişilik bozuklukları ve buna bağlı bazı psikolojik sıkıntılar başgösterir. Nihayetinde hasta kendine bakamayacak duruma gelir. Yatağa bağlı kalabilir.

Bu durum hastanın yakınları için de çok üzücüdür. O neşeli, zeki, canlı insan adeta yaşayan bir ölü gibidir. Altından idrarını, dışkısını almak zorunda olduğunuz biri haline gelmiştir. Tüm aile de etkilendiği için hastalık sosyal yönden de önem taşımaktadır.

İyi beslenmek, spor yapmak inanılmaz derecede yarar sağlamaktadır. Bu konuda zaman zaman hem daha önceki yazılarımda bilgiler verdim hem de yeni çıkan bilgileri de vermeye devam edeceğim.

Harward Tıp Okulu’nun belleği iyileştirme konusunda çok önemli uyarıları vardır.

1- Fiziksel zindelik ile beyin zindeliği kol kola gider. Bu nedenle egzersiz bu hastalığı önlemede çok etkilidir.

Hem kronik bazı hastalıkları (şeker, yüksek tansiyon, stres gibi) önlersiniz hem de beyin hücrelerini besleyen nörotrofin denilen bazı maddelerin miktarını artırırsınız.

Özellikle yürüme ve bahçe işleri bu konuda çok etkili bulunmuştur.

2- Eğitim seviyeniz ne olursa olsun öğrenmeye, okumaya devam edin. Yeni hobiler yaratın. Bulmacalar çözün, zekâ oyunlarına ve bulmacalarına merak sarın.

3- Kronik sigara içimi oksijen seviyelerini azaltarak beyin hücrelerinin fonksiyonlarını bozabilmektedir.

4- Beslenmenize çok dikkat edin ama en önemlisi vücudunuzu gerekli vitamin (özellikle E ve C) ve esansiyel yağlardan eksik bırakmayın. Katkılı gıdalardan, kızartmalardan, trans yağlardan ve şekerden uzak durun.

5- Asla uykunuzdan taviz vermeyin. İyi bir uyku kesinlikle çok yararlıdır. 6- Çevre ile olan ilişkilerinizi koparmayın.

Erken sayılabilecek bir yaşta ölen Dr. Alzheimer’ın güzel bir sözü var: Hiç aklına gelir miydi, hiç aklına gelmeyeceğim…

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X