1990 yılıydı… Bursa Emniyet Müdürlüğü kapısından girdi. 3 farklı dönemde toplam 10 yıl Bursa’da görev yaparken, Şube Müdürlüğü ve Emniyet Müdür Yardımcılığı rütbelerini taktı.

İyi bir polis olması yanında, haktan yana ve güven veren yapısıyla bizden biri oldu, kentle bütünleşti. O da Bursa’yı çok sevdiği için çocukları ve torunları halen Bursa’da yaşıyor.

2009 yılında Emniyet Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yaparken imzasız bir mektupla kurulan kumpas Celal Uzunkaya’nın meslek yaşamından 4 yılı çaldı, ama itibarını sarsamadı.

Nitekim…

17-25 Aralık sonrası ilk iade-i itibar yapılan isimler arasında yer aldı.

İzmir Emniyet Müdürü olarak hem FETÖ hem terör operasyonlarında çok başarılı grafik çizince Akdeniz’de turizmi baltalayan teröre karşı Antalya Emniyet Müdürü atandı.

Bu görevdeyken yaş haddinden emekli olup Bursa’ya dönmeyi beklerken de geçen yıl sürpriz atamayla Emniyet Genel Müdürü olarak Ankara’ya döndü.

Teşkilatı toparlayan, huzura kavuşturan çalışmalara imza atarken, vatandaşın huzuru için de güvence oldu.

Nitekim…

21 Nisan’da Ankara’daki şehit cenazesinde CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelen topluluğun önüne geçerek “Beni çiğnemeden dokunamazsınız” dedi.

İlginç olan da şu:

Bu sütunlarda çarşamba günü, Uzunkaya’nın 15 Temmuz şehidinin çocuğuyla fotoğrafını “Çocuğun masumiyeti, dedenin şefkati” başlığıyla yayınladık. O da sabah erken saatte gönderdiği mesajla teşekkür etti.

Derken…

Aynı günün gece yarısı internet sitelerindeki son haberlere bakarken resmen şok yaşadık. Haberde, Celal Uzunkaya’nın görevden alındığı yazıyordu.

Gece sürprizini konuşurken, “Hayatta bazen beklenmedik şeyler oluyor” dedi ve şunu söyledi:

“Görev anlayışım olarak övünçle şunu söyleyebilirim: Çizgimde hayatım boyunca iniş-çıkış, eğilme-bükülme, kırılma çok şükür hiç yaşanmadı.”

Ardından…

“Bu tür gelişmeler memuriyette oluyor” dedi ve ekledi:

“Bizi buraya uygun gören makamın, görevden almayı da uygun bulmasına eyvallah diyorum. Meslek anlayışımız, adabımız, devlet tecrübemiz budur.”

 

Bursa’daki dostlarına selamı var

 

Kolay değil… Polislik yaşamının neredeyse üçte biri, neredeyse 10 yıl Bursa’da görev yaptı, terfi heyecanını yaşadı. O nedenle, Bursa’da çok dostu var.

Geçen yıl…

Antalya’da görev yaparken yaş haddinden emekli olup Bursa’ya döneceği günü bekliyordu. Şimdi 1.5 yıl başarıyla sürdürdüğü Emniyet Genel Müdürlüğü görevinden alındıktan sonra Bursa’ya şu mesajı gönderdi:

“Bursa’daki dostları seviyoruz, herkese çok selam söyleyin.”

 

Şehir Hastanesi’nde muayene 3 günde katlandı, ameliyat başladı

 

Taşınma işlemi geçtiğimiz hafta sonu gerçekleşti, fakat Bursa’nın sağlık üssü olarak kabul ettiğimiz Şehir Hastanesi polikliniklerde hasta kabul etmeye salı günü başladı.

İlk gün…

2 bin 500 civarı poliklinik muayenesi yapıldı ki, yeni bir hastane için, üstelik kent merkezine uzak bir hastane için çok önemli bir rakam.

Dün akşam ise…

Yani perşembe günü muayenelerin sona erdiği saatte ortaya çıkan rakamlar Şehir Hastanesi’nde rekora doğru gidildiğini gösteriyor.

Çünkü…

3 gün içinde, günde ortalama 500 artarak perşembe günü 3 bin 500 muayene yapıldı. Yine perşembe günü yapılan ameliyat sayısı 65’e ulaşırken, 16 da doğum yaşandı.

Ayrıca…

Hasta yatağındaki doluluk sayısı 211, yoğun bakımdaki hasta sayısı da 60 olarak üçüncü günün kayıtlarına geçti.

 

Adalet’te Bursa buluşması

 

AK Parti Bursa geçmiş dönem milletvekili Zekeriya Birkan ve Bursa Cumhuriyet Başsavcısı Uğurhan Kuş geçen hafta Adalet Bakan Yardımcısı olarak görevlendirildiler.

Bursa’dan Ankara’ya giderek göreve başlayan Birkan ve Kuş’un ilk ziyaretçileri arasında AK Parti Bursa Milletvekilleri de vardı.

Müfit Aydın, Osman Mesten, Mustafa Esgin, Ahmet Kılıç, Vildan Yılmaz Gürel’in ziyaretleri, “Adalet Bakanlığı’nda Bursa buluşması” görüntüsü verdi.

 

Siyaset merak ediyor: Babacan ve Davutoğlu partileri ne yapar?

 

Günlerdir… Gittiğimiz her yerde “Ali Babacan’ın kuracağı parti ne yapar?” ve “Ahmet Davutoğlu parti kurar mı?” sorularıyla karşılaşıyoruz.

Böyle bir konuda elbette kimse uzman değil. Siyasetin nasıl şekilleneceği, yarın neler olabileceği bilinemiyor.

Bununla birlikte…

1983’ten bu yana tüm siyasi partilerin kuruluş süreçlerini yaşayan bir gazeteci olarak soranlara şunu söylüyoruz:

Bir…

“Bugüne kadar bir partiden koparak kurulan partilerin hiçbiri sonuca ulaşamadı. Üstelik aralarında doğrudan Meclis’te grup kuran ve hükümet ortağı olarak başlayanlar vardı.”

Şunu anımsatıyoruz:

“AK Parti koparak kurulmadı. Fazilet Partisi kapatıldığında Saadet Partisi’ne girmeyip AK Parti’yi kurdukları için siyasi sosyolojisi farklı.”

İki…

“AK Parti kuruluşunda Prof. Dr. İsmail Tatlıoğlu ayrılmasaydı Ali Babacan diye biri olmayacaktı. O da Kemal Derviş’in ekonomik politikalarını sürdürerek başarılı oldu. Siyasi bir lider özelliği sergilemese de, çok iyi bir teknokrat olduğu ortada.”

 

Dolandırıcılar yarışıyor

 

İletişimin gelişmesi, soysal medyanın etkisi dolandırıcıların iştahını kabartıyor.

Kimi banka adreslerini benzetiyor, kimi korkutuyor, kimi hediye dağıtıyor. Şimdi de devletin vermediği kredi kartı aidatlarının geri alınması için başvuru çağrısı yapılıyor.

Üstelik…

Öyle boyuta ulaştı ki, vatandaş inansın diye e-devlet sitesi bile taklit ediliyor. Hem de birkaç farklı versiyonla.

Devlet bile olsa, kimse kimseye durup dururken “Gel sana para vereyim” demez. Aman dikkat, tuzağa düşmeyin,