Engin Özpınar
Engin Özpınar

Washington herkesi kör âlemi sersem sanıyor

Ne o, ABD Ortadoğu’daki terör örgütlerini desteklemekten vaz mı geçti?

IŞİD’i, El Kaide’yi, El Nusra’yı, İhvan hareketini ve diğerlerini öksüz mü bırakacak?

Başkan Donald Trump’ın Güvenlik Danışmanı Herbert Raymon McMaster’ın açıklamalarının doğurduğu sorular bunlar.

Haydi, ABD’yi geçelim ama İsrail’le Suudi Arabistan’ı ne yapacağız?

Suriye’deki IŞİD’e üçü birden destek vermiyor muydu?

Yoksa unutuldu mu sanıyor Washington, 6 yıllık Suriye iç savaşında yaşananları?

Ortada, insanı demir parmaklıklar arkasına götürecek kadar işlenmiş öylesine büyük savaş suçları var ki, örtbas etmenin de olanağı yok artık.

Tren yola koyuldu; bundan sonra daha neler çıkacak diye tir tir titriyor şüpheliler. Korkudan ölmektense itirafçı olmak fena mı?

Haydi söyleyin artık: Kimyasal saldırıların arkasında kim vardı? Suudi Arabistan mı, İsrail mi? Ya da ikisi birden mi? ABD de yanlarında mıydı?

McMaster uyanık. Türkiye ve Katar’ı hedefe koyarken Suudi Arabistan’ı koruma altına almaya çabalıyor. Diyor ki, “Suudi Arabistan yıllar önce bazı terör örgütlerini destekliyordu.” Yani, şimdi desteklemiyor. Söylemek istediği bu.

McMaster tüm bunları külahımıza anlatsın.

11 Eylül saldırılarını gerçekleştiren El Kaide’nin arkasında Suudi Arabistan’ın bulunduğunu itiraf edemiyorsa onun tek bir sözünü bile ciddiye almamak gerekir.

 

Trump ve Filistin politikasının iflası

 

ABD/İsrail Pandora’nın kutusunu açtılar bir kere… Bundan sonra kapatmak isteseler de kapatamayacaklar.

Filistin lideri Mahmud Abbas, “ABD’yle bir anlaşma yapmıştık. Onlar, İsrail’deki elçiliği Kudüs’e taşımayacaktı. Biz de onların talebi üzerine kimi uluslararası örgütlere üye olmayacaktık. Ne var ki sözlerinde durmadılar. O zaman biz de anlaşmayı bozuyoruz” dedi.

Abbas, Oslo anlaşmasını ve o tarihten bu yana yapılan diğer anlaşmaları artık kabul etmeyeceklerini belirtirken ABD’nin arabuluculuk pozisyonunu kaybettiğini ileri sürerek artık “uluslararası bir mekanizma” istediklerini bildirdi.

İnanılmaz bir durum: İmparatorluklar demek böyle zayıflıyor ve dağılmaya başlıyor.

Ve kaçınılmaz bir sona doğru yuvarlanıp gidiyor…

 

ABD yönetiminde Kuzey Kore çatlağı

 

ABD, Kuzey Kore karşısında resmen eğildi ve “Önşartsız görüşmeye hazırım” dedi.

Oysa Washington, görüşme masasına oturmak için “Kuzey Kore’nin silahsızlanmayı kabul etmesini” şart koşuyordu.

Anlaşılan o ki, Pyongyang yönetimi Trump’la kedinin fareyle oynadığı gibi oynuyor, bir sağdan bir soldan pençesini atarak dalgasını geçiyor.

Olacak şey değil!

Koskoca ABD’nin dış politikası yerlerde sürünüyor…

Dışişleri Bakanı Rex Tillerson, “Şart yok, haydi gel buluşalım” diyerek Kuzey Kore lideri Kim Jong-un’a mesaj gönderirken Beyaz Saray Sözcüsü Sarah Huckabee Sanders ise, Trump’ın görüşlerinin değişmediğini söylüyor.

Sözcünün sergilediği bakış açısı şöyle: “Kuzey Kore tehlikeli bir yolda ilerliyor. Kuzey Kore’nin eylemleri kendisinin de yararına değil.”

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X