Otomotivin kökenine inildiğinde karşımıza geçmiş zamanların meşhur Bursa tek yaylı arabaları çıkarken, tekstilde de ipeğin yüzyıllara dayanan yolculuğuyla karşılaşıyoruz.

Bugünlerde çok ilginç bir gelişme gerçekleşiyor; tekstil ve otomotiv sektörleri müthiş bir teknolojik işbirliğine imza atmak üzere.

Olay Gazetesi Yazarı Ahmet Emin Yılmaz bugünkü köşesinde ipek ve otomotivin yolunun nasıl kesiştiğini anlatıyor.

Yerli otomobil, Bursa ipeğinin canlanması için de umut oldu!

Doğal olarak… Başlık ilk anda, “Otomotiv makine ve metal sektörü ürünü. İpekse en narin tekstil ürünü. İkisi bir araya nasıl gelir sorusu akla geliyor.

Açıkçası…

Biz de, soruyu Bursa İpekçiliğini Geliştirme Derneği Başkanı Faruk Polat’a sorduk. Aynı zamanda Kent Markaları Danışmanı olan Polat söze “Öyle demeyin” diye başlayıp şu cevabı verdi:

“Hangi alan olursa olsu, artık ‘en hafif’ arayışı olarak kompozit ürün önem kazandı. Bursa ipeği stratejik madde olduğu için, otomotiv sanayinin de ilgi alanında. Bor için de aynı durum söz konusu.”

Sözlerini şöyle açtı:

“Otomotiv sektöründe uluslararası düzeyde çok büyük rekabet var. Bu rekabet geçmişte fiyat bazındaydı, ama şimdi ürün çeşitliliği rekabeti öne çıktı, kalite olmazsa olmaz haline geldi.”

Şuna dikkat çekti:

“Özellikle doymuş pazarlarda satışları müşteri tercihleri belirliyor. O nedenle ürün geliştirme, marka ve model yaratabilme gibi unsurlar önem kazanıyor.”

Ardından…

“Doğal olarak Ar-Ge harcamaları önemli hale geldi” dedi ve devam etti:

“Bu harcamaların önemli bir kısmı çevre normlarına uyum, alternatif yakıt kullanımı, yakıt tasarrufu, güvenlik, hafiflik gibi alanlara ayrılıyor.”

Sonra da…

Vurguladığı hafiflik kavramı üzerinden sözü Bursa ipeğine getirdi:

Yazının tamamı için tıklayın…