Üç yüz yıldır Batı’nın üstünlüğü kompleksiyle yaşıyoruz. Elbette Batı’nın değerleri önemlidir ancak Batı’nın benmerkezli çıkarcılığını da dikkate almalıyız.

Batı’nın insanı çürümüş, sistemi çökmüştür. Batı’nın kalpleri zehirlidir genellikle materyalizm ve özgürlük ekseninde geziniyor. Açgözlülük, şehvet, aşırı hırs, meta düşkünlüğü, maskeler, şizoid kişilik. İşte Batı’nın diğer yüzü! Dünya bir gün yok olursa, bu zevk arzusu, kendi çıkarlarından başkasını düşünmeme yüzünden olacak. (Hayatta kalabilmiş bir Kızılderili.)

Batı önce belayı yaratır, sonra onunla “mücadele” etmeyi önerir. İkiyüzlü değil, çok yüzlü bir şer odağı. Afganistan, Filistin, Afrika, Yemen, Libya, Irak ve Suriye’de uygulanan vahşet, dökülen kan ve gözyaşı, Batı’nın bitmez tükenmez meta hırsının bir sonucudur.

Batı kendini gizlemek için bir “İslam terörü” algısı üzerinden bu işlerini yürütüyor. Her zaman olduğu gibi bir taşla birkaç kuşu vurma peşinde. “İslam terörü” algısında kendi kamuoyunu  ikna etmiş şimdi dünya kamuoyunu ikna etme peşinde. Neredeyse bize bile inandıracak.

Bugün Ortadoğu’da cirit atan bütün terör örgütlerinin kurucusu, koruyucusu başta ABD olmak üzere İsrail ve Avrupa ülkeleridir. El Kaide’yi, DEAŞ’ı kuran ve yöneten ABD’dir. PKK, YPG, FETÖ’nün kurucusu ve hamileri bunlardır. Bu terör örgütlerini kuran, silah sağlayan, finanse eden bunlar. Başka türlü bu örgütlerin palazlanması, ayakta kalmaları mümkün değil.

İşte ABD, İşte Avrupa! Türkiye’den kaçan teröristlere kucak açmıyorlar mı? Cumhurbaşkanları dahi bu teröristlerle görüşüyor. ABD ve Avrupa’da teröristler cirit atıyorlar. Şimdi bu ülkeler hiç utanmadan demokrasiden, özgürlükten dem vuruyorlar.

Başta ABD olmak üzere peşine taktığı AB ülkeleri, Ortadoğu coğrafyasında yeni haritaların peşindeler. Yeni suni devletler kurmak istiyorlar. Kurulmak istenen en az otuz küçük devletçik. Hem sömürü kolaylaşacak hem de İsrail’in güvenliği sağlanacak. Şimdilik buna itiraz eden, dur diyen bir tek Türkiye var. Batı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı niye sevsin ? Bunun için sevmiyor. Batı dünyasının topyekûn Türkiye’ye çullanmasının nedeni budur. Bizim ezikler bunu anlamayacak kadar tembel zihinli. Hâlâ “Batılılara kendimizi anlatamıyoruz” diyebiliyorlar. “Batılılara kendimizi anlatamıyoruz” ezikliğinden bir kurtul da soruyu şöyle sor: Batı neden bizi anlamıyor ya da Batı neden anlamaya yanaşmıyor.

AB’nin Türkiye ilerleme raporu, AB’yi anlamanızı sağlamıyorsa vay halimize. Bu raporun ciddiye alınacak hiçbir yönü yok. Bu rapor hiçbir şey olmamış gibi FETÖ’yü “Gülen Hareketi” olarak değerlendiriyor. Bundan sonra kendimizi nasıl anlatacağız bunlara. Şunun farkına varın ki; AB sadece kendini varsayıyor ve siz onlara tabi olmadıkça sizi adamdan saymazlar. Onların hesabına çalışırsanız siz beş para etmezseniz de cumhurbaşkanı saraylarında karşılanırsınız. Bunun örneğini geçen gün Almanya’da gördük.