Açıkça söylemek gerekirse… Ulaştırma Bakanı Lütfi Elvan’ın açıklamalarını dün Dünya Gazetesi’nde okurken heyecanlandık.

Çünkü…

Bakan Elvan, yeni yapılacak otoyol ağlarını birleştirip Anadolu’dan gelen tırların İstanbul’a girmeden Avrupa’ya çıkabilmelerini sağlamak üzere Çanakkale Boğazı’na dünyanın en uzun asma köprüsünün yapılacağını açıklarken şunu söylüyor:

“Bu köprünün proje çalışmaları tamamlanmıştı. Ben arkadaşlarıma, bu köprü üzerinden bir demiryolu hattı geçirmek için talimat verdim. Proje revize ediliyor.”

Bu satırları okurken geçen 5 yıl gözlerimizde canlandı.

Mücadele…

2009 yılında, İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı olduğu dönemde Necati Şahin’in ortaya çıkardığı zeyilname ile başlamıştı. Dönemin Ulaştırma Bakanı olan Binali Yıldırım, inşaatı üstlenen konsorsiyumun maliyet yükselttiği gerekçesiyle yaptığı başvuru sonucu, Körfez Köprüsü’nden demiryolu hatlarını kaldırmıştı.

Köprüden demiryolu hattını çıkarmak maliyeti elbette düşürür, ama şu da bir gerçek ki, Bursa-İstanbul arasındaki hızlı tren projesi de denize düştü.

Oysa…

Konuyu gündeme taşıyan İMO Başkanı olarak Şahin şunu uyarmıştı:

 

 

“Ankara-İstanbul hızlı treninin geçeceği Mekece bölgesinde arazi sorunlu. Bu hat, Yenişehir üzerinden köprüye bağlanırsa daha kısa ve güvenli olur.”

Şunu da eklemişti:

“İzmir-İstanbul hızlı tren projesi bir gün mutlaka gündeme gelecek. O proje için de Körfez Köprüsü önemli.”

Daha ileri aşamada İstanbul-Antalya arası hızlı trenini bile anımsatmıştı.

O süreçte…

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik konuyu dönemin Başbakanı olan Recep Tayyip Erdoğan’a aktardığında “Gerekirse demiryolu için ikinci köprü yaparız” sözü almıştı.

Şimdi ise…

Gerekirse demiryolu için köprü yapılabileceğini söyleyip fizibilite talimatı veren Erdoğan bugün Cumhurbaşkanı olarak ülkeyi yönetiyor. Faruk Çelik görevine devam ediyor. Binali Yıldırım’ın yerindeyse Çanakkale Köprüsü’ne demiryolu hattı eklettiren Lütfi Elvan var.

Yani…

Körfez Köprüsü’ne demiryolu hattı fırsatı kaçtı, ama önümüzde ayrı bir demiryolu köprüsü için fırsat var.

Nedeni de ortada…

Ankara’dan 250 kilometre hızla Eskişehir’e kadar gelen hızlı tren, Bozüyük-Bilecik arasını bazı yerlerde 50 kilometre hıza kadar iniyor, sefer sayısı ise planlananın çok altında.

O bakımdan…

Körfez’e demiryolu köprüsü için tam lobi zamanı olduğu görülüyor.

Üstelik…

Hem Ankara-İstanbul hızlı treninin, hem İstanbul-Bursa hattının, hem de gündemde olan İstanbul-İzmir hızlı tren projesinin kaderi bu köprüde.

Köprüde demiryolu hattını destekleyen bir Ulaştırma Bakanı’nın görevde olması da büyük avantaj.

Bu fırsatı kaçırmamak gerekiyor.

 

Demiryolu köprüsü için 3’lü lobi olmalı

 

Her şey ortada… Ankara-İstanbul arasındaki hızlı treninin amaca ulaşabilmesi için güzergahın Bursa’dan geçmesi en uygun olanı.

Hat için iki de alternatif var. Ya Bozüyük-Mezitler-İnegöl-Yenişehir güzergahından kuzeye yönelip İzmit Körfezi’ne inecek, ya da Yenişehir’den Bursa’ya geldikten sonra, etüdleri yapılan Gemlik hattının otoyola paralel uzatılmasıyla Körfez’e ulaşacak.

Bu hat, ileride İstanbul-İzmir arası hızlı trenin de gövdesi olacak.

O bakımdan…

Tam zamanı olarak görülen Körfez’e demiryolu köprüsü lobisi için İstanbul, Bursa ve İzmir’in el ele vererek birlikte hareket etmeleri çözüm için etkili olur.

 

Soğukkuyu çıkışının kapatılması anayolu rahatlattı, ama…

 

 

Kentin ortasından geçen yolda rahmetli Hikmet Şahin döneminde yapılan Acemler Köprülü Kavşağı trafiğin kilitlendiği noktaya çözüm getirdi, ama yine de sıkışan bazı noktalar var.

Bu noktalardan biri, Hürriyet-Soğukkuyu-Yunuseli bölgelerinden gelip İzmir Yolu’na çıkıştı. Aslında, ana yola çıktıktan sonra Mudanya yönüne devam eden araçlar için sorun yoktu, fakat yolu kesip İzmir yönüne gitmek isteyenler trafiği engelliyordu.

Soğukkuyu çıkışının kapatılması, anayolda yaşanan trafik şişmesini ortadan kaldırdı.

Fakat…

İçeriden gelen araçlar anayola ulaşabilmek için fazladan yol yapmak zorunda kaldılar. Soğukkuyu-Yunuseli yollarının kesiştiği kavşak da etkilendi.

İşte…

Bu durumla ilgili olarak Osmangazi Belediye Meclisi MHP Grubu Üyesi Dr. Mehmet Hasanoğlu gözlemlerini paylaşan bir ileti gönderdi.

Söze…

“Belirttiğiniz gibi, düzenleme ana arterde belli bir rahatlamaya sebep oldu, fakat ben her gün düzenli olarak sabah saatlerinde Yakın Çevre Yolu’nu kullanıp Mudanya Caddesi istikametine giden biri olarak ortaya çıkan ve bu güne kadar hiç yaşanmayan yeni 2 sorunu dile getireceğim” diye başlayıp şunları aktarıyor:

Bir…

“Soğukkuyu Caddesi’nden gelen trafik mahalle arasına (Demiryolu Caddesi’ne) kaydırıldıktan sonra buradan gelen araçların Mudanya Caddesi’ne çıkış yaptıkları noktada yan cep olmadığından ve direkt olarak ana yola çıktıklarından şahit olduğum maddi hasarlı kazalar var. Trafik güvenliği açışından yeni düzenleme çok daha büyük risk taşıyor.”

İki…

“Çıkış kapatıldığından Yakın Çevre Yolu’ndan gelip İzmir Yolu istikametine devam edecek araçların tamamı Acemler Kavşağı bağlantısına kaydığından sabah ve akşam saatlerinde arkaya doğru Yakın Çevre Yolu’nda Mehmet Akif Mahallesi’ne kadar uzayabilen 1.5 – 2 kilometrelik kuyruklar oluşuyor.”

Uyarısı şu:

“Bursa Büyükşehir Belediyesi kadroları bu bölgedeki trafiğe fondöten sürerek makyajla çözüm ararken yakın zamanda yaşanacak olanlar açısından da dikkatinizi çekmek isterim.”

Dahası…

Yeni stadyum bittikten sonra bölgede daha büyük trafik kaosu yaşanabileceği kaygısını taşıyor.