Engin Özpınar
Engin Özpınar

ABD-AB arasında ufuktaki gerilim: TTIP

Uzun adı Transatlantik Serbest Ticaret ve Yatırım Ortaklığı Anlaşması…

Türkiye’nin de yararlanmak istediği anlaşma…

Washington’la AB arasında görüşmeler sürüyor ama başta Almanya olmak üzere Avrupa’da tepkiler de sürüyor.

Örneğin, Almanya’daki tepkiler çok ciddi ve çok etkileyici…

Almanlar, bağımsızlıklarını kaybedeceklerini düşünüyorlar.

*

Bir kitap: Serbest Ticaret Yalanı TTIP. Yazarı, Tüketiciyi Koruma Kuruluşu’nun Genel Müdürü Thilo Bode…

Deutsche Welle soruyor, Bode anlatıyor…

Bode’ye göre, anlaşmada önemli iki nokta var. Bunlardan biri sosyopolitik düzenlemelerin de dahil olduğu ticari engellerin kalkacak olması. Diğeriyse yasa koymada ekonomik çıkarların etkisinin artma olasılığı.

Thilo Bode ekliyor: “İşte bu noktada demokrasi için büyük tehlikeler görüyoruz, o nedenle anlaşmayı reddediyoruz.”

*

Bode ile devam edelim…

TTIP kapsamındaki kuralların devletler hukuku açısından bağlayıcılığı bulunuyor ve bu kurallar, ulusal ve de AB yasalarının üstünde tutuluyor. Gelecekte yapılacak yasaların o nedenle TTIP’ye uyumlu olması gerekiyor. (…) [Oysa] TTIP yasa koyucuların esnekliğini sınırlandırmakta. Yani TTIP sayesinde bizim parlamenterlerimizin gücü kısmen ellerinden alınmakta. Bu bizim en büyük eleştirimiz. Ancak TTIP yanlıları bunu açıkça dile getirmiyor.”

*

Alman kamuoyu tepkili… Alman Sanayiciler Birliği ile Alman Otomobil Endüstrisi Birliği ise ABD ile TTIP anlaşmasının gerekli olduğunu savunuyor.

Ve Başkan Obama bastırıyor: “AB ile TTIP müzakerelerinde bu yıl içinde ciddi bir ilerleme kaydedilmelidir.”

Şu anda yaşanan TTIP tartışması… Bu tartışma sonuçta ABD ile Avrupa arasında politik bir çatışmaya dönüşür mü? Olabilir.

*

Almanya’da TTIP karşıtı sivil kuruluşlar ve politikacılar Avrupa çapında kamuoyu oluşturma çabası içindeler. Washington’ın işi zor…

 

Obama demedi ama demiş gibi oldu

 

ABD Başkanı Barack Obama yine “soykırım” demedi ama mesajının satır aralarında gerçekte ne demek istediğini hissettirdi ve sonunda demiş gibi oldu.

Obama’nın, mesajında, 1915’te Amerika’nın İstanbul Büyükelçisi Henry Morgenthau’nun Osmanlı İmparatorluğu’ndaki “Ermeni ırkının imha edilmekte olduğuna” dair Dışişleri Bakanlığı’na çektiği resmi telgrafına yer vermesi…

Ayrıca, “soykırım” ifadesini tarihte ilk kez kullanan hukukçu Raphael Lemkin’in çalışmalarına dikkati çekmesi… Dolaylı olarak ABD Başkanı’nın “soykırımı” kabulü anlamına geliyordu.

Almanya’nın “soykırım” demesi ise çok daha ilginç oldu. Artık yalnız değiliz diyerek rahatladılar sanki. Ya da kendilerini aklama olanağına kavuşmuş gibi sevindiler.

Türkiye’ye gelince…

1915 olayları “her iki tarafın çektiği acılardan” oluşuyorsa…

Ve iki tarafı ayıran acılar ancak “birlikte” aşılabilecekse…

O zaman, ortak çalışmanın başlatılması için Ankara’nın ve Erivan’ın düğmeye basması gerekir.

Türkiye’ye ve dünyaya “soykırım” konusunda laf edemeyecek bir ülke varsa, o da Almanya’dır.

Ne yazık ki, onlar da öğretmenliğe soyundular…

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X