Borrell, “Yüksek Diplomatik Gerilimli Hafta” başlıklı blog yazısında geçen hafta AB ile Rusya, Çin ve Türkiye ilişkilerinin öne çıktığını belirtti.
Rusya ve Çin’in Batı dünyasına karşı güçlerini birleştirmiş görüntü çizdiğini, AB’nin Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde Uygur Türklerine karşı uygulamaları nedeniyle bu ülkenin bazı yetkililerine yaptırım kararı aldığını hatırlatan Borrell, Rusya ve Çin’in yakınlaşmasının temelinde demokratik değerlerin reddedilmesinin yattığını yazdı.
“Bir başka cephede, yani daha önce birçok gerginliğin bulunduğu Türkiye-AB ilişkilerinde ise haberler bir nebze daha iyi.” ifadesini kullanan Borrell, geçen hafta başında AB ülkelerinin dışişleri bakanlarıyla yaptıkları toplantıda genel söylemde ve Doğu Akdeniz’deki durumda iyileşme olduğu konusunda mutabık kaldıklarını aktardı.
Borrell, aynı zamanda Türkiye’nin iç meselelerinde HDP’nin kapatılması için açılan dava ve Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden ayrılması gibi endişe verici gelişmeler gördüklerini belirtti.
Bütün bunları ve Kıbrıs konusunu Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile geçen haftaki Brüksel ziyaretinde konuştuklarını aktaran Borrell yazısında, “Şuna ikna oldum ki daha yapıcı bir tavır elde etmek ve bunu sürekli kılmak için Türkiye ile aktif şekilde çalışmaya devam etmeliyiz.” ifadesine yer verdi.
Borrell, Türkiye’nin yapıcı tutumunu göz önünde bulundurarak AB ülkeleri liderlerinin Türkiye ile Gümrük Birliği’nden göçe kadar ortak çıkar alanlarında angajman hedeflemek konusunda mutabık kaldıklarını vurguladı. Bunu kademeli, orantılı ve “Türkiye zıtlaşma yoluna girerse geri çevrilebilir şekilde” yapacaklarını ifade eden Borrell, tüm bu konularda ve Doğu Akdeniz Konferansı ile daha geniş bölgesel konularda artık aktif şekilde çalışacağını bildirdi.
“Türkiye’nin daha yapıcı şekilde çalışmasına ihtiyaç duyduğumuz kilit konulardan biri ise Libya.” ifadesini kullanan Borrell, 10 yıl süren çatışmanın ardından Libya’da bir birlik hükümeti ve siyasi geçiş şansı bulunduğunu hatırlattı.
Borrell, Türkiye’nin Libya’da önemli bir aktör olduğunu, şimdi AB’nin Libya’da BM tarafından istenirse ateşkesin gözlemlenmesi dahil ilave olarak neler yapabileceğine bakması gerektiğini kaydetti.