Ahmet Emin Yılmaz
Ahmet Emin Yılmaz

Aday listeleri seçmeni nasıl etkiledi? İşte çarpıcı sonuç!

Türkiye aynı yıl içinde iki seçimi 1977’de yaşadı, ama o iki farklı seçimdi. Önce 5 Haziran 1977’de milletvekili genel seçimi oldu, bu seçimden 6 ay sonra da 11 Aralık 1977’de yerel seçim yapıldı.

Oysa…

Bu kez aynı yıl içinde ve 6 ay arayla genel seçim yapıyor. 7 Haziran’da yapılan seçimden sonra hükümet oluşturulamadığı için 1 Kasım’da seçimini yeniliyor.

6 ay arayla genel seçim, ya da seçimin yenilenmesi ise ilk kez oluyor.

O nedenle…

1 Kasım seçiminin diğer seçimlere göre farklılıkları var. O farklılıkların seçmen eğilimlerine nasıl yansıyacağını elbette sandıkta göreceğiz. Fakat seçim öncesi ortaya çıkan tablolara bakarak bazı değerlendirmeler yapmak elbette mümkün.

Örneğin…

18 Eylül’de siyasi partiler milletvekili aday listelerini Yüksek Seçim Kurulu’na teslim ettiklerinde daha çok AK Parti listeleri tartışıldı. Diğer partilerin aday listeleri pek tartışılmadı, gündemde daha az yer aldı.

Nedeni de belli:

AK Parti dışındaki partiler büyük ölçüde 7 Haziran listelerini korudular. AK Parti ise köklü bir revizyona gitti. Kimi isimler listelere girdi, kimi isimler de liste dışı kaldı.

Öyle olunca da listelerden çıkanlar için ayrı, listelere girenler için ayrı tartışmalar oldu. Bütün bunlar doğal olarak AK Parti listelerinin gündemde daha fazla yer bulması sonucunu getirdi.

Böyle bir tablo acaba seçmeni nasıl etkiledi?

Soruyu…

Son dönemde Türkiye genelinde tam isabet araştırmalara imza atan İstanbul merkezli Ada Araştırma Yönetim Kurulu Başkanı Metin Ünal’a yönelttik.

“Biz de bunu merak ettiğimiz için aday listelerinin açıklanmasından hemen sonra sahaya çıktık ve seçmene sorduk” dedi.

Verdiği bilgiye göre…

19-21 Eylül tarihleri arasında Türkiye genelinde 3 bin kişiyle hızlı bir kamuoyu araştırması yapmışlar. Ortaya da şu sonuçlar çıkmış:

AK Parti yüzde 44.7, CHP yüzde 27.6, MHP yüzde 12.9, HDP yüzde 11.8, diğerleri de yüzde 2.9.

Ünal’ın bu tabloya yorumu şu:

“Seçim sonrası sürecinde yükselişe geçen AK Parti’nin aday listeleri açıklandıktan sonra da oylarını 1 puan arttırdığı görülüyor.”

Şimdi merak ettiğimiz şu:

Tablo AK Parti listelerinin gündemde çok konuşulmasının bir sonucu mu oluştu, yoksa aday listelerinin kabul gördüğü anlamına mı geliyor?

Sorunun cevabı da ilerleyen süreçte belli olacak.

 

Seçimden tek başına iktidar çıkar mı?

 

1 Kasım seçimi sonuçları 7 Haziran’dan farklı olur mu? Yine tek başına iktidar çıkmazsa bir seçim daha mı yapılır?

Soruların cevabı Ada Araştırma Yönetim Kurulu Başkanı Metin Ünal’da:

“Araştırmamızın sonuçlarına göre AK Parti 282 milletvekili çıkarıyor. Bu rakam tek başına iktidar olmak için yeterli.”

Şunu da ekledi:

“19-21 Eylül tarihleri arasındaki çalışmamız, bugün için CHP’nin 141, HDP’nin 69, MHP’nin 58 milletvekili çıkarabileceğini gösteriyor.”

Görünen o ki…

HDP’den yüzde 1.1 fazla oyu olan MHP, 11 milletvekili eksik çıkarıyor. Bu da bölgesel oy dağılımının sisteme yansıması oluyor.

 

AK Parti de 4 firmaya anket yaptırdı

 

Kamuoyu araştırmaların siyasetin yol haritasını belirliyor. Buna en çok önem veren parti olan AK Parti ise sürekli olarak yaptırdığı araştırmalarla biliniyor.

Son olarak…

AK Parti Genel Merkezi’nin çalıştığı Anar, Denge, Genar, Pollmark kamuoyu araştırma şirketlerinin 27 Ağustos-13 Eylül tarihleri arasında, yani aday listeleri belli olmadan önce yaptıkları 4 farklı araştırmanın ortalaması hafta içinde ortaya çıktı.

Buna göre…

4 araştırmanın ortalamasında AK Parti yüzde 44.2, CHP yüzde 25.4, MHP yüzde 14, HDP yüzde 12.5 ve diğerleri de yüzde 3.9 görülüyor.

 

Suriyeli sığınmacılar Avrupa’yı neden korkutuyor?

 

Merkezi idare otoritesinin ortadan kalktığı ve çatışmaların yaşandığı Suriye tam bir can pazarına dönüştü. Halk canını kurtarmak için ülkeden kaçıyor, güvenli gördüğü topraklara sığınmacı olarak gitmeye çalışıyor.

Bu kaçışta…

Suriye’den en büyük göçü Türkiye ve Ürdün alıyor. Türkiye’de farklı görüntülere ve tartışmalara yol açan Suriyeli sığınmacılar son zamanlarda Avrupa’ya geçme çabalarıyla da başka bir görüntü oluşturuyorlar.

Bu çabalar özellikle Ege Denizi kıyılarında zaman zaman yürek burkan facialara dönüşüyor.

Avrupa’nın değişik ülkelerine ulaşmayı başaranlarsa daha farklı sorunlarla karşılaşıyorlar. Bunlara son olarak Avrupa’ya geçmek için Edirne’ye doğru toplu yürüyüşe geçen sığınmacılar eklendi.

İşte…

Tam bu noktada, Suriyeli sığınmacıları kabul etmek istemeyen Avrupa ülkeleri için “Neden korkuyorlar?” sorusu gündeme geldi.

Bu durumu…

Uludağ Üniversitesi Öğretim Üyesi ve kısa adı Orsam olan Ortadoğu Stratejik Araştırmalar Merkezi Danışmanı Doç. Dr. Ferhat Pirinççi farklı bir pencereden yorumladı.

Ferhat Hoca’ya göre Avrupa’nın korkusunun temelinde iki neden var:

Biri güvenlik, diğeriyse sığınmacıların gittikleri ülkenin sosyal dokusunu bozacakları kaygısı.

Özellikle…

İngiltere’de yayınlanan Sunday Express gazetesinin gündeme getirdiği IŞİD militanlarının sığınmacıların arasında sızacağı kaygısı için Doç. Dr. Ferhat Pirinççi’nin düşüncesi çok farklı:

Bu iddialar göçmen karşıtlığını diri tutmak için ortaya atılıyor.”

Yorumu ise şu:

“IŞİD her ne kadar başta Suriye’de aktif olsa da ona biat eden başka örgütler var. Bunun yanı sıra örgütle gönül bağı kurmuş  ya da sempatizanı olan fakat sahada aktif olarak savaşmayan kişiler var.”

Şu nokta da çok önemli:

“Özellikle Batı Avrupa’da IŞİD’e katılımları organize eden, yardımlar toplayan ya da insan kaçakçılığını tertipleyen gruplar mevcut. Dolayısıyla bu işin sadece Avrupa’ya göç eden sığınmacılarla açıklanamaz.”

Yani, Ferhat Hoca’nın söylemek istediği şu:

IŞİD militanları zaten Avrupa ülkelerinden geliyorlar. Avrupa ise burada yabancı düşmanlığına kılıf arıyor.

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X