‘Adaylığına olumlu bakmıyorum’

Cumhurbaşkanı Erdoğan, MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın milletvekili adaylığına ilişkin yaptığı açıklamada, “Ben adaylığına olumlu bakmıyorum. Bunu sayın Başbakana da söyledim” dedi.

‘Adaylığına olumlu bakmıyorum’

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın milletvekili adaylığı için görevinden istifa etmesine ilişkin “Açık sözlüyüm, ben bunu da açık sözlü olarak değerlendirmek isterim. Ben adaylığına olumlu bakmıyorum. Bunu çok açık, net söyleyeyim. Bunu Sayın Başbakan’a da söyledim. Daha önce de söylediğim gibi yani adaylığını kabul etmek veya onu aday olarak göstermek, o Sayın Başbakan’ın takdiridir, ona da benim karışma yetkim yok, böyle bir hakkım da yok” dedi. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Güney Amerika ziyareti öncesinde Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi’nde düzenlediği basın toplantısında, basın mensuplarının sorularını cevapladı. 

Bir gazetecinin “MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın milletvekili adaylığıyla ilgili olarak bu konuya sıcak bakmadığınız, yoğun çabalar sonrasında ikna olduğunuz yönünde bir haber yayımlandı. Bu iddia doğru mu? Bu konuya dahliniz oldu mu? Keza bu haberden sonra Sayın Fidan’ın milletvekili adaylığı ortaya çıktıktan sonra muhalefetten de arka arkaya eleştiriler geldi. MHP’den Oktay Vural, Hakan Fidan’ın başında olduğu kurumun bir parti aygıtı olarak kullanıldığının ifadesi olarak gördüklerini ifade etti. CHP’den Faik Öztrak da bir ‘Dokunulmazlık perdesi arkasına girecek. Bunun sağlanması çalışılıyor’ dedi. Bu eleştirileri de nasıl buluyorsunuz?” şeklindeki sorusu üzerine Erdoğan, şunları söyledi: 

​”Değerlendirmelerin hiçbirini kabul etmek mümkün değil. Sayın Fidan’ın adaylığına olumlu bakıyor muyum sorusunu, açık sözlüyüm ben bunu da açık sözlü olarak değerlendirmek isterim. Ben adaylığına olumlu bakmıyorum. Bunu çok açık, net söyleyeyim. Bunu Sayın Başbakan’a da söyledim. Daha önce de söylediğim gibi yani adaylığını kabul etmek veya onu aday olarak göstermek o Sayın Başbakan’ın takdiridir, ona da benim karışma yetkim yok, böyle bir hakkım da yok. “

Erdoğan, MİT’in başında olan kişinin milletvekili olup olamayacağına yönelik eleştirilere ilişkin de “Ancak, tabi muhalefetin yani MİT’in başında olan bir kişinin milletvekili olup olamayacağına dair takdirini de doğru bulmuyorum. O da ayrı bir yanlıştır. Her memurun nasıl belli bir süre içinde istifa edip aday olma yetkisi varsa MİT’in başındaki bir insan da istifasını yapar, eğer parti kendisini aday gösterirse aday olur. Bu yargı için de geçerlidir. Güvenlik teşkilatı için de geçerlidir. Hiçbir devlet aygıtı içinde olan kurumda çalışanlara böyle bir yasak yoktur. Hepsi, usulü içinde istifa eder ve bu istifasından sonra da eğer o siyasi parti kendisini aday gösteriyorsa aday olabilir. Olay budur” ifadelerini kullandı. 

Bir gazetecinin “Merkez Bankası’nın faiz indirimiyle ilgili sizin sıkça eleştirileriniz var. Merkez Bankası da buna bir direnç gösteriyor ancak doların da hızlı bir yükselişi var. Piyasayı nasıl görüyorsunuz, süreç daha ne kadar devam edecek?” şeklindeki sorusu üzerine Erdoğan, “Doların alçalması, yükselmesi bu süreci değerlendirmek bana ait olan bir şey değil. Bu şu anda Merkez Bankası’nın kabiliyetidir. Eğer Merkez Bankası bunu yönetemiyorsa hesabını o verecektir. Bize ait olan bir şey değil. Bize ait olan şey nedir? Şu anda ben Cumhurbaşkanlığı makamındayım. Hükümetimiz Başbakan olduğum dönemde bu konuda birçok adımları atmışızdır. İhraca dayalı bir ekonominin bizler her zaman savunucusu olduk. Hamdolsun ihracatımızı 36 milyar dolardan 158 milyar dolara kadar çıkardık” ifadelerini kullandı. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakanlığı döneminde “Kriz teğet geçecek” dediğinde kendisine yönelik eleştiriler olduğunu hatırlatarak, “Ekonomi dünyada çok ters gittiği dönemlerde, biliyorsunuz işte ‘bizi teğet geçecek’ dediğim zaman da dalga geçen birçok kesim vardı. O zaman da Merkez Bankası çok farklı şekilde yalpalamalar yapıyordu ve teğet geçti. Gücümüze inanıyorduk. Şu anda da yine aynı şekilde Merkez Bankası’nın yaklaşımı doğru değildir. Yani Keynes ile Smith’i vurdurmak suretiyle bir yere varamazlar. Keynes mi Smith mi? Oradan hangisini beğenir alırsan, onun neticesini de zaten ayrıca görürsün” diye konuştu. 

Kendisinin yıllardır “Faiz ve enflasyon doğru orantılıdır” , “Faiz sebeptir, enflasyon neticedir” görüşlerini savunduğunu dile getiren Erdoğan, “Fakat şu anda Merkez Bankası’nın anlayışında ve bazı arkadaşlarımızın da anlayışında hala şu var: ‘Enflasyon sebep, faiz neticedir.’ Uygulamalar ortada, neticeler de ortada. Bu neticeleri görüyoruz. Bu neticeleri gördüğümüz halde hala burada direnmenin bir anlamı yok. Kaldı ki açık veriyor burada Merkez Bankası. Nedir? ‘Eğer 1 puan aşağıya düşerse enflasyon, faizin düşürülmesini değerlendirebiliriz’ diyor. Bu ne biçim bir mantıktır? Böyle bir şey olabilir mi? Ondan sonra gün ilan ediyor, o gün geliyor orada binde 8 açık kalmış, bu açıktan dolayı normal zamanda Para Kurulu’nu toplayacağız diyor. Hayırlı olsun” şeklinde konuştu. 

“İlişkilerimizin sınırlı kaldığı Orta Amerika ve Karayipler bölgelerine ağırlık vereceğiz”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Latin Amerika Açılım Stratejisi’nin artık bir olgunluğa ulaştığını belirterek, “Bundan sonra bir yandan ülkedeki stratejik ortaklarımız ve geleneksel partnerlerimiz ile iş birliğimizi derinleştirecek, diğer yandan da bugüne kadar ilişkilerimizin sınırlı kaldığı Orta Amerika ve Karayipler bölgelerine ağırlık vereceğiz” dedi. 

Erdoğan, Latin Amerika ülkelerinden Kolombiya, Küba ve Meksika’yı kapsayan bir ziyaret için yola çıkacaklarını bildirerek, bu ziyaretinde kendisine bakanlar, bürokratlar ve iş adamlarından oluşan kalabalık bir heyetin eşlik edeceğini söyledi. 

Latin Amerika ziyaretlerinin ilkinin 1995’te yapıldığını, yapacakları ziyaretin bu seviyedeki ikinci ziyaret olduğunu, ayrıca bu 3 ülkeye Cumhurbaşkanı seviyesinde gerçekleşen ilk ziyaret olacağını dile getiren Erdoğan, “Bu vesileyle 2013 yılında ülkemizi ziyaret eden bölgedeki stratejik ortağımız Meksika Cumhurbaşkanı Nieto ile 2011’de ülkemizde ağırladığımız Kolombiya Devlet Başkanı Santos’un ziyaretlerine iade-i ziyaret olmuş olacak” ifadesini kullandı. 

Erdoğan, ziyaretleri sırasında bu ülkelerle mevcut iş birliklerinin hukuki zeminini daha da güçlendirecek çeşitli anlaşmaları imzalayacaklarını kaydederek, kendisinin sempozyum açılışına katılacağını, Meksika Dışişleri Bakanlığı’na bağlı Mathias Romero Enstitüsü’nde bir konuşma yapacağını, ayrıca beraberindeki iş adamlarının katılacağı iş forumlarının açılışına iştirak edeceğini anlattı.

“Ziyaretimizde ticaretimizi artırmaya yönelik atılabilecek adımları, Meksika ve Kolombiya ile sürmekte olan Serbest Ticaret Anlaşması müzakerelerini nasıl hızlandırabileceğimizi de değerlendireceğiz. Ayrıca THY’nin bölgeye doğrudan uçuş başlatmasına ilişkin devam eden görüşmeleri de gözden geçirme imkanı bulacağız” diyen Erdoğan, ülke olarak üzerinde hassasiyetle durdukları konuların başında eğitim, kültür ve turizm alanlarında iş birliğinin geldiğini söyledi. 

“Dizilerin İspanyolca’ya çevrilmesi noktasında bazı adımlar atacağız”

Bölgede Türk kültürüne bilhassa da Türk dizilerine yönelik ilginin her geçen gün daha da arttığını gördüklerini belirten Erdoğan, “Ziyaretim kapsamında bizi, bizim değerlerimizi, tarihimizi, kültürümüzü layıkıyla yansıtacak dizilerin İspanyolca’ya çevrilmesi noktasında bazı adımlar atacağız. Ciddi iş birliği potansiyelimizin bulunduğuna inandığım bu konularda, inşallah mevkidaşlarımızla fikir teatisinde bulunacağım” diye konuştu. 

Erdoğan, Türkiye’nin 2014 yılının aralık ayı başından itibaren G-20’nin dönem başkanlığını üstlendiğini hatırlatarak, bu durumun bilhassa az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde heyecan uyandırdığını, bir umut olduğunu gördüklerini aktardı. 

Sadece G-20 üyeleri için değil global ekonomi ve özellikle az gelişmiş ülkeler için de neler yaptıklarını veya yapmayı düşündüklerini bu vesileyle paylaşma imkanı bulacağını dile getiren Erdoğan, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun geçen yıl Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci olduğu dönemde Küba’yı ziyaret ettiğini ve Küba’nın Türkiye’yle ilişkileri çok eskilere dayanan ülkelerden biri olduğunu ifade etti. 

Bölgeye “TİKA Program Koordinasyon Ofisi” müjdesi 

Erdoğan, Küba ziyaretlerinin önemine değinerek, şöyle devam etti:

“Küba, ABD arasında tarihi husumetin bir tarafa bırakılarak ilişkilerin normalizasyonu noktasında bazı adımların atıldığı, yavaş yavaş yeni bir dönemin ilk işaretlerinin verildiği bir süreci yaşıyor. Bu sürece paralel olarak Küba’daki yatırım ve iş imkanlarının da artmasını, gelişmesini ve çeşitlenmesini bekliyoruz. Ziyaretimiz sırasında sayın devlet başkanlarıyla inşallah hem bu konuları hem de ikili meselelerimizi tafsilatlı bir şekilde ele alacağız. Kolombiya ile ilişkilerimiz bilhassa karşılıklı büyükelçiliklerimizin açılmasından sonra ciddi bir ivme kazandı. Kolombiya bizim gibi uzun yıllardır terörle mücadele eden, teröre çok ciddi bedeller ödemiş bir ülke. Cumhurbaşkanı Santos’un liderliği altında bir süredir terör sorununa farklı bir çözüm bulmaya çalışıyor. ‘Barış süreci’ diye adlandırılan bir müzakere süreci şu anda yürütülüyor. Bu ziyaretimiz sırasında, ikili ilişkilerimizin yanı sıra bu süreci onlarla ayrıca ayrıntısına varıncaya kadar dinleme fırsatını bulacağız. Bu ziyaretimizin bir başka açıdan önemi budur. İnşallah ziyaretimiz sırasında bölge için bir müjdemizi de açıklamış olacağız. Amerika kıtasındaki ilk TİKA Program Koordinasyon Ofisi’nin açılışını, Meksika’da ilan edeceğiz. Artık bir markaya dönüşmüş olan Türkiye bursları, her yıl dünyanın 155 ülkesinden yaklaşık 5 bin öğrenciye eğitim imkanı sunuyor. Bu bölgeden de hali hazırda 120 öğrenci lisans, yüksek lisans ve doktora seviyesinde Türkiye’nin çeşitli üniversitelerinde eğitim alıyor. Ziyaretimiz vesilesiyle Türkçe öğrenimi, hem de bu konuları da istişare etme fırsatı bulacağız.” 

Erdoğan, Başbakanlığı döneminde 2006 yılını Türkiye’de “Latin Amerika ve Karayipler Yılı” olarak ilan ettiklerini anımsatarak, “Aradan geçen zaman zarfında, hamdolsun bölge ülkeleriyle ilişkilerimizde çok ciddi mesafeler kaydettik. Artık Latin Amerika Açılım Stratejimiz bir olgunluğa ulaşmış durumda. Bundan sonra bir yandan ülkedeki stratejik ortaklarımız ve geleneksel partnerlerimiz ile iş birliğimizi derinleştirecek, diğer yandan da bugüne kadar ilişkilerimizin sınırlı kaldığı Orta Amerika ve Karayipler bölgelerine ağırlık vereceğiz. Ayrıca büyükelçiliklerimizin bulunmadığı ülkelere üst düzey ziyaretler gerçekleştirmeyi, parlamenter ilişkiler kurmayı, teknik heyet ziyaretleri düzenlemeyi ve bu ülkelerle çok taraflı platformlarda görüşmeler gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Bu çerçevede heyette yer alan Dışişleri Bakanımız Sayın Çavuşoğlu, 13 Şubat’ta Guatemala’ya geçecek, burada Türkiye Orta Amerika Entegrasyon Sistemi Dışişleri Bakanları Birinci Forumu’na katılacak” şeklinde konuştu. 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Latin Amerika ziyaretlerinin ülke, millet ve tüm bölge için hayırlara vesile olmasını diledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kolombiya’ya gitti

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, resmi ziyarette bulunmak üzere özel uçak “TUR” ile saat 18.35’te Kolombiya’ya gitti. 

Erdoğan ve beraberindeki heyeti, Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi’nden Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce, İstanbul Valisi Vasip Şahin, İstanbul Emniyet Müdürü Selami Altınok ve diğer ilgililer uğurladı. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile eşi Emine Erdoğan, kızı Sümeyye Erdoğan, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik ile Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci de Kolombiya’ya gitti. 

HABERİ PAYLAŞ
ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X