Mustafa Özdal
Mustafa Özdal

AK Parti’de düğüm çözüldü, yeni ses, yeni yüz, yeni nefes

Ve nihayet AK Parti Bursa İl Başkanı belli oldu.

Eski il yönetim kurulu üyesi Ayhan Salman…

Dün hem bu köşeden hem de Ahmet Ağabey’in (Emin Yılmaz)  köşesinden 4 ismin (Ayhan Salman, Hasan Kılıç, Ahmet Kılıç, Abdurrahman Tığ) Ankara’ya davet edildiğini duyurmuştuk.

Ancak hiç kimse bu isimlerin  atanacağını düşünmemişti.

Çünkü gerçekten Ayhan Salman’ın atanacağını AK Partililer bile düşünmüyordu.

Ne var ki dün akşam 4 AK Partili Cumhurbaşkanı Erdoğan ile bizzat görüştü.

Önce tek tek görüşüldü ardından 4 isim bir arada Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın makamına çıktı.

Erdoğan, Ayhan Salman’ın atanacağını o görüşmede bildirdi.

Erdoğan,  atamanın şifresini, yeni yüz,  yeni nefes, yeni heyecan olarak izah etti.

İşte bu sözler, yeni il başkanı atamasının da kodlarını  oluşturuyor.

Dün Bursa’ya dönüş yolunda Ayhan Salman ile telefonda konuştum.

Ayhan Salman, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kendisine neler söylediğini şu sözlerle anlattı:

“Sayın Cumhurbaşkanı, bana Bursa’yı çok önemsediğini ve Bursa’nın çok önemli bir kent olduğunu söyledi. Büyük bir sorumluluk aldığımı ve görevi layıkıyla yapacağıma inandığını belirtti”.

Salman’a, yönetimin değişip, değişmeyeceğini de sordum.

“Evet değişecek. Ancak kucaklayıcı olacağız ve mevcut yönetimden bazı arkadaşlar da olacak” dedi.

Peki Ayhan Salman kimdir?

Salman, 2005-2012 yılları arasında AK Parti İnegöl ilçe yönetim kurulu,

2012-2015 yılları arasında da il yönetim kurulu üyeliği görevlerinde bulundu.

Hadim Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı olan Salman, İnegöl Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Üyeliği ile MÜSİAD Bursa Şubesi Yönetim Kurulu Üyeliği görevlerinde bulundu.

Salman, evli ve 3 çocuk babası.

Ayhan Salman, İnegöl’de yaşıyor ancak öyle sanıyorum ki evini Bursa’ya taşıyacak.

Ayhan Salman, AK Parti’ye ve Bursa’ya hayırlı olsun.

 

——————–

 

Muğla izlenimlerim ve Gürün’ün turizm vizyonu

 

Hayatı daha ağır yaşayan, trafik sıkışıklığı nedir bilmeyen, sabahları  dalga sesleriyle uyanan insanların yaşadığı sahil kentlerinin kamu binaları bile bir başka güzel oluyor.

Metropol  kentlerin Büyükşehir Belediye binaları gibi, soğuk, mimari estetikten uzak, koca bir beton kütlesinden ibaret değiller bir kere.

Ayrıca çok sade…

2 katlı ve toplasınız 20-25 odadan ibaret.

Dış boyası, pencere panjurlarının rengi insana huzur veriyor adeta.

Muğla Büyükşehir Belediyesi de tipik bir sahil kenti kamu binası gibiydi.

Fethiye dönüşü ziyaret ettik Muğla Büyükşehir Belediyesi’ni.

Muğla’yı 4 dönemden bu yana Dr. Osman Gürün yönetiyor.

Dile kolay yaklaşık 20 yıldır görevde Gürün.

Biz sormadan kendisi söyledi 20 yıla dayanan uzun görev süresinin nedenini.

9. Cumhurbaşkanı merhum Süleyman Demirel’e yakın bir  siyasetçi olan Gürün, duayen siyasetçinin şu tespitini hatırlattı:

Aday olmaya sen karar verirsin ama bırakmak senin elinde olmaz.

“Gerçekten de öyle oldu” dedi Gürün.

Aday olmamayı düşündüğünü ancak seçmen baskısından dolayı bunu yapamadığını belirtti.

Gürün’le söyleşimizin ana konusu turizmdi.

Malum, geçen yıl parlak bir sezon geçirmedi turizmciler.

Fethiye’de gördüğümüz boş sokaklar da bu yılın çok iyi geçmediğini söylüyordu.

Gürün de aynı şeyleri söyledi:

“Bu yıl da turizm çok iyi değil”.

Ancak Gürün’ün şu sözleri daha da kayda değer:

“Muğla, sanıldığı gibi güneş ve kum tatilinden gelir elde etmiyor. Buradaki otellerin çoğu zincir otel ve Muğla’da kazandıklarının vergilerini İstanbul’a ödüyorlar. Ayrıca, Muğla’ya zengin turist gelmediği için esnaf da  para kazanamıyor. Her şey dahil sisteminde konaklayan yabancı turistler, para harcamıyorlar. Çarşıya çıkarlarken bile, çantalarına otellerinden aldıkları su şişelerini istifleyip çıkıyorlar!”.

Peki ne yapmalı?

Gürün, çözümün kültür turizminde olduğunu söyledi:

“Muğla’da çok sayıda tarihi ve kültürel bölge var. Tarihe meraklı turistler, güneş ve kum turistlerinden daha çok para harcıyorlar. Bizim, kültür turizmini geliştirmemiz lazım”.

Peki dünyada kültür turizmine en çok  rağbet eden ülkeler hangileri?

Elbette Çin ve Japonya.

Şu istatistiğe bakar mısınız:

Çinli turistler, geçen sene dünya turizm harcamalarının beşte birini gerçekleştirerek, ilk sırada yer almış.

Diyeceksiniz ki nüfusu 1,5 milyara dayayan Çin’in turizm harcamalarında dünyada ilk sırada yer almaları doğal.

Ancak bundan 5 yıl önce tablo böyle değildi.

Yani Çinli turistler 1. sırada değillerdi.

Çinli turist sayısındaki artış, Çin para biriminin değerlenmesi, hükümetin teşvikleri ve vize kolaylıklarıyla izah ediliyor.

O halde turizm sektörünün paydaşları artık çantalarına su şişelerini  istifleyen Avrupa’nın  pinti turistlerinin peşine düşmeyi bırakmalı.

Ya ne yapabilir?

2 şey yapmalılar:

Küstürdükleri yerli turistleri geri kazanmalılar.

Osman Gürün’ün dediği gibi kültür turizmine meraklı Çinli ve Japon turistleri çekmeliler.

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X