İlk tablo… ADA Araştırma’nın eylül ayı sonunda yaptığı araştırmada ortaya çıktı, sonuçlarını da 7 Ekim günü bu sütunlarda yayınladık.

O tabloda…

“Belediye seçiminde aday mı önemli, yoksa partisi mi?” sorusuna, yüzde 75.4 oranında “aday” cevabı verilirken partiyi önemli bulanların oranı yüzde 24.6’da kalmış, yüzde 1.7 de fikrinin olmadığını söylemişti.

Aradan 1 ay geçti…

ADA Araştırma Yöneticisi Ayhan Adıgüzel’in gönderdiği ekim ayı araştırmasında küçük de olsa bir fark dikkatimizi çekti:

Araştırmaya katılanların yüzde 72.4’ü adayın daha önemli olduğunu söylerken, yüzde 27.6 da partinin önemli olduğu görüşünde. Fikri olmayan da yok.

Yani…

Adayı önemli bulanların oranı 3 puan azalırken. partiyi önemseyenlerde 3 puanlık artış var. Çok büyük değişim olmasa da, seçime 4.5 ay kala ve adayların henüz belli olmadığı süreçte ortaya çıkan tablo şunu gösteriyor:

31 Mart seçimi için seçmen öncelikle adaya bakacağını söylese de partisinden vazgeçemediğini de gösteriyor.

Partilere göre tercihlerse şöyle:

AK Parti seçmeninin yüzde 71.4’ü adayı, yüzde 28.6’sı partiyi; CHP seçmeninin yüzde 66.99’u adayı, yüzde 33.1’i partiyi önemsiyor. HDP seçmeni tercihinde yüzde 68.6 aday, yüzde 31.4 parti tercihi öne çıkıyor.

Buna karşın…

3 parti seçmeninin tercihleri dikkat çekici:

MHP seçmeninin yüzde 81.4’ü adayı, yüzde 18.6’sı partiyi önemli bulurken, İYİ Parti seçmeninin yüzde 80.9’u adayı, yüzde 19.1’i partiyi tercih ediyor. SP seçmeni ise yüzde 97 gibi yüksek bir oranla adayı önemsiyor.

Bu tablo…

3 parti seçmeninin “başka partilerin adaylarını da izleyecekleri” şeklinde yorumlanıyor.

Bir ayrıntı daha…

Araştırmaya katılanlara “Oy tercihini belirlerken hangi kriterlere dikkat edildiği” de sorulmuş.

İşte çıkan sonuç:

Adayın çalışkanlığı yüzde 33, dürüstlüğü yüzde 30, partisi yüzde 17, proje ve vaatleri yüzde 9.1, siyasi görüşü ve ideolojisi yüzde 5.4, bilinirliği yüzde 3.7 ve adayın parti lideri yüzde 1.

Sonuçlardan bizim anladığımız şu:

31 Mart seçiminde iddialı olacak partiler adaylarını belirlerken, önce parti oyunu koruyacak aday üzerinde duracaklar, farkındalığı olan adaylarla da dışarıdan oy getirmeyi hedefleyecekler.

 

Bugün seçim olsa “kararsızlar” neredeyse iktidar!

 

ADA Araştırma katılımcılara “Bugün seçim olsa oyunuzu hangi partiye verirsiniz” diye de sormuş. Çıkan tablo kararsızların neredeyse seçimi kazanacağını gösteriyor:

AK Parti yüzde 30.3, Kararsızlar yüzde 25.7, CHP yüzde 19.3, MHP yüzde 10.5, HDP yüzde 8.8, İYİ Parti yüzde 3.8, SP yüzde 0.0, diğerleri yüzde 0.7

Kararsızların dağıtılmasından sonra tablo şöyle:

AK Parti yüzde 41.3, CHP yüzde 26.3, MHP yüzde 14.3, HDP yüzde 11.2, İYİ Parti yüzde 5.2, SP yüzde 1.1, diğerleri yüzde 0.6

Buradan da, MHP’nin çıkışının sürdüğünü görülüyor.

 

CHP İl Yönetimi’nden 12 kişi Başkan Akkuş’la helalleşip istifa etti

 

Aslında… Hafta içinde başlayan bir süreçti. CHP İl Sekreteri Erol Gülmez’in çağrısıyla İl Başkanı Hüseyin Akkuş olmaksızın toplanan yönetim kurulunda adaylıklarla ilgili kendilerinden habersiz gelişmeler olduğu konuşuldu.

Ardından…

Cumartesi günü 12 kişi yönetim kurulundan istifa ettikleri duyuldu. Böylece, adaylık için ayrılanlarla birlikte son süreçte yönetimden istifalar 21’e ulaştı.

Gelişmeyi…

CHP İl Başkanı Hüseyin Akkuş’a sorduğumuzda şu bilgiyi verdi:

“Beraber çalışamayacağımız bir yapı oluştu. Siyasi görüşlerimizde farklılık yok, ama siyaset anlayışımızda ayrılık oldu. 10 ay birlikte çalıştığımız 12 arkadaşımızla el sıkışarak ve helalleşerek ayrıldık.”

Bundan sonraki süreci ise şöyle yorumladı:

“60 kişilik yönetimimiz var, ayrılan arkadaşların yerine yedekleri davet edip devam edeceğiz.”

Bu noktada…

Akkuş’a istifalara gerekçe gösterilen Nilüfer adaylığını sorduk. Şunu söyledi:

“Benim Nilüfer adayı olup olmayacağım çok tartışılmış bir durum değil. Seçimlere gidilirken bunları da doğru bulmuyorum.”

Şunu da ekledi:

“CHP İl Başkanı olarak görevimin başındayım. İstifa niyetim yok.”

 

Yönetimin düşmesi direkten mi döndü?

 

CHP’deki gelişmeleri, Nilüfer Adayı olmak üzere İl Başkan Yardımcılığı görevinden ayrılan Özgür Şahin’le de konuştuk.

Şunu söyledi:

“Nilüfer adayı olmam istendiği için yönetimden ayrıldım. Partinin adayı olduğum söylendi. Fakat Ankara’da adımın hiç olmadığını öğrendim.”

Gelişmelerin CHP Genel Başkan Yardımcısı Orhan Sarıbal üzerinden planlandığına işaret edip şunu ekledi:

“Benim bildiğim 13 istifa var. Eğer istifalar 13 değil de 16 olsaydı yönetim düşecekti.”

 

Bazen içten bir gülüşle ev ev yapılan sıcak siyaset her şeye iyi gelir

 

Fatoş Şahintürk’ü 1.5 yıl önce AK Parti Nilüfer İlçe Kadın Kolu Başkanı olmasıyla tanıdık. Dilek Durak’ın ayrılmasından sonra görev üstlenmişti.

O süreçte…

Bazen Nilüfer’in kalbi olan bulvardaki işyerlerinde kadınlarla buluştu, bazen köylere çıkıp yer sofralarına diz kırdı.

Ne var ki…

Siyasetin sürpriziyle karşılaştı ve kongresinde görevi devretti.

Buna karşın…

Sanki görevdeymiş gibi her yere koşmaya, herkese yetişmeye devam ettiğini gördük. İzlediğimiz kadarıyla da gittiği her yerde hırstan uzak ve yalnızca insana dokunan içten yaklaşımı karşılık buluyor.

24 Haziran’da aday adayı olarak başvuran Fatoş Şahintürk listede olmasa da AK Parti için mahalle mahalle, köy köy çalışmaya devam etti. Partisinin tüm organizasyonlarında da yerini aldı.

Gördüğümüz kadarıyla…

Başarıyla uyguladığı “içten bir gülüşle sıcak siyaset” çalışmalarına yine Nilüfer’de ara vermeksizin devam ediyor. Gittiği yerlerde gördüğü ilgi de fotoğraflara yansıyor.