Engin Özpınar
Engin Özpınar

Astana sürecinde umutlar Soçi zirvesinde

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçen hafta Ankara’da partisinin bir toplantısında yaptığı konuşmada ABD’yi çok ağır ifadelerle eleştirdi.
Eleştirdi diyoruz ama bu söz hafif kalıyor, Erdoğan suçluyor aslında.
 
Nasıl suçluyor? ABD’yi IŞİD’le, YPG’yle ve FETÖ’yle işbirliği yapmakla, onları finanse etmekle suçluyor.
 
Bu durumu Ankara’nın keşfetmesi yeni değil tabii…
 
Epeydir biliniyor Pentagon’un Suriye’nin kuzeyindeki ittifakları.
 
Diplomasi diye bir şey varsa böyle şeylerin ulu orta dillendirilmesi doğru değil ama bıçak kemiğe dayanınca açıklama yapmak da zorunluluk haline geliyor.
 
Şu ifadelere bakınız, yenir yutulur gibi değil doğrusu:
 
“ABD, IŞİD’e bol bol dolar ödüyor.” “DEAŞ’ı icat eden kimse PYD’yi kuran da odur. Aynı güçler FETÖ’yü de büyütmeye devam ediyor.”
 
“PYD’yi parlatan kimse Kuzey Irak yönetimini bağımsızlık ilanına sürükleyerek Irak’ın istikrarsızlığını derinleştirmek isteyen de odur.”
 
“ABD’nin Suriye’nin kuzeyinde beş hava üssü var, altıncısı Rakka’ya kuruluyor. Sekiz tane de ayrıca üssü var.”
 
“ABD’nin Suriye’de ‘hâlâ ne işi olduğunun’ sorgulanması gerekmektedir.”
 
*
ABD’nin ne yapmak istediğini anlamak mümkün elbette. Nedir? Suriye’de yenilmiştir. Hem ABD olarak kendi yenilmiştir hem de öncülüğünü yaptığı koalisyon güçleri yenilmiştir. Bu durumda Pentagon’un yapmaya çalıştığı Suriye’nin kuzeyinde tutunmak, tutunabilmektir. Washington şimdi bunun mücadelesini veriyor. Olur mu, tutunabilir mi? Artık olanaksız. Olanaksız çünkü çok ciddi bir ittifak oluştu ABD ve müttefikleri karşısında.
 
Kazanan bu ittifaktır. Yani Türkiye, Rusya, İran, Irak ve Suriye’dir.
 
Genelde Ortadoğu’da istikrarsızlık yaratmak, özelde de Suriye’yi parçalamak isteyenler kaybetmiştir.
 
Bu durumda PYD’nin son şansı, ABD’nin kanatları altından çıkarak Suriye’nin bağımsızlığı ve toprak bütünlüğünden yana tavır almasında olacaktır.
 
*
 
PYD bunu yapabilir mi? Yarın Soçi’de toplanacak zirvede belli olur bu sorunun yanıtı. Yeter ki Rusya, Türkiye, İran ve Suriye arasında bu konuda bir uzlaşmaya varılmış olsun.
 
Tabii amaç Suriyeli Kürtleri ABD’nin insafına terk etmemek olmalı. “Kuzey Irak” kötü örnekse, bunun iyisini sağlamak mümkün.
 
Zirveye hazırlık için Antalya’da düzenlenen dışişleri bakanları toplantısından sonra Sergey Lavrov’un açıklaması umut verici. Rusya Dışişleri Bakanı, “Kilit tüm sorunlar üzerinde uzlaşma sağladık” diyor.
 
*
 
Bakalım yarın Soçi’den güzel haberler gelecek mi? Bekliyoruz…
 

PKK/PYD’nin TSK’ya saldırısı ABD’nin oyunu mu?
 
PKK/PYD, Suriye’nin Afrin-İdlib hattındaki Türk Silahlı Kuvvetleri gözlem unsurlarına hava toplarıyla saldırmış. Türk askeri de saldırıya ateşle karşılık vermiş.
 
Havan toplarından biri TSK’nın gözlem noktasına yakın bir yere düşmüş; dört havan topuysa sivil yerleşimlere isabet etmiş. TSK’da şehit yok, yaralı yok.
 
Söz konusu havan toplarını acaba PKK/PYD mi fırlattı? Bu bir olasılık. Ama ikinci bir olasılık daha var: O da Pentagon. Ya doğrudan ya da dolaylı olarak.
 
ABD yokluyor olabilir. Bakalım Türkiye’nin tavrı ne olacak? TSK yanıt verdi. Türkiye’nin tavrı belli yani. Sıkıntı ABD’de. “Müttefiklerimi korurum” dedi ya, kendini fena bağladı. Bakalım daha neler olacak?..

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X