İnsanoğlu binlerce yıldır alışık olduğu gıdaları yavaş yavaş terk ederek teknolojinin ürettiği, kalorisi fazla ama besleyiciliği az olan yiyecekleri yemeye başladı. Doğal olarak genetik şifremizin saklı olduğu, biyolojik gelişimimiz için gerekli talimatları taşıyan ve adına DNA dediğimiz kimyasal molekül bu gidişten olumsuz etkilenir oldu. Sonuç malum; Alzheimer, depresyon, obezite, şeker hastalığı, alerjiler, romatizmal hastalıklar, kemik erimeleri ve daha pek çok kronik hastalık katlanarak arttı.

Beynimiz vücudumuzun kontrol merkezidir. Kalbimizin atmasını, akciğerlerimizin hava ile dolup boşalmasını, hareket etmemizi, düşünmemizi sağlayan kontrol üniteleri hep buradadır. Bilirsiniz, beyin ölümü gerçekleşti denildiğinde vücut artık yaşamdan kopup gitmiş demektir. Bu nedenle bu kontrol merkezinin ihtiyacı olan gıdalar ile desteklenmesi çok önemlidir. Bir öğrenci düşünün, sınavlara hazırlanmakta. Bu öğrencide hafıza ve konsantrasyon düşüklüğü olması sınavlarda başarısız olmasına yol açacaktır. Oysa günümüzde öğrencilerin pek çoğunun nasıl beslendiğini, okul veya dershane çıkışlarında nerelere koşturduklarını hepimiz biliyoruz. Hoş okullarda da verilen kahvaltı ve öğle yemeklerine baktığımız zaman çoğu okul bence sınıfta kalıyor ama bu ayrıntılı olarak başka zaman ele alınması gereken bir konu.

Yakın zamanda yapılan bir araştırma beyin sağlığı için özellikle şu 2 gıdanın olmazsa olmaz olduğunu ortaya koyuyor: Balık ve yumurta. Beynimizin kuru ağırlığının % 60’ını yağlar oluşturmakta. Bu yağların da yarısı omega-3 yağ asitleridir. Beyin, kendi hücrelerinin tamiri ve yeni hücre yapımı için omaga-3 yağ asitlerini kullanır. Yani poğaça, ekmek, kek, pizza, makarna, patates kızartmaları, besleyici özelliklerden yoksun fast food tarzı yiyecekler ve tatlılar ile siz omaga-3 alamazsınız. Dolayısı ile beyninize yapısal olarak katacağınız bir önemli maddeyi elde edemezsiniz. Yapılan pek çok çalışma yeterli omaga-3 almadığınızda Alzheimer, depresyon gibi durumlar yanında hafıza ve öğrenme güçlükleri yaşadığınızı kanıtlamıştır. Düzenli olarak balık tüketenlerde karar vermede, duygu durumunda, hafıza fonksiyonlarında rol oynayan beyinlerimizdeki gri maddenin çoğaldığı görülmüştür.

Yumurta ise B6, B12, folat ve kolin açısından zengin bir besin kaynağıdır. Kolin, sinirler arası iletide kullanılan bir kimyasal maddemiz var ve bunun yapımı için gereklidir. Bu kimyasal maddeye asetil kolin diyoruz. Birkaç çalışma fazla kolin tüketenlerde beyindeki zihinsel işlevlerin ve hafızanın daha iyi düzeylerde olduğunu göstermiştir. Kadınlarda ve erkeklerde günlük yaklaşık 500 miligram alınması gereken kolin kaliteli bir yumurtada yaklaşık 120 miligram olarak bulunmaktadır.  Folat ve B12’nin yeterli alınması depresyondan koruyabilmektedir. B12 vitamini beyinde işlem gören bazı kimyasal maddelerin yapımı için gereklidir. Ayrıca B12 eksikliğinde beyin dışında birçok organın işleyişi de bozulmaktadır. Kansızlık, sinir harabiyeti, göz bozuklukları bunlardan bazılarıdır. Doğal şartlarda elde edilen tavuk yumurtaları bu nedenle sofralardan eksik edilmemelidir. Yumurta ile ilgili önyargılar hemen hemen tamamen yıkılmıştır.

Bana ne yediğini söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim (Savarin).