Bachelet, Suriye’de etkisi bulunan ülkelere bir an önce saldırıların durdurulması için güçlerini kullanma çağrısı yaptı.

BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliğinden yapılan açıklamaya göre, Suriye rejiminin ve müttefiklerinin İdlib’de hastaneleri, okulları, market, fırın gibi sivil yapıları vurduğunu belirten Bachelet, bu yerlerin “kazayla” vurulmasının mümkün görünmediğini vurguladı.

Bachelet, “Sivillere yönelik kasti saldırılar, savaş suçudur ve bunun emrini verenlerle bunları gerçekleştirenler eylemlerinden dolayı sorumludur.” ifadesini kullandı.

İdlib ve çevresinde son 10 günde 26’sı çocuk, en az 103 sivilin hava saldırıları sonucu hayatını kaybettiğini anlatan Bachelet, “Suriye’de devam eden kıyımın artık uluslararası camianın radarında olmamasından endişe duyduğunu” bildirdi.

“TOPLUCA BİR UMURSAMAZLIK GİBİ GÖRÜNÜYOR”

Suriye’de 2011’den bu yana yüz binlerce kişinin öldüğünü vurgulayan Bachelet, şöyle devam etti:

“Artık hava saldırıları haftada birkaç kez ciddi sayıda sivil ölümlere neden oluyor. Bunun karşılığı ise BM Güvenlik Konseyi’nin daimi 5 üyesinin güçlerini ve etkilerini savaşın durması için kullanmak konusunda ısrarla anlaşamaması nedeniyle, felç durumda olmasıyla topluca bir umursamazlık gibi görünüyor. Bu, dünyanın en güçlü ülkelerinin liderlik gösterme başarısızlığıdır ve bunun sonucu büyük çaplı bir trajedidir.”

Bachelet, “Suriye’de, gerginliği azaltma konusunda uzlaşan etkili taraflar askeri harekatı durdurma ve savaşan tarafları müzakere masasına oturtmak için etkilerini acilen kullanmalıdır” çağrısında bulundu.

BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği, İdlib ve çevresinde son 10 günde 103’ü hava saldırılarında olmak üzere, Suriye rejimi ve müttefiklerinin saldırılarının başlamasından beri 450 sivilin yaşamını yitirdiğini tespit etti. 

İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi’ne düzenlenen saldırılar sonucu, hafta başından bu yana Rusya ve Esed rejiminin hava ve kara saldırılarında hayatını kaybeden sivil sayısı 81’i buldu.

İDLİB GERGİNLİĞİ AZALTMA BÖLGESİ’NDEKİ DURUM 

Suriye’nin kuzeybatısındaki İdlib ili neredeyse iç savaşın başından bu yana muhaliflerin kalesi niteliğinde. Halihazırda iç göçle nüfusu 4 milyona ulaşan İdlib’in merkezi, Mart 2015’te muhaliflerin kontrolüne geçti. İdlib, rejimin en yoğun hedef aldığı bölgelerin başında geliyor. 

Türkiye, Rusya ve İran 4-5 Mayıs 2017’deki Astana toplantısında, İdlib ve çevresini “Gerginliği Azaltma Bölgesi” ilan etti. Rejim güçlerinin ateşkesi sık sık ihlal etmesi üzerine Türkiye ve Rusya ek mutabakata vardı. 

Rejim güçleri, destekçilerinin yardımıyla 17 Eylül 2018’de Rusya’nın Soçi kentinde imzalanan mutabakata rağmen saldırılarına devam ediyor. Kazakistan’ın başkenti Nur Sultan’da 25-26 Nisan’da Türkiye, Rusya ve İran arasında düzenlenen 12’nci toplantı sırasında artan saldırılar, aynı yoğunlukta sürdü. 

Esed rejimi ve destekçilerinin, Türkiye ve Rusya’nın İdlib mutabakatını imzaladığı 17 Eylül 2018’den beri ateşkesi ihlal ederek gerçekleştirdiği saldırılarda 553 binden fazla sivil yerlerinden edildi.

Suriye İnsan Hakları Ağı, Beşşar Esed ve destekçilerinin, İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi’ne 26 Nisan-12 Temmuz’da düzenlediği saldırılarda 157’si çocuk, 111’i kadın 606 sivilin yaşamını yitirdiğini duyurmuştu.