Bursaspor’un, Akhisar karşısındaki muhteşem performansını görünce “Bir taraftar, gönül verdiği bir takımdan daha başka ne isteyebilir ki?” diye düşündüm…

Aslında, aynı mücadele, istek, arzu ve coşku geçen hafta Karagümrük maçında da vardı fakat 10 kişi kalmak zaten tecrübe sıkıntısı yaşayan Bursaspor’u gençlerinin ezberini bozmuştu…

Neydi peki Yalçık Koşuvak’ın genç talebelerine ezberlettiği sistem; ayağa pas yaparak rakibini yor, top rakipteyken de baskı kurarak ceza sahasına sokma… Hızlı paslarla hücuma çık ve skor üret…

Yalçın Hoca oyuncularına bunları ezberletirken tabii ki de gençlik enerjilerine güveniyordu…

Sanki dün akşamki takım; “Tam da bu ligin takımı” dedirtti…

Nedeni de şuydu; bu lig teknik ve taktikten önce mücadele etmeyi, çok koşmayı istiyor… Bursaspor da bu gerçeklerle hareket etmenin mükafatını aldı… 

Galibiyetin şöyle anlamları da oldu; önce geçen sezonun hesabı acı acı kesildi. Sonra da, değer olarak senden çok üstün olan, şampiyonluk yolundaki rakibe ders niteliğinde bir tokat attı…

..Ve en önemlisi de, şehre müthiş bir moral geldi…

Şimdi asıl soru şu; bundan sonra ne olacak? Ya da ne olmalı?

Muhtemelen bugün, yarın transfer tahtasının önündeki engeller kalkıyor…

Yönetim ve teknik heyet, iki haftadır aslanlar gibi oynayan bu çocukların gardını düşürmeyecek hamleler yapmalı.

Dikkat ettiyseniz; bu çocuklar gerçekten takım olmuş… Üzüntüyü de sevinci de beraber yaşıyorlar… Böyle bir ahengi bozarsanız ki, Akhisar gerçeğini gördünüz, gelecek oyuncuların bir anlamı kalmaz…