Bursa, 1326 yılında Orhan Gazi’nin fethiyle bir medeniyetin insanlığa armağan edildiği kurucu şehir ve ilk başkent olması nedeniyle altın çağların öncülüğünü etmiş kadim bir şehirdir. Ulu şehrimiz Bursa, tarihin kendine yüklediği bu misyon ve vizyon ile her zaman barışın, huzurun, hürriyetin ve bağımsızlığın örnek şehri olmuştur.

I. Dünya Savaşı sonrası imzalanan Mondros Mütarekesi ile Osmanlı Devleti’nin toprakları İtilaf Devletleri’nin kontrolüne geçmiş ve Anadolu’nun dört bir yanında işgaller başlamıştır. İtilaf Devletleri’nin güdümünde hareket eden Yunan ordusunun İzmir’den başlattığı işgal harekâtı kapsamında 2 Temmuz 1920’de Mustafakemalpaşa ve Karacabey, 6 Temmuz’da Gemlik, 8 Temmuz 1920’de ise Bursa, İngilizlerin denetimi altında Yunan askerleri tarafından işgal edilmiştir. 11 Eylül 1922’ye kadar işgal altında kalan Bursa, bu süreçte tarihinde görülmemiş bir zulme uğramış, Yunan ve Ermeni mezalimi nedeniyle de oldukça sıkıntılı günler geçirmiştir.

Kurucu ve ulu şehir Bursa’nın işgali Ankara’da büyük bir yankı uyandırmış ve TBMM’de bu kara günü temsilen, Meclis kürsüsüne siyah örtü örtülmüştür. Bu örtü, kurtuluş ümidini yaşatan, bağımsızlığına düşkün, esaret ve zilleti asla kabul etmeyecek olan aziz Türk milletinin eşsiz karakterinin önemli bir nişanesi olmuştur.

Türk ordusu, Başkomutan Mustafa Kemal Paşa’nın liderliğinde Büyük Taarruz harekatı ile zaferden zafere koşarken ‘2 yıl, 2 ay, 2 gün’ sonra 11 Eylül 1922’de Bursa, Yunan askerlerinden kurtarılmış, Bursa’nın işgali ile Meclis kürsüsü üzerine konulan siyah örtü de kürsüden kaldırılmıştır.

102 yıl önce işgalin karanlığından hürriyetine kavuşan necip, kahraman ve asil Bursalılar’ın bayram etmesine vesile olan başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere silah arkadaşlarını ve işgalde şehit düşen tüm şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyoruz.

Bursa’nın kurtuluşu kutlu, şühedanın ruhları şad olsun.