Bursa Uludağ Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kamuran Reçber, “Rusya’nın, Ukrayna’yı hedefleyip aynı zamanda karşısında Avrupa Birliği üyesi devletler diğer yanda ABD ve müttefiklerinden o bölgeye yönelik birtakım istekleri var” şeklinde konuştu.
“Nüfuz alanıma müdahaleniz şeklinde yorumladı”
Reçber, “Birincisi bu devleti NATO’ya almayın, ikincisi Avrupa Birliği’ne üyeliğini gerçekleştirmeyin… Bunların olması halinde benim nüfuz alanıma sizin müdahaleniz şeklinde yorumladı. Geçmiş tarihlerde Finlandiya’nın İsveç’in tarafsızlık politikaları oldu çok kısa süreli de olsa bunlara geri dönülmesi isteniyor ama onların tarafsız politikasına geri dönmesi şu anda teknik anlamda mümkün değil çünkü Avrupa Birliği üyesi devletler bunlar. Böyle de bir durum var” dedi.
“Ekonomik ve dijital savaşa dönüştü”
“Bu savaş tabii ki şu anda karada belirli boyutlarıyla hava araçlarıyla devam ederken aslında işin arka planında ekonomik ve dijital savaşa dönüştü” ifadelerini kullanan Prof. Dr. Kamuran Reçber, “Ekonomik savaş derken basit anlamdaki yaptırımları kastetmiyoruz. Rusya’nın banka sisteminden çıkarılması, dijital anlamda düşünecek olursak çeşitli sosyal medya araçlarına yönelik olarak birtakım engellemelerin yapılması ya da hizmetlerin sunulmasının kesilmesi, sportif anlamda yine bir savaş var. Rusya Federasyonu’na ait takımların çeşitli spor müsabakalarından men edilmesi ya da maçlarının iptal edilmesini düşünecek olursak bu tabii ki bir ekonomik ve dijital savaşa dönüştü. Ben sadece Ukrayna’yı bir taraf olarak görmüyorum özellikle belirteyim ABD ve müttefikleri ile Rusya Federasyonu’nun bence uzlaşması ile bu çatışmanın ya da savaşın bitmesi mümkün olacak. Eğer bir uzlaşma olmazsa bu çatışma ortamı devam edecek. Ukrayna’daki mücadele sadece Ukrayna’nın tek başına kendi askeri gücü ile yaptığı bir savaş değil. Dışarıdan destekli diyebileceğimiz birtakım yardımlarla bu ancak olabilir. ABD ve müttefiklerinin dolaylı da olsa bazen doğrudan doğruya yardım etmeleri ile ilintili” görüşünü dile getirdi.
“En büyük çatışma olgusu enerji alanlarının kontrolü”
Prof. Dr. Reçber, “En büyük çatışma olgusu enerji alanlarının oradaki kontrolü ve aynı zamanda Ortadoğu’da özellikle Suriye özelinde ABD ve müttefikleri ile Rusya Federasyonu ve müttefiklerinin uzlaşamamasının verdiği bir gerilim de var. Çatışma ortamını Ukrayna’ya doğru taşıdılar gibi. Dünyanın birçok noktasında bunların çıkar çatışmaları var. Çıkar çatışması basit diyebileceğimiz bir bölge ile sınırlandırılıyor ama arka planında dünyanın değişik bölgelerinde özellikle Ortadoğu’yu düşündüğümüzde henüz bunların uzlaşamadıkları, ekonomik olarak çatıştıkları bölgeler var. Burada bir uzlaşma sağlanabilmiş değil. Çatışma alanını Rusya Federasyonu Ukrayna’ya kaydırdı. Burada üstünlük sağlayıp, mevcut iktidarı devirip, kendime yakın bir iktidarı işbaşına getirebilir miyim diye. Belirli noktalarda işgal olsa bile Ukrayna’nın bir bütün olarak ilhakı bana göre Rusya Federasyonu’nun planında yok. İktidarı değiştirip, kendine yakın diyebileceğimiz bir yapıyı işbaşına getirip geri çekilmek istiyor” açıklamasını yaptı.
“Uluslararası ilişkilerde söylemle eylem her zaman örtüşmez”
Bursa Uludağ Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kamuran Reçber, şöyle devam etti:
“Türkiye olarak dengeleyici politika gütme zorunluluğumuz var. Bir yandan ABD ve Batı ile ekonomik, sosyal, kültürel yoğun ilişkilerimiz var. Bir de yanı başımızda süper güç ile nitelendirilen bir devletle muhatabız. İki gücü de dengede tutmak zorundasınız. Uluslararası ilişkilerde söylemle eylem her zaman örtüşmez. Örtüşmesi de gerekmez. Ben bir şey söylerim devlet adamı olarak ama eylem olarak bunun tersini yapabilirim. Devletler arasında dostluk, düşmanlık yoktur; çıkar vardır.”
Bursa Uludağ Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kamuran Reçber’in açıklamalarının tamamını videomuzdan izleyebilirsiniz…