Yılmaz, yazısında şu ifadeleri kullandı:
Pazar günü de vurguladık… Geçen yıl yetersiz yağışlar nedeniyle kuraklığı konuşuyor, susuz kalma tehlikesini yaşıyorduk.
Bu yıl…
Yağışlarla barajlarımız doldu, hatta tahliye kapakları açıldı. Bursa’da yaşanmadı ama İstanbul’dan, Ankara’dan, İzmir’den, Eskişehir’den aşırı yağıştan su baskınları haberlerini izliyoruz.
Bu nedenle…
Tarım ve Orman Bakanlığı bünyesindeki Su Yönetimi Genel Müdürlüğü raporuna pazar günü yer verdik.
Türkiye’deki 25 havzadan 3’ü Bursa ilçelerini kapsıyor. İnegöl Yenişehir, İznik ilçeleri Sakarya Havzası’nda; Gemlik, Orhangazi, Mudanya ilçeleri Marmara Havzası’nda; Mustafakemalpaşa ,Karacabey ve merkezdeki ilçeler Susurluk Havzası’nda yer alıyor.
23 bin kilometrekarelik alandaki Marmara Havzası’nda incelenen 3 bin 214 yerleşim yerinin 1.205’inde taşkın riski işaret eden rapor, 658 derede 3 bin 612 kilometre çalışma yapıldığını da anlatıyor.
İşte…
Bu rapor üzerine, 30 yılını Uluabat Gölü ve çevresindeki çalışmalara adayan, eşi Francziska Arıcı ile birlikte Eskikaraağaç Köyü’nün Leylek Köyü olmasını sağlayan, Türkiye’ye örnek tarım arazisi toplulaştırma çalışmasını başlatan Prof. Dr. İsmet Arıcı aradı
Bursa Uludağ Üniversitesi’nden emekli olan, geçirdiği ağır ameliyat sonrası kemoterapi tedavisi görmesine karşın İsmet Hoca toprakla ilgili her konuyla ilgili.
Taşkın konusunda Bursa için çok kritik bir anımsatma yaptı:
“Nilüfer Çayı Bursa’nın barajlarını doldurup içme suyunu karşılıyor, tarımsal sulama sağlıyor. Fakat Nilüfer aynı zamanda Bursa’nın en büyük taşkın deresi. Bunu unutmamak gerekiyor.”
Kaygısı şu:
“Son yıllarda Nilüfer’in yatağında yapılaşmalar oldu. Hatta bazı yerleri doldurulup moloz döküm alanına dönüştürüldü.”
Uyarısı da şu:
“Unutulmasın ki doğa bir gün intikamını da, kendine ait olanı da alır. Nilüfer Çayı da almaya kalkarsa Bursa büyük zarar görür.”
Olay Gazetesi Yazarı Ahmet Emin Yılmaz’ın yazısının tamamı için tıklayın…