Derya Demir PINAR
Bursa Uludağ Üniversitesi’ne Organ Nakil Merkezi Hastanesi kazandırılıyor.

Hayırsever desteği ile Tıp Fakültesi Hastanesi’nin arkasına yapılması planlanan hastane, 2 yıl sonra hasta kabulüne başlayacak. Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi olarak nakil çalışmalarının devam ettiğini kaydeden Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ercüment Gürlüler, “Yılda 50 civarında karaciğer, 60 civarında ise böbrek nakli gerçekleştiriyoruz. Amacımız bu sayının artırılması sağlamak ve Güney Marmara’daki hastaların farklı şehirlere gidip karşılaştığı zorlukları önlemek. Güçlü altyapımızı artık Organ Nakli Merkezi Hastanesi ile buluşturacağız. Hayırsever desteği ile Üniversite bünyesinde yapılacak olan hastanenin temeli geçen hafta atıldı. 50’ye yakın normal ve yoğun bakım yatağı olması planlanan hastane, 1.5-2 yıl içerisinde hizmete girecek” dedi.

TÜRKİYE’DE İKİNCİ MERKEZ OLACAK…

Hastanenin sadece organ nakli için hizmet vereceğini kaydeden Gürlüler, “Türkiye’de sadece organ nakli hastanesi olarak tek merkez Malatya’da bulunuyordu. Biz bunun ikincisini Bursa’ya kazandırıyoruz. Bu hastane ile altyapımız daha da gelişecek ve sadece bu işe odaklanmış hekim ve çalışanlar olacak. Organ nakli, sadece bir grubun yapabileceği bir iş değil. Bu nedenle hastanemiz diğer yan dalları da içerisinde barındıracak. Yataklı bölümü, yoğun bakımı ve bu dalda uzmanlaşmış hekim ve sağlık çalışanları ile beraber Organ Nakli Merkezi Hastanesi’nde daha başarılı sonuçlar elde edeceğimizi düşününüyorum. Şu an da biz karaciğer, böbrek ve kalp nakli yapıyoruz. Amacımız bu merkezle bundan sonra pankreas ve ince bağırsak naklini de eklemek” diye konuştu.

ENFEKSİYON RİSKİ ÖNLENECEK…
Organ Nakil Merkezi Hastanesi’nin hayata geçmesiyle birlikte bölgedeki hastaların sağlık hizmetine daha rahat ulaşacağını ifade eden Gürlüler, “Bu bölgedeki hastalar bazen farklı şehirlere gidip hem maddi hem de manevi açıdan yoruluyor. Zaten bu hastalarımız sosyoekonomik olarak çok sıkıntıda olan bir grup. Bekleme listelerindeki bu hastaların her yıl yüzde 30’unu kaybediyoruz. Bu durumu ortadan kaldırmak, bölgede büyük bir merkez haline gelmek istiyoruz. Buranın sadece organ nakliyle uğraşan bir hastane olması pek çok açıdan fayda sağlayacak. Bu hastaları farklı bir alanda toplayarak enfeksiyon riskini de ortadan kaldırmış olacağız. Yani bu hastane hem sağlık hem de sosyal açıdan daha koruyucu olacak” ifadelerini kullandı. Doç. Dr. Selcan Akesen de, “Bizim isteğimiz naklin daha iyi anlaşılmas, yaygınlaşması ve yeni hastalara umut olması” dedi.

6 bin kişi sırada
Türkiye genelinde 6 bin dolaylarında hastanın organ nakli beklediğini kaydeden Gürlüler, şunları söyledi: “Özellikle karaciğer ve böbrek nakli bekleyen çok sayıda hasta var. Bu grup hastaların tanıyı aldıktan sonra ortalama yaşam süresi 2-3 yıl arasında değişiyor. Eğer nakil olmazlarsa tıbbi tedavilerle sonuç alma imkanımız yok. Nakil kadavradan ve canlı vericen olmak üzere iki şekilde oluyor. Ancak tercihimiz naklin hep kadavradan sağlanması. Bölgemiz Güney Marmara bu noktada örnek. Özellikle koronavirüs öncesinde kadavradan bağış Avrupa standartlarındaydı. Biz ise Güney Marmara’nın en büyük organ nakli merkeziyiz.