Cami yıkıldı, ancak Anıtlar Kurulu minare için sağlam raporu verdi. Böylelikle minare, mahallenin ortasında tek başına kaldı. Minareye değer katmak isteyen mahalleli, bölgede çıkan doğal kaynak suyunu buraya taşıdı. Etrafına 4 adet musluk yerleştirilen minare artık çeşme olarak kullanılmaya başlandı.
Camiinin tarihçesinden ve yıkım aşamasından bahseden Hasanağa Mahalle Muhtarı Halil Turan (39), ‘Camimiz 1800’lü yıllara aitti. 2000’li yıllarda caminin yıkımı gerçekleştirildi. Eskiyen cami vatandaşlar için tehlike oluşturduğundan dolayı yenisi yapıldı. Eski caminin olduğu yer meydan haline getirildi. Buradaki minaremizin Anıtlar Kurulu tarafından gerekli kontrolleri yapıldığında herhangi bir tehlike teşkil etmediği anlaşıldı. Cami yıkıldı fakat minaremiz anıt olarak kalmış oldu. Ayazma Suyu dediğimiz suyun köy kurulduğundan beri bölgeye geldiği söyleniyor. Su sürekli akıyor, doğal kaynak suyudur. Cami yıkıldıktan sonra buradaki su minareye taşınarak minarenin etrafından akmaya başladı’ dedi.
Dedesinin bu camide imamlık yaptığını söyleyen mahalle sakinlerinden Ahmet Altın (73) ise, ‘Cami ahşaptı. Camiinin yan tarafında muhtarlık vardı. Camii depremde hasar gördü ve ondan sonra yıkıldı. Minarenin etrafı sonradan yapıldı. Çevresi sonradan düzenlendi. Çeşmeler önceden caminin önündeydi’ şeklinde konuştu.