Dr. Mete Ekşioğlu
Dr. Mete Ekşioğlu

Cezai ehliyet

Bir kişinin ceza hukuku açısından işlediği suçtan sorumlu tutulabilmesi için gerekli nitelikleri taşıması bu kişinin cezai ehliyeti olduğu anlamına gelir. Kişinin yaşı, algılama ve algıladıklarını yönlendirme kapasiteleri bu ehliyete sahip olup olmadığını belirler. Kişinin bu işi neden yaptığını anlaması, işin sonucunu algılayabilmesi bu ehliyete sahip olması açısından çok önemlidir. Bazı durumlarda ceza hukuku uygulayıcıları kişinin cezai ehliyet durumuna bakarak alması gereken ceza konusunda düzenlemeler yapabilir. Yasalar bu konuda kendilerine bazı haklar sunmuşlardır.

Vücudumuzun hücreleri kendilerine gelen besin maddelerini işleyerek hem enerji elde ederler hem de vücudun sağlıklı işleyebilmesi için ait oldukları organların fonksiyonlarını sürdürmek üzere bazı işlemler gerçekleştirirler. Kalp kası hücreleri kasılıp gevşerler ve kanın vücuda atılmasını sağlarlar, böbrek hücreleri idrarı süzer ve faydalı maddeleri vücutta tutup işe yaramayanları idrar ile atarlar, sindirim sistemi hücreleri sindirimi sağlamak için gıda maddelerini parçalar ve yararlı gıdaları emerler, Kemik hücreleri kemiğin sağlamlılığı için çeşitli maddeler üretirler, savaş hücrelerimiz düşman mikroplar ve maddeler ile savaşarak bunları vücut dışına atmaya veya olduğu yerde öldürmeye çalışırlar,  karaciğer hücreleri vitamin depo ederler, hormon ve kan yaparlar, protein yaparlar ve bilinen yaklaşık 450 görevi yerine getirmeye çalışırlar.

Ancak iş cezai ehliyet ile ilgili kısıma gelince konu beyin hücrelerine gelir çatar. Beyin hücrelerimize nöron adını vermekteyiz. Bu hücrelerin iyi çalışmaları zekâ, mantık, algı, düşünce gibi konularda da iyi olduğumuz anlamına gelir. Ama bu hücrelerimizin iyi çalışması için özellikle yakıt olarak kullandıkları glikoz denilen maddeyi veya yağlardan gelen yağ asitlerini en uygun şartlarda kullanmaları gerekmektedir. Bir Eskimo iseniz beslenmeniz deniz ürünleri ve bir miktar da geyik benzeri hayvanların etinden gelen gıda parçacıklarına bağlıdır ve karaciğer bu gıda parçacıklarını beyin dokusunun kullanabileceği hale getirerek kan yolu ile beyin hücrelerine gönderir. Besin kaynağı olarak karbonhidratları kullanıyorsanız yine karaciğer kuralına uygun olarak hazırladığı maddeleri beyin dokusuna göndererek nöronları besler.

İnsülin direnciniz gelişmiş ise burada birtakım sıkıntılar baş göstermeye başlar. Günümüzde pek çok insanda yemekten yarım saat kadar sonra bir bitkinlik, halsizlik, uyku hali başlar. Reaktif hipoglisemi dediğimiz bu durum insülinin ani ve bol olarak salgılanıp çabucak kan şekerini olması gerekenden aşağı düşürmesi durumudur. Tıpkı voltaj iniş çıkışlarının elektrikli ve elektronik aletlerde yaptığı gibi bir etkidir bu. Gel zaman git zaman bu denge daha da bozulup şeker hastalığı ortaya çıkar. Bu kişiler siz seyir halinde iken aniden arabaları ile önünüze çıkar ve dikkat etsene dediğinizde sen de frene bas kardeşim diyebilirler. Yorumlamaları bozulmuştur.

Son çalışmalara göre insülin direnci olan hastalarda beyin hücrelerinin duyarlılığı daha da azalmaktadır. Çünkü insülinin fazlalığından hücreler kendilerini korumak zorundadır ve dolayısı ile hücrelerin şekeri kullanma yeteneklerinde de değişiklikler olacaktır. B12 eksiklikleri, omega-3 eksiklikleri ve daha pek çok beyin dokusunun sağlıklı çalışmasına neden olan bazı madde eksiklikleri cezai ehliyeti yeniden gözden geçirebileceğimizi bizlere düşündürtebilir. Çevremize dikkat ettiğimiz zaman bunu daha da net anlıyoruz. 

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X