Henüz kongre takvimi açıklanmadı ama eylül ayının sonlarına doğru  delege seçimlerinin başlayacağı, bir ay sonra da ilçe kongrelerinin yapılacağı öngörülüyor.

Buna rağmen merkez ilçelerde adaylar bir bir çıkmaya başladı.

Bugün kulislerde konuşulan 3 merkez ilçenin potansiyel adaylarından söz edelim.

 

***

 

Osmangazi’de adeta aday enflasyonu var.

5 ismin adaylığından söz edebiliriz.

Listenin başında mevcut İlçe Başkanı Mete Akyolcular var.

Akyolcular, “Örgüt ne derse o” diyerek, yeni dönemde de adaylığa yeşil ışık yakıyor.

Konuşulan bir diğer aday ise Cengiz Çelikten.

Çelikten’in de adaylık için görüşmeler yaptığı kulağımıza geliyor.

Adaylık çalışmalarına başlayan bir diğer isim Asu Savan.

Eski ilçe başkanlarından Zeynel Kirte de kulislerde konuşulan bir diğer isim.

Son olarak Rıfat Yazgan‘ın ismini yazalım.

Şadi Özdemir’in yakın dostu olan olan Yazgan da adaylık yoklayan isimlerden.

 

***

 

Yıldırım’da henüz 2 ciddi adayın olduğunu söyleyebilirim.

Biri İlçe Başkanı Nihat Yeşiltaş, diğeri de geçen kongrenin kaybedenlerinden Mesut Şahin.

Mesut Şahin’i, Av. Güner Aklan grubu destekliyor.

 

***

 

Nilüfer’e gelince…

Henüz bu ilçede tablo netleşmiş değil.

İlçe Başkanı Özer Anaç‘ın aday olmak istediğini biliyoruz sadece.

Ancak başka adaylar da mutlaka çıkacaktır.

Nilüfer kongresine dair ilginç bir buluşma gerçekleşti geçen haftalarda. Nilüfer örgütünün rakip isimleri Özgür Şahin ve Mehmet Turan Tansal, Mudanya Yolu’nda bir restoranda bir araya geldiler.

Nilüfer örgütüne hâkim olan eski bir il başkanının organize ettiği yemekte bir araya gelen Şahin ve Tansal, kongreyi konuşmuşlar.

Tansal ve Şahin, aday olmaya sıcak bakmadıklarını söylemişler ancak beraber hareket edip, ortak bir ismi destekleyebilirler.

 

***

Kongre takvimi belli olmamasına rağmen, 3 merkez ilçede çok sayıda ismin adaylığa soyunması kuşkusuz tesadüf değil.

Nitekim ilçe kongrelerinin sonuçları il kongresinin sonucuna etki edeceği için il başkanlığı hedefi olanlar, ilçe kongrelerinde etkin olmaya çalışıyorlar.

 

—————————-

 

Kayyum olayı üzerinden saflaşma

 

Diyarbakır, Van ve Mardin büyükşehir belediyelerine, İçişleri Bakanlığı tarafından kayyum atanmasının ardından, siyasi partiler ikiye bölündü.

Bir yanda AK Parti, MHP ve Vatan Partisi‘nden oluşan milliyetçi blok, diğer yanda CHP, HDP ve Abdullah Gül ile Ahmet Davutoğlu öncülüğünde kurulması beklenen yeni partiden oluşan muhalefet bloku.

 İYİ Parti’den henüz bir açıklama gelmediği için bu partinin nasıl bir tavır alacağını doğrusu merak ediyorum.

Türkiye’deki cepheleşmeyi  bu son kayyum hadisesi üzerinden rahatlıkla okuyabiliriz.

Bu arada geçen günkü yazımda yeni kurulacak partinin Doğu ve Güneydoğu’da özellikle Kürt seçmenin yoğun olduğu kentlerde taban bulabileceği iddiasına değinmiştim.

Gül ve Davutoğlu’nun kayyum atamalarına yönelik tepkisi, tam da bu iddiayı doğruluyor.

 

—————————

 

Depreme karşı duyarlılık anketi

 

DASK, vatandaşın depreme karşı duyarlılığını öğrenmek için bir araştırma yapıyor.

Çıkan şu sonuçlara bakar mısınız:

-Her 2 kişiden 1’i konutunun güvenli bölgede olduğunu iddia ediyor.

-Her 10 kişiden 7’si konutunun güvenli olup olmadığını araştırmamış.

-Araştırma yaptırmayanlar konutunun sağlam olduğunu düşünüyor.

-Deprem sigortası yaptırmayan konut sahipleri riski gözetmek yerine göz ardı ediyor.

-Konut sahiplerinin yarısı herhangi bir bilgiye dayanmadan depreme karşı güvende olduğuna inanıyor.

-Konut sahiplerinin yarısı deprem riski ile yüz yüze gelmek istemiyor.

Bu sonuçlar gösteriyor ki, deprem konusunda hem cahil hem de bilinçsiziz.

O halde, yerel yönetimler istedikleri kadar kentsel dönüşüm yapsa, devlet en iyi deprem yasalarını çıkarsa ne yazar.