Kent merkezinde işleyen ve trafik yükü ağır bir köprülü kavşağı yıkıp yeniden yapmak, beraberinde siyasi riskler de getiriyor.

Köprüyü Büyükşehir Belediyesi yapmıyor ama sorumluluk üstüne kaldı.

Çünkü, kent içindeki trafiğin düzenlenmesinden diğer bütün ulaşım yatırımlarına kadar Büyükşehir belediyelerinin yasal yükümlülükleri var.

Bursa’da protokol gereği Karayolları 14. Bölge Müdürlüğü‘nün yenilediği Mudanya Köprülü Kavşağı‘nda son bir iki haftadır yaşanan trafik çilesi sürücüleri çileden çıkardı.

Bu etabı aşmak kolay değildi.

Yıldırım yönünden aracınızla Nilüfer‘e geçebilmek bazen 1,5– 2 saati buluyordu.

Köprünün yapım sorumluluğu Karayolları’nda fakat çile çeken sürücüler faturayı her zaman olduğu gibi Büyükşehir Belediyesi’ne kesti.

Birkaç gündür izliyoruz.

Sosyal paylaşım sitelerinde Büyükşehir’e sitem eden, tepki gösteren hemşehrilerimiz var.

Hatta, tasvip etmediğimiz halde, hakaretvari ifadeler kullananlar da yok değil.

Oysa, Büyükşehir’in köprüyü daha erken bitirme konusunda hem yüklenici firma hem de Karayolları 14. Bölge Müdürlüğü’ne baskı yaptığını biliyoruz.

Sadece baskı değil, Büyükşehir yetkililerinin bizzat araç ve gereciyle yükleniciye yardım ettiğini de fark ettik.

Buna rağmen eleştirilerin odak noktası Büyükşehir Belediyesi idi.

Hemşehrilerimiz İzmir-Ankara yönünde dünden itibaren geçişlere başladı.

Mudanya-Bursa yönü ise biraz daha zaman alacak.

Mudanya Köprülü kavşağının başkaca bir alternatifi yok.

Kentin ortasından geçen en geniş ulaşım aksımız burası.

Buradaki ulaşım yapılarına en ufak bir müdahale trafikte yığılmaya neden oluyor.

Yine de verilen süre içinde köprünün büyük bölümü tamamlandı.

Okullar açılmadan Mudanya-Bursa yönü bitirildiğinde bu bölgedeki trafik akışı soluk alacack.

Çile çekiliyor, fakat sonrasında rahatlık var.

Böylesi bölümlerdeki inşaatlar için planlamanın en ufak ayrıntısına kadar yapılması şart.

Aksi halde, eleştiri oklarının hedefi olunabiliyor.

Bundan sonra asıl sıkıntı Geçit Köprüsü’nde yaşanacak.

Orada da inşaat başladığında Mudanya‘da ve Nilüfer’in bu kısmında oturan sürücülerimiz benzer sıkıntı ile karşı karşıya kalacaklar.

Şuda bir gerçek ki, böylesi alternatifi az alanlarda ulaşım yapıları inşaa etmek maalesef sıfır sıkıntısız olmuyor.

 

Yılda 160 bin kayıp

 

Önceki akşam Olay TV’de kısa adı LÖSEV olan Lösemili Çocuklar Vakfı Bursa Koordinatörlüğü‘nün çalışmalarını ele aldık.

Sunuculuğunu üstlendiğimiz Olay’ın İçinden programında LÖSEV Bursa Koordinatörü Füsun Emecan Özcan ile Halkla İlişkiler Sorumlusu Aslı Metin Sakarya‘yı konuk ettik.

Korkunç illet kanser vakıalarına karşı öğrendiğimiz rakamlar tüylerimizi diken diken etti.

LÖSEV Koordinatörü Özcan, Türkiye’de her yıl 180 bin kişinin kansere yakalandığını, bir yılda en az 160 bin kişinin de bu illetten hayatını kaybettiğini söyledi.

Rakamlar neredeyse orta ölçekli bir il nüfusuna denk.

Yani, her yıl bir ilimizin nüfusu kadar insan kansere yakalanıyor ve bir kentimizin nüfusunu da kaybediyoruz.

Korkutucu değil mi?

Uzmanların onca uyarısına rağmen beslenme alışkanlıklarımızı değiştirmiyoruz.

Hormonsuz, doğal gıdalar çok ilgimizi çekmiyor.

Sigara, alkol, uyuşturucu vb. gibi kötü alışkanlıkların yol açtığı kanser türlerine karşı da toplum olarak çok duyarlı değiliz.

Devletimiz de önleme ve tedavi amaçlı milyarlarca liralık bütçe ayırmak durumunda kalıyor.

LÖSEV’in toplumu bilinçlendirme ve kansere yakalanan hastalara desteğini takdirle izliyoruz.

Siz de vekaletle kurban bağışlayarak bu çabaya küçük bir katkı yapabilirsiniz.