Cumhurbaşkanı Erdoğan Ankara’da açıklama yaptı.
Açıklamalardan satır başları:
Sıktıkları kurşunlara, uçurdukları uçaklara, araçların ve insanların üzerinden geçirdikleri tanklara cesaretle karşı koyan Ankara’ya ve Ankaralılara bir kez daha şükranlarımı sunuyorum.
Ankara sadece devletimizin başkenti değil aynı zamanda ülkemizin tüm renklerini, zenginliklerini, birikimini, umudunu bünyesinde toplayan mazi ile ati arasında kurduğumuz köprünün kilit taşı konumunda bir şehirdir. AK Parti olarak bizim için de Ankara daima özel, önemli, kritik bir yer olmuştur.
Sevgili gençler milli mücadelelerde Ankaralıların dudaklarından şu dizeler dökülüyordu:
Ankara’nın taşına bak
Gözlerimin yaşına bak
Biz düşmanı esir ettik
Şu feleğin işine bak
“SEÇİM GÜNÜNE KADAR DURMADAN, DİNLENMEDEN ÇALIŞMAYA HAZIR MIYIZ?”
İnşallah 2023’te ülkelerin ve kendilerinin geleceğine sahip çıkan başkentlilerin coşkulu sloganlarıyla çınlayacaktır. Ana kademe, kadın kolları, gençlik kolları tek bir gününüzü boşa geçirmeden tüm ilçeleri, mahalle, sokak, haneleriyle gönlünü kazanmadık tek bir insanımızı bırakmayacak şekilde Ankara’yı kucaklamanızı istiyorum.
Şimdi sizlerden öyle bir ses vermenizi istiyorum ki, duymayan kalmasın. Ankara seçim gününe kadar durmadan, dinlenmeden, gece gündüz çalışmaya hazır mıyız? Ankara büyük ve güçlü Türkiye’nin inşası için kapı kapı dolaşmaya hazır mıyız? Ankara evlatlarımıza miras bırakacağımız 2053 vizyonu için gönüller kazanmaya hazır mıyız? Ankara ülkemizi çeyrek asır geriye götürme hevesinde olanların rüyalarını kabusa çevirmeye hazır mıyız? Türkiye’nin 2 asırlık demokrasi ve kalkınma hamlesini bir kez daha kesintiye uğratmak isteyenlerin heveslerini kursaklarında bırakmaya hazır mıyız?
“20 YILDA GİRDİĞİ 15 SEÇİMDE SANDIKTAN MİLLET BİRİNCİ PARTİ ÇIKARMIŞTIR”
Sizlerdeki bu azim, kararlılık, birlik ve beraberlik daim olduğu sürece Allah’ın izniyle ne bu davanın ne AK Parti’nin önünü kesmeye inşallah kimsenin gücü yetmez. Öyle yuvarlak masa etrafında yer beğenmeyenlere milletim gereken yeri gösterecektir.
Burada böyle bir sıkıntı var mı? Evelallah omuz omuza istikbale yürüyoruz. Kardeşlerim demokrasi tarihimize baktığımızda tek parti faşizminden beri sarkacın milli iradeyle darbe ve vesayet arasında gidip geldiğine şahit oluyoruz. Ülkemizde milli iradenin en güçlü ve kesintisiz hüküm sürdüğü dönem bizim dönemimizdir.
“AK PARTİYİ MİLLET KURMUŞTUR”
Uzunca bir süre baskı, zulüm, yokluk, yoksunluk cenderesinde bunalan milletimiz AK Parti ile kendine tarihi bir çıkış yolu inşa etmiştir. AK Parti’yi millet kurmuştur. AK Parti’yi iktidara millet taşımıştır. 20 yılda girdiği 15 seçimde sandıktan millet birinci parti çıkarmıştır. AK Parti’nin vesayet, darbeci, bölgesel ve küresel güçlerle mücadelesi hep milletin desteği ile başarıya ulaşmıştır. Bu ülkenin her bir ferdinin hayatına dokunan icraatlara imza atarken de yanında hep bu millet olmuştur.
Yürüyeceksin millet yürüyecek arkandan. Biz milletle yürüdük. Biz o malum çevrelerle değil, milletle yürüdük. İnşallah ülkemizin 2023 hedeflerine ulaştırma, gençlerimize 2053 vizyonunu miras bırakacağız.
Elhamdülillah gençliğimiz burada ve evelallah AK gençlik gümbür gümbür geleceğe yürüyor. AK kadınlar gümbür gümbür geleceğe yürüyor. Ana kademe AK Parti olarak gümbür gümbür iktidarı tazelemeye yürüyor Cumhur İttifakı olarak.
“AK PARTİ’NİN HİÇBİR MENSUBU MİLLETE SIRTINI DÖNEMEZ”
AK Parti’nin hiçbir mensubu millete sırtını dönemez, milletin rızasına dayanmayan herhangi bir hesap kitap yapamaz. Partimizi, mensubu olduğu davanın şuurunda üstlendiği sorumluluğun farkında kendini bu harekete adamış teşkilat mensuplarımızla birlikte burada gördüğünüz gibi bugünlere getirdik.
Beraber yol yürüdüğümüz, nice güzel işler başardığımız, nice sınamaların üstesinden gelmiş kardeşlerimizin her birine teşekkür ediyorum. Ana kademe, kadın kolları, gençlik kolları, mahalle, temsilcileriyle teşkilatımızdan önümüzdeki seçimlerde çok daha fazla gayret ve çalışma bekliyorum.
Unutmayınız bu süreçte ülkemizin elde edeceği kazanımlar veya uğrayacağı kayıplar sadece AK Parti ve AK Partililerin olmayacaktır. Her vatandaşımızın bugünkü hayatını kendisi ve evlatlarının geleceğini doğrudan ilgilendirilecek kararların verileceği süreçten geçiyoruz.
Rusya Ukrayna arasındaki gelişmeleri, düştükleri durumları görüyorsunuz değil mi? Bunlardan ibret alarak yolumuza devam edeceğiz. Türkiye’nin önünde iki yol vardır. Birincisi ülkemizi 20 yıldır büyük emekler, gayretler, fedakarlıklar sayesinde geldiği yeri dünyanın en büyük 10 ekonomisi, siyasi, diplomatik ve askeri olarak en büyük güçleri arasına girerek taçlandırmak.
“TÜRKİYE UZAKTAN KUMANDA SİYASETİYLE YÖNETİLMEYECEK”
İkincisi 1990’lı yılların siyasi istikrarsızlık, sosyal kaos, ekonomik çöküntü dönemlerine geri dönmektir. 28 Şubat ittifakı çatısı altında bir araya gelenler o masaya oturtma cesareti, harbiliği, samimiyeti bulamadıkları ortaklarıyla birlikte ülkenin ve milletin hiçbir meselesi konusunda dişe dokunur hiçbir teklif ortaya koyamıyorlar.
Çünkü bunların bir araya geliş gayesi ülkenin ve milletin sorunlarını çözmek, kalkınmamızı hızlandırmak değildir. Bunların tek derdi ülkenin ve milletin felaketi pahasına da olsa kendilerine ajanslar vasıtasıyla verilen gündemi uygulamaktır. Proje şayet ortaya bir eser koyacaksanız iyidir ve gereklidir. Siyasette proje milli iradeye saygısızlık; hatta tehdittir. Bunların tanımı bu.
Türkiye her darbenin ardından vesayet dayatmalarıyla benzer siyaset projeleriyle karşılaşmıştır. Milletimiz her seferinde bulduğu ilk fırsatta bu projeleri çöpe atmış, ülkenin yönünü kendi tarihi, değerleri, kültürüne, ihtiyaçlarına, hedeflerine uygun istikamete çevirmiştir.
İnşallah bu sefer ki proje de milletimiz tarafından sandığa gömülecektir. Gezi olayları 17-15 Aralık, çukur eylemleri ile sınırlarımıza yığılan terör örgütleriyle, 15 Temmuz’da, ekonomik tuzaklarla başaramadıklarını 28 Şubatı İttifakı projesiyle elde edemezler, edemeyecekler.
“SİYASETTE REKABETTEN KAÇINMADIK”
Türkiye’nin artık bu projan siyasetiyle, bu virüs siyasetiyle, bu uzaktan kumanda siyasetiyle yönetilemeyecek bir ülke olduğunu dost düşman herkes bir kez daha görecektir.
Biz hayatımızın hiçbir döneminde siyasette rekabetten kaçınmadık. Hastane, yol, siyasete yapılan herşeyi kötülemenin adı siyasi rekabet değildir, köksüklüktür. Köksük bir ağaç önünde sonunda kuruyup yıkılmaya mahkumdur.
Deseler ki, bunlar şu kadar okul, şu kadar yol, hastane, köprü, spor tesisi, konut yaptılar biz daha fazlasını yapacağız, bu altılılardan böyle bir şey duydunuz mu? Diyemezler? Deseler ki, bunlar milli geliri üç katına çıkardı, biz beş katına çıkaracağız. Biz 300 milyar doları geçeceğiz ihracatta. Biz yüzde 6 ekonomiyi büyüteceğiz deseler eyvallah.