Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Sultanahmet saldırısı açıklaması

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Devletimizin ve milletimizin bekası için bu yapının üniversitelerdeki etkinliğini de sona erdirme kararlılığındayız” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Sultanahmet saldırısı açıklaması

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sultanahmet’te bir polis memurunun şehit olduğu bombalı saldırıya ilişkin, “Acaba bu kadın nasıl böyle yetiştirildi, nasıl bu hale getirildi? Bunu yapmakla ne elde edeceksin? Oradaki Kenan kardeşimizin ne suçu, ne günahı vardı? Türkiye’nin en önemli turizm noktasındaki destinasyonlardan bir tanesi olan Sultanahmet Meydanı’nda böyle bir şeyi yaparak, insanların, turistlerin buraya gelmesini engellemek için mi bunu yaptı? ‘Buralar güvenli bölge değil’… Bunu ispatlamak için mi bunu yaptı” dedi. 

Erdoğan, Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Bilkent Yerleşkesi’ndeki Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Sağlık Temel Bilimleri ve Laboratuvarları Binası’nın açılış ve Esenboğa Merkez Kampüsü’nün temel atma törenine katıldı. 

Milletler arası hukuka yaptığı katkılar nedeniyle fahri doktora unvanı verilen Erdoğan, kendi adını taşıyan konferans salonundaki törende yaptığı konuşmaya başlarken, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı ile “kampüs” kelimesiyle ilgili bir müzakerede bulunduklarını aktardı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “Acaba bu isim böyle mi olsa, yoksa bu ismi mahalle mi koysak… Sonra benim aklıma tarihimize gitmek, dönmek geldi. Herhalde buna ‘külliye’ daha güzel olur dedim. Bu yeni dönemde bir ilk olur, dolayısıyla Esenboğa Kampüsü yerine Esenboğa Külliyesi Temel Atma Töreni çok daha isabetli olur diye düşünüyorum” sözleri, salonda alkışlarla karşılandı. 

Projenin, Türkiye’de kendinden bahsettiren bir çalışma olacağını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1 milyon metrekare kapalı alana sahip olacak külliyenin, geleceğin güçlü nesillerini de yetiştireceğini kaydetti. Bu hizmetlerin, üniversiteye ve ülkeye kazandırılmasında emeği geçenleri kutlayan Erdoğan, 2010’da kurulan genç bir müessese olmasına rağmen Yıldırım Beyazıt Üniversitesi’nin hızlı mesafe katettiğini, seçkin bir eğitim kurumu olma yolunda emin adımlarla ilerlediğini vurguladı. Erdoğan, “Çubuk Külliyesi” tamamlanıp, arzu edilen fiziki altyapı oluşturulduğunda, üniversitenin çok daha ileri seviyelere ulaşacağını dile getirerek, bu yılın sonunda ilk etabının açılışını gerçekleştirmeyi öngördükleri külliyenin diğer üniversiteler için de örnek teşkil edecek bir eğitim yuvası olacağını söyledi. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin her alanda kalkınmasına, ilerlemesine, büyümesine katkı sağlayacak yükseköğretim kuruluşlarına, üniversitelere, fakültelere, öğretim üyelerine, öğrencilere şiddetle ihtiyaç olduğunu belirterek, “İstemezükçülük belki zaman zaman siyasetin dili olabilir ama asla üniversitenin, üniversite mensuplarının dili, üslubu, tarzı olamaz, olmamalıdır. Üniversite dediğimiz kurum, araştırmanın, geliştirmenin, yenilikçiliğin kalesiyse ona yakışan da bu doğrultuda hareket etmektir. Yıldırım Beyazıt Üniversitemizi işte tam da böyle bir yükseköğretim kurumu olarak kuruldu ve aynı doğrultuda gelişmesini sürdürüyor” değerlendirmesinde bulundu. 

Geçmişte üniversiteler konusunda da bir vesayet dönemi yaşandı

Üniversitenin, ülke içindeki ve uluslararası alandaki başarılarıyla gelecekte yeni Türkiye’nin sembol kurumlarından biri haline geleceğine inandığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

“Türkiye’de geçmişte her alanda olduğu gibi üniversiteler konusunda da bir vesayet dönemi yaşandı. Bunu geçmişi tahlil olarak burada ortaya koymak istiyorum, geleceğe de emin adımlarla yürüyelim istiyorum. Her düşüncenin, araştırmanın, ahlakın merkezi olması gereken üniversiteler her türlü baskıcı ideolojinin, fikri tasallutun bayraktarlığını yapar hale geldi. Daha da acısı, üniversite öğrencilerinin ellerinde kitap yerine taşlarla, silahlarla, bombalarla birbirlerine saldırdıkları dönemleri yaşadık. Üniversite hocalarının darbelere destek verdiği, ellerinde pankartlarla sokaklarda darbe çağrıları yaptığı dönemlere şahit olduk. Eğitimden, öğrenimden ve kendilerini yetiştirmekten başka amacı olmayan öğrencilerin, ‘Bizim istediğimiz formata uymuyorsun’ denilerek fakülte binalarına, üniversite kampüslerine sokulmadığı günleri gördük. Zihinleri zenginleştirmesi gereken üniversitelerin ‘zihin formatlama’ aracı olarak kullanılmaya çalışıldığı dönemlerden geçtik. Bunların hepsi de Türkiye için, üniversitelerimizin için acı verici, utanç verici, yüz kızartıcı hadiselerdi.

Yeni Türkiye yolunda diğer alanlarda olduğu gibi yükseköğretim konusunda da büyük bir değişim, dönüşüm yaşanıyor. Biz, ‘İlim, Müslümanın yitiğidir’ anlayışının, böyle bir medeniyet anlayışının mensuplarıyız. Müslüman bunu nerede bulursa, alır. Böyle bir medeniyetin evlatları olarak biz bu çalışmayı yapacakken, ‘Öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya anlayışıyla ötelenen, itilen böyle bir nesil geldi, ne yazık ki bu ülkede geldi ve geçti. Ben evlatlarımı bu ülkede okutamadım, ne yazık ki yurt dışına göndermek durumunda kaldım. Niye? Başı örtülü olarak üniversiteye sokulmadıkları için. Neden? Katsayısı engeline takıldıkları için. Ama ne oldu, işte bu tür hırsızlar bizi mal sahibi yaptı. Evlatlarımız da dışarıda gayet iyi yetiştiler, güçlü oldular. Özgüvenleri çok daha farklı bir şekilde tekrar öz vatanlarına döndüler.”

İlk 500’ün içinde neden Türkiye’den 50 üniversite görmeyelim

Cumhurbaşkanı Erdoğan, üniversitelerin her türlü bilginin, araştırmanın ve muhakemenin yapıldığı mekanlar haline dönüşmesini, üniversitelerin, akademisyenlerin, öğrencilerin uluslararası başarılarıyla gurur duymak istediklerini belirterek, “İlk 500’ün içerisinde niçin Türkiye’den 50 üniversite görmeyelim” diye sordu. 

Türkiye’nin 81 ilde 176 üniversitesi olan bir ülke olduğuna işaret eden Erdoğan, “Bizim üniversitelerimiz bilim alanında da dünya üniversiteleriyle rekabet eder hale gelecektir. Sakın zaafa düşmeyin, bunu başaracağız. Er veya geç başaracağız. Bu işin hiç lamı, cimi yok, bunu başaracağız. Bu işi halledeceğiz. Biz size inanıyoruz. Sizin de kendinize güvenmenizi istiyoruz” ifadelerini kullandı. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bilimi en üst seviyede yapma noktasında ne gerekiyorsa yapılacağını, yurtdışına eğitim için de olanaklar tanındığını, tanınacağını ve bu işin başarılması için gereken ülkeye eğitim için gidilebileceğini belirtti. 

Erdoğan, “Zaman zaman bunun eksiklerini, şahsen Başbakanken de çok çektik. Gittiğimiz bir çok yerde bunun sıkıntılarını gördük. Ama gelişmeler bizim geleceğe olan umudumuzu artırıyor” diye konuştu. 

Kenan kardeşimizin ne suçu vardı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün Sultanahmet’teki bombalı saldırıyı da anımsatarak, şunları söyledi:

“Dün Sultanahmet’te olanı gördünüz. Bir kadının canlı bomba olarak oradaki Emniyet Müdürlüğünün turizm polis karakoluna yaptığı saldırıyla bir polisimiz şehit oldu. Kenan kardeşime Allah’tan rahmet, ailesine sabırlar diliyorum. Diğeri için tabii hiçbir şey demeyeceğim. Yaralı kardeşimize de Rabbimden şifalar diliyorum. Acaba bu kadın nasıl böyle yetiştirildi, nasıl bu hale getirildi? Bunu yapmakla ne elde edeceksin? Oradaki Kenan kardeşimizin ne suçu, ne günahı vardı? Türkiye’nin en önemli turizm noktasındaki destinasyonlardan bir tanesi olan Sultanahmet Meydanı’nda böyle bir şeyi yaparak, insanların, turistlerin buraya gelmesini engellemek için mi bunu yaptı? ‘Buralar güvenli bölge değil’… Bunu ispatlamak için mi bunu yaptı? 

Aynı şekilde Dolmabahçe’de olan. Altı gün önce orada da böyle bir saldırı oldu. Ne yapmak istiyorsunuz, elinize buradan ne geçebilir? Bununla ideolojilerinizi bu ülkeye egemen kılacağınızı mı zannediyorsunuz? Taş atan, molotof atan veya silah kullanan değil, Türkiye’nin kalkınmasına, gelişmesine, büyümesine katkı sağlayacak projelere, çalışmalara, icraatlara imza atan üniversite öğrencileri görmek istiyoruz. Günlük siyasetin polemikleri içinde yıpranan, itibar kaybeden, bunları istemiyoruz. Bilgi ve birikimleriyle herkesi kendilerine hayran bırakan akademisyenler görmeyi arzuluyoruz. Yeni Türkiye’nin inşasına kendi ajandalarındaki veyahutta kendi alanlarındaki birikimleriyle, çalışmalarıyla, üretkenlikleriyle katkı sağlayan üniversitelerle birlikte geleceğe yürümek istiyoruz. Yıldırım Beyazıt Üniversitemiz işte böyle bir üniversite olma yolunda emin adımlarla ilerliyor. Saplantılara, baskılara teslim olmayan pek çok üniversitemiz de aynı yolu takip ediyor.”

Erdoğan, “PKK ile PYD birbirinin aynıdır. Dertleri, Kuzey Suriye’de bir devlet oluşturmaktır. Biz, buna Türkiye olarak sıcak bakamayız.” dedi.

Erdoğan, Sultanahmet’teki bombalı saldırıya ilişkin de “Acaba bu kadın nasıl böyle yetiştirildi? Nasıl bu hale getirildi? Bunu yapmakla ne elde edeceksin? Oradaki Kenan kardeşimizin ne suçu, günahı vardı? Türkiye’nin en önemli turizm noktasındaki destinasyonlardan bir tanesi olan o Sultanahmet meydanında böyle bir şeyi yaparak insanların, turistlerin buraya gelmesini engellemek için mi bunu yaptı? Buralar güvenli bölge değil, bunu ispatlamak için mi bunu yaptı?” ifadelerini kullandı

HABERİ PAYLAŞ
ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X