Feridun Eyüpoğlu
Feridun Eyüpoğlu

Dış gelişmelerin ekonomik riskleri

Dünya hayli karışık günlerden geçiyor.

Ekonomik sorunlar ve ticaret savaşları bir yandan.

Jeopolitik kapışmalar diğer yandan hepimizin cebini etkiliyor.

Dünyadaki gelişmelerin Türkiye ekonomisi üzerinde doğrudan ya da dolaylı etkileri var.

Peki hangi gündem başlıkları bu günlerde öne çıkıyor?

S-400 füze krizinden İran yaptırımlarına, Doğu Akdeniz’deki enerji savaşlarından Avrupa Birliği üyelik süreci gibi Türkiye’yi doğrudan etkileyen konular mevcut!

Jeopolitik eksende elbette ki doğrudan müdahil olduğumuz Irak ve Suriye’deki gidişat da ekonomimizi yakından ilgilendiriyor.

Bunun yanısıra ABD-Çin ticaret savaşları, Amerikan Merkez Bankası’nın kararları ve Brexit de dolaylı etki gücü olan başlıkların bir bölümü.

Peki dünyadaki Türkiye adına öncelikli olan bu gündem maddelerinin olası seyrine dair senaryolar neler?

Bu sorunun yanıtını Bursa Teknik Üniversitesi Uluslarararsı İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nuri Korkmaz’la aradık.

Akademisyen kimliğini yurtdışındaki yoğun saha çalışmalarıyla geliştiren Korkmaz’ın özellikle jeopolitik gelişmelere dair dikkat çeken analizleri var.

Kısa başlıklarla özetleyelim.

S-400 meselesinde Türkiye haklı.

Çünkü hem bu savunma sistemine bölgesel anlamda şiddetle ihtiyacı var.

Hem de fiyat ve teknoloji olarak en uygunu S-400!

“NATO’ya uymaz” diyenlere verilen yanıtsa “Rus sistemi olan S-300’ü Yunanistan kullanıyor” şeklinde.

S-400’ün Türkiye tarafından teslim alınması halinde kısa vadede askeri yaptırımların öne çıkması söz konusu.

Türkiye’nin NATO’dan çıkarılması gibi bir olasılıksa pek mümkün görünmüyor!

Doğrudan ekonomik yaptırımın uygulanması düşük olasılıklar arasında.

Ancak ABD-Türkiye ilişkilerindeki gerilim dozunun yükselmesi piyasalar yoluyla bir miktar baskı yaratabilir.

Bu opsiyonun uzun vadeli olması ise zor.

Çünkü Türkiye’nin ekonomik kayıpları ülkede yoğun olan yabancı yatırımları da olumsuz etkiler.

Türkiye’nin iyi bir pazar olmaktan çıkması da yabancıların işine gelmez!

Ayrıca Türkiye’nin bölgesel aktör olarak önemi ABD’nin kökten gözardı edemeyeceği bir durum.

Keza yükselişteki ABD-İran gerilimi ülkemizin riskleriyle beraber önemini de artırıyor.

İran konusunda Washington yönetimi kadar belki de daha fazla İsrail’in ne istediğine bakmalı!

Çatışma ihtimali ise ABD-İran’da ziyade Suudi Arabistan-İran bağlamında gerçeğe dönüşebilir.

Mezhepsel sürtüşmeler bu kapışmaya zemin oluşturabilir.

Bölgemizde bir de çok yönlü bir enerji gerilimi oluşmaya başladı.

 

Doğu Akdeniz, AB ve Brexit

 

Doğu Akdeniz’deki petrol ve doğalgaz sahalarına dönük paylaşım çalışmaları ülkemiz adına sıkıntılı bir sürece girmiş durumda.

Yunanistan ve Kıbrıs Rum kesiminin Avrupa Birliği üzerinden Türkiye’yi Doğu Akdeniz’de sıkıştırma çabaları bölgede suların ısınmasına yol açıyor.

Diğer bölgesel ve küresel oyuncuların da aktif etkinliği, kıta sahanlığına dayalı haklı gerekçelerle sondaj yapma kararlılığındaki Türkiye’yi zorlayacak unsurlar arasında bulunuyor.

Avrupa Birliği ile üyelik sürecinde ise çeşitli engeller mevcut hala.

Üstelik AB’nin başta Brexit olmak üzere kendi sorunları ve belirsizlikleri var.

Neticede hükümet düşüren Brexit bir yılan hikayesi olarak daha epey gündemde kalmaya aday görünüyor.

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X