Dr. Mete Ekşioğlu
Dr. Mete Ekşioğlu

Doktor gelmiş hoş gelmiş-2

Dr.Murray hakkında geçen hafta bilgi vermiş, toplantıda konuşulan önemli konulardan birkaçını size aktarmıştım. Bu hafta da yine aynı toplantıdan önemli birkaç konu hakkında geçen haftaki yazımın devamı niteliğinde sizlere bilgiler aktarmak istedim.

Milattan Önce 54 yılında ünlü Romalı devlet adamı Cicero şöyle demiş: ‘’Şükran en büyük erdemdir, diğer tüm erdemlerin de anasıdır’’. Uzun yaşayan insanların hayatları incelendiğinde şu özelliklere sahip oldukları görülüyor

1-Güçlü kaslar, yani işleyen, çalışan kasların varlığı

2-Düşük açlık insülin seviyeleri. Yani kanda şekeri ani olarak yükselten karbonhidratları kullanmayan bir beslenme alışkanlığının varlığı

3-Mutlu bir çevre. Buna ek olarak Dr. Murray uzun yaşayan insanların yaşamları incelendiğinde bu kişilerin içlerinde şükran duygularını muhafaza ettikleri ve bunu sık sık kullandıklarını belirtiyor.

Bir diğer konu ise enflamasyon (iltihap) dediğimiz olay. Ya akut yani ani gelişir ya da kronik yani uzun süreler boyu devam eder.

Dişinizde bir abse çıktığında orada acı, ağrı, bölgesel hareket kısıtlılığı ve ısı artışı olur. Bu akut yani ani olan bir enflamasyondur. Günümüzde damar sertliği, şeker hastalığı, Alzheimer, kemik erimeleri, kronik yorgunluk, kanser, otoimmun hastalıklar (vücudun kendi doklarına saldırdığı bazı durumlardır), allerjiler, sedef hastalığı ve egzemalar, astım, kolit gibi hastalıklar artık kronik bir enflamasyon olarak kabul edilmektedir.

Bu enflamasyon tipine sessiz enflamasyon da denilmektedir. Toksinler, insülin direnci, bağırsakların gümrük görevini kaybettiği sızıntılı bağırsak sendromu, besin allerjileri gibi bazı nedenler bu sessiz enflamasyona neden olabilmektedir.

Dr.Murray beslenme düzenimize dikkat ederek büyük oranda bu sessiz enflamasyon ile mücadele edebileceğimizi bildiriyor. İlk yapmamız gereken şeyin de insülin duyarlılığını artırmamız gerektiğini belirtiyor. Yani insülinimizi çok tasarruflu kullanmak, ayağımızı yorganımız ile eş ölçüde uzatmamız gerekiyor.

Kıymetli okurlarım. Yıllarca bazı beslenme uzmanları bol meyve ve sebze derken ben hep sebze dedim. Özellikle de yeşil yapraklı çiğ sebzelerin öneminden çok söz ettim.

Bu günlerde bir sefer daha anlaşıldı ki günde gerekirse 6 porsiyona kadar bunları tüketmeliyiz. Meyveyi ise bunların 5’te biri kadar tüketmeli. Roka, tere, semizotu, maydanoz, taze nane, kuzu kulağı, marul sofralarınızdan hiç eksik olmasın. Ara öğüne şiddetle karşı bir hekimim ama maden suyunu açın, içine 1 limon sıkın ve bu yeşilliklerden 1 koca tabak hazırlayıp aralarda yiyin.

Sessiz enflamasyona karşı en önemli silahlarımızdan birisi de doğal yağlardır. Balık yağı burada başı çekmektedir. Ayrıca baharatları bol tüketmek, tohumları sofralarımızdan eksik etmemek de gerekiyor.

Kuru fasulye, mercimek, barbunya gibi. Dr. Murray pek çok çalışma örneği vererek en inatçı romatizmal hastalıkların bile düzenli ve doğal beslenme ile tedavi edilebildiğini anlattı.

İyi ki geldi doktor, ayağına sağlık. Cicero’nun çok sevdiğim bir sözü daha vardır, ‘’Bir yerde yaşam varsa orada umut da vardır’’. Sağlıklı bedenlere ulaşma bilincinin her vatandaşımın içinde yeşermesi dileklerimle hayırlı ramazanlar dilerim.

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X