Feridun Eyüpoğlu
Feridun Eyüpoğlu

Doların ateşi

Dolar haftaya hızlı başladı. Dış ve iç baskılara fazla tepki veren dolar dün 2,29 TL`ye dayandı.
Suriye tezkeresi, Avrupa Merkez Bankası`nın faiz kararı, Fitch Ratings`in kredi notu baskısıeylül enflasyonuABD istihdam verileri… Haftayı gergin kılan faktör sayısı hayli fazla!
Ama en kritik unsurlar olan Fitch`in Türkiye notu, eylül enflasyonu ve Amerika`nın istihdam rakamları piyasaların kapalı olduğu cuma gününe denk geliyor.
Peki bu telaş niye? 
Piyasaların genel ruh hali gereği; riskleri önceden satma çabası öne çıkıyor.
Yani tatildeyken gelebilecek bir atağa karşı önceden hazır olma çabası haftanın ilk işlem gününe fazlasıyla yansıdı!
Elbette cuma günkü gelişmelerin tümünün kötü olması beklenmiyor. Ama bir veya iki kötümser gelişmenin verebileceği hasara göre pozisyon alıyor yatırımcı.
Sonuçta da borsa endeksleri düşerken faiz ve döviz yukarı hareket ediyor bu tabloda!
Asıl hareketse dolarda… Çünkü dünyadaki son gelişmeler dolar ve dolara endeksli yatırım araçlarına yönelimi artırmış durumda.
Diğer ülkeler gibi Türkiye de bu akımdan etkilenmekte. Ancak, iç gündemin artan ağırlığının da bu sürece eklenmesiyle TL, `aşırı zayıflama sendromuna` yakalandı.
Peki bundan sonra doların, bir başka deyişle liranın hali ne olacak?
Baskı yaratan unsurların bir bölümünün devre dışı kalmasıyla doların inişe geçmesi mümkün.
Yani haftanın tümüne yayılan riskler nedeniyle piyasalarda bayram öncesi net bir istikrar tablosunun görülmesi zor!
Dolarda kısmi geri çekilmeler yaşansa da Merkez Bankası`nın net bir müdahalesi olmadan kısa vadede ciddi bir düşüş beklenmemeli.
Unutmayalım ki; geçen hafta, faizi repo ihalesindeki miktarı düşürerek dolaylı biçimde artırma… Ve 40 milyon dolarlık döviz satış ihalesi yoluyla TL`ye değer kazandırma,
gibi cılız adımların işe yaramadığını mevcut kur tablosu net biçimde gösteriyor!
Bu durumda ciddi bir müdahale şart mı?
 
Risk yok mu?
 
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi, `mevcut kur düzeylerinden rahatsız olunmaması gerektiği` söylüyor!
Kurdaki mevcut seviye bence ihracatımız için olumlu, kurdaki dalgalanma endişe verici değil. Doların yükselmesi ekonomimiz için olumsuz değil. Dolara müdahale etmenin gerekliliğine inanmıyorum.”
Ekonomi yönetimiden bir ismin yapması gereken açıklama elbette bu tonda olmalı.
Ancak, ihracat için genel anlamda olumlu gibi görünen kur tablosunun yarattığı riskler de önemsenmeli.
Çünkü… Dolar bazlı ciddi oranda ithal girdisi olan sanayicinin rekabet gücü bu noktadan sonra risk altındadır.
Enerji zamlarını gündeme taşıyan kur artışlarının üretici yaında doğrudan tüketiciye de yansıması kaçınılmazdır.
Artan dövizin bir türlü dizginleyemediğimiz enflasyonu perçinlediğini de unutmayalım!
Döviz borçlusu firma ve bireylerin durumu da bir başka risk konusu.
 
Bütün bu nedenlerden dolayı kurlardaki dalgalanmalar ekonomik bünye üzerinde baskı yaratacaktır.
 
Merkez`in sıkıntısı
 
Ve neticede gelinen noktada 2,60 TL gibi önemli bir sınıra dayanan döviz sepeti alarm veriyor demektir.
Dövizin bayram sonrası hafifleyeeck gündemle gerileme ihtimali var elbet.
Ancak, ters bir atmosferin sepeti 2,60`ın üzerinde tutmaya devam etmesi… Merkez Bankası adına doğrudan müdahleyi zorunlu kılacaktır!
Oysa bu anlamda Merkez`in net bir sıkıntısı var.
Artan risklere rağmen büyüme kaynaklı sıkıntılar nedeniyle doğrudan faiz artışına gidemiyor.
Dolayısıyla olan munzam karşılık, rezerv opsiyon katsayısı ve döviz piyasasına doğrudan müdahale gibi nispeten daha zayıf silahların… Kurlara istikrar getirmesini beklemek durumunda kalabiliriz.

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X