Mustafa Özdal
Mustafa Özdal

Dr. Edebali öğrencileriyle buluştu

Yıldırım Belediye Başkanı Dr. İsmail Hakkı Edebali‘yi  hiç bu kadar heyecanlı görmemiştim.

Deyim yerindeyse koşa koşa gidiyor Uludağ Üniversitesi‘ne ve perşembeleri iple çekiyor.

Aslında önce niyeti doktora eğitimi aldığı şehircilik derslerini Bursa Teknik Üniversitesi’nde vermekti ama son tahlilde Uludağ Üniversitesi’ni tercih etti.

Ve ilk derslerine başladı.

ozdal1-046.jpgEdebali’nin, ‘Mekan ve Kültür‘ isimli dersi seçmeli.

Ancak rekor sayıda öğrenci bu dersi tercih etmiş Edebali’den dolayı.

Normal şartlarda 10 öğrencinin başvurusuyla açılan seçmeli derslerde,  ‘ Mekan ve Kültür’ dersini 95 öğrenci tercih etmiş.

Ne dedik Başkan Edebali için?

Heyecanlı mı heyecanlıydı…

Konutundan Uludağ Üniversitesi’ne giderken yolda sohbet ettik.

Hocalığı çok sevdiğini, işini özenle yaptığını ve gençlerle beraber olmaktan çok memnun olduğunu belirtti.

Dersten önce İktisadi ve İdari Bölümler Fakültesi Dekanlığı’nda 2 hocanın çayını içtik.

Önce Dr. Mehmet Çınar, ardından Prof. Dr. Bekir Parlak…

Parlak’ı tanıyordum ama Çınar ile yeni tanıştım.

Güleryüzlü, hoş sohbet ve kibar bir bilim insanıymış.

İktisadir ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tayyar Arı‘ya da uğrayacaktık ama yerinde yoktu.

Hocam, uzun zamandır uğrayacağımı söylüyorum ama ilk fırsatta çayınızı içmeye geleceğim.

Dekanlıktaki ziyaretlerin ardından karşı bloğa geçip, derse giriyoruz artık.

Edebali, devam zorunluğu koymamış dersine, bu nedenle bir miktar fire vardı sınıfta.

İktisat, Kamu Yönetimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü‘nün son sınıf öğrencileriydi derste olanlar.

Hepsi pürdikkat Edebali’yi dinliyorlardı.

Edebali ise her zamanki sakinliğiyle, son derece naif, tane tane konuşarak ve temposu yüksek olmayan bir akıcılıkla başladı dersi anlatmaya.

Dersin konu başlığı şehir ve mekan ilişkisiydi.

Şehirlerin tarihçesi, mekanların kültürle, kültürün de mekanla ilişkisi ve etkileşimi, kent kültürleri ve kent kimlikleri, kent yöneticilerinin sorumlulukları, kentsel dönüşüm konularını yaklaşık 1 saat boyunca  anlattı Edebali.

Dinlerken ben de feyiz aldım.

Şehircilik konusunda kalem oynatırken fevkalade faydasını göreceğimi sanıyorum.

 

İlk ders izlenimlerim

 

ozdal2-049.jpgİsmail Hakkı Edebali’de tatlı bir heyecan, öğrencilerde derin bir merak vardı.

Edebali iştahla anlattı, öğrenciler iştahla dinledi.

Edebali dersini diyalog kurarak anlatmaya çalıştı ama birkaç  öğrenci dışında karşılık bulamadı.

Edebali, şehircilik ve kentsel dönüşüm konusunda güncel uygulamalardan dem vurdu, öğrenciler bu konuya ilgi gösterdi.

Edebali, Babil dedi, Hattuşaş örneğini verdi, öğrenciler ilgiyle not etti.

Edebali kesintisiz bir saat anlattı, öğrenciler sıkılmadan dinledi.

Hasılı, ders epey verimli geçti.

 

Bunları biliyor muydunuz?

 

-M. Ö. 1894 yılında Mezapotamya’da kurulmuş Babil İmparatorluğu’nun dünyanın ilk kölelik sisteminin uygulandığı şehir devleti olduğunu ve “Dünya ya Babil olacak ya da Babil yıkılacak” sözlerinin buradan geldiğini.

-Dünya kapitalizminin finans şehri New York‘ta Babil isimli bir mahallenin olduğunu…

-Dünyanın ilk şehir devletlerinin Mezopotamya’nın güneydinde, Dicle ile Fırat arasındaki Sümerler tarafından kurulduğunu…

-400 yıldan fazla hüküm süren Hitit İmparatorluğu’nun ve uygarlığın başkenti  Hattuşaş’ın, Çorum sınırlarında olduğunu biliyor muydunuz?

 

Öğrencilere nasihat

 

Teori önemli hiç kuşkusuz.

Edebali de öğrencilerine, şehircilik konusunda teorik bilgiler verdi.

Ama hayat teoriden ibaret değil sadece.

Mezuniyetleri için gün sayan öğrenciler, birkaç yıl sonra rekabetçi iş yaşamanın ortasında bulacaklar kendilerini.

Cv’lerinde diplomaları hayati önemde.

Ama donanımları, bilgi birikimleri ve en az bir yabancı dil bilmeleri az mı önemli?

İşte Edebali de öğrencilere şu tavsiyelerde bulundu:

Hayatınızın en rahat ve en güzel çağlarındasınız. Çok okuyun ve en az bir yabancı dil öğrenin.

Öğrenciler bunu yaparlarsa, rakiplerinden bir adım önde olurlar.

 

Laiklik elden mi gitti?

 

ozdal3-037.jpgBir yandan Edebali’nin anlattıklarını dinliyorum, diğer yanda öğrencileri gözlemliyorum.

Sınıfın kız-erkek dağılımı dengeli.

Kız öğrencilerden 5’i de başörtülü.

Başörtülü öğrencileri görünce, 15 yıl öncesine döndüm.

Yıllarca ne boş tartışmalarla vakit kaybetmiş, enerjimizi tüketmişiz.

İşte bugün başörtülülerle başı açık kızlar yan yana kardeşçe aynı sıralarda oturuyor.

Ne laiklik elden gitti ne de demokratik Cumhuriyet.

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X