Dünya Kadınlar Günü’nde ‘Kendine Ait Bir Oda’

İngiliz yazar Virginia Woolf’un ‘Kendine Ait Bir Oda’ kitabında kadınlara öğütlediği ‘Para kazanın, kendinize ait ayrı bir oda ve boş zaman yaratın ve yazın, erkekler ne der diye düşünmeden yazın!’ cümlesini bugün anımsamanın tam zamanı.

Dünya Kadınlar Günü’nde ‘Kendine Ait Bir Oda’

Dilek Atlı

Modern dünya edebiyatında kadının sesi olmuş, yaşadığı toplumun kadına olan baskıcı tutumuna karşı koymuş biri Virginia Woolf. Yazarlığının yanı sıra eleştirmen ve yayıncı kimlikleriyle de edebiyat dünyasının erkek egemen dinamiklerini değiştiren Woolf, naif ve güçlü görünüşüyle tarih sayfalarında yerini aldı. Yaşadığı çağın baskıcı ve tutucu yargılarına baş kaldıran fikirleri, Woolf’un adının günümüze ulaşmasında en önemli etkenlerden biri. Bir diğer sebepse, elbette ki eserleri… 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde İngiliz feminist yazar Virginia Woolf’u eserleriyle anıyoruz.

Günümüzde halen birçok kadına ilham olmayı sürdüren Woolf, ‘Bir kadın olarak, ülkem yok. Bir kadın olarak, bir ülkem olsun istemiyorum. Bir kadın olarak, bütün dünya benim ülkem’ cümleleriyle bugün halen çağımız kadınlarına sesleniyor adeta.

SANCILI BİR YAŞAM

İngiltere’de 25 Ocak 1882 yılında dünyaya gelen Virginia Woolf, Victoria devrinin tanınmış yazarlarından Sir Leslie Stephen’ın beş kızından biridir. Çocuk yaşta annesini kaybeden Woolf, o yıllarda kadınların ikinci planda tutulması nedeniyle okula gönderilmez ve eğitimini evde, babasının yardımıyla tamamlamaya çalışır.
 
Hayatı boyunca okula gidememiş olmanın hüznünü yaşayan Woolf’un okuma aşkı hiçbir zaman sönmez. Babasının kütüphanesindeki kitapları okuyarak kendini geliştiren Woolf’un en büyük düşü yazar olmaktır. 

Günün birinde sadece İngiltere’nin değil dünya edebiyatının sayfalarına adını büyük harflerle yazdıracak olan Virginia Woolf, eserlerinde kadın hakları, sınıfsal farklılık, aşk, evlilik ve özgürlük temalarını kalem alacaktır. Gelecekte bir sinir hastalığına yakalanmasına neden olacak annesinin erken ölümü, Woolf’un eserlerine de yansıyacaktır.

1912 yılında Leonard Woolf ile evlenen Virginia, eşinin kurduğu basım evinde yazdığı kitapları yayımlatmaya başlar. 

Verimlilik yıllarının ardından içine düştüğü ağır bunalım ve yeteneğini kaybetmiş olma düşüncesi Virginia Woolf için hayatın sonu demektir. 

‘Perde Arası’ romanını yazdığı sıralarda içine düştüğü stres, dehşet ve korku sonucu geçirdiği ruhsal bunalım Woolf’un yakasına yapışır ve onu bırakmaz. 28 Mart 1941’de bu duruma daha fazla dayanamayıp evlerinin yakınlarında bulunan Ouse nehrine ceplerine taşlar doldurarak atlayıp intihar eder. Woolf, yaşamın ağırlığını, kadın olmanın zorluğunu ve çağının savaş ve buhran günlerini ardında bırakarak geride kalan ‘kadınlık’ mücadelesiyle tarihe adını yazdırır.

ESERLERİYLE YAŞIYOR

1905’lerde yazmaya başlayan Virginia Woolf’un ilk kitabı olan ‘Dışa Yolculuk’ 1915’te yayınlanır. Bu kitabın yazımı çok uzun sürer ve bir yıl içinde üç kez tekrar yazılır. Annesinin ölümü ile yüzleşmesini sağlayan bu kitap ilginç olduğu kadar etkileyicidir de.

Woolf, ‘Gece ve Gündüz (1919)’ ve başyapıtı niteliğindeki ‘Mrs. Dalloway (1925)’ adlı romanlarının yayımlanmasından sonra deneysel çalışmalara yönelir. ‘Orlando (1928)’da, I. Elizabeth döneminden 1928’e kadar İngiltere’yi, özellikle de bu ülkedeki edebiyat yaşamını konu alır. 

Önemli eserlerinden biri olan ‘Kendine Ait Bir Oda (1929)’, adlı uzun denemesinde, kadın yazarların erkeklere ait bir dünyada karşılaştığı zorluklar anlatılır.

Woolf, ‘Dalgalar (1931)’ ile romana dönerek bilinç akışı tekniği üzerinde yoğunlaşır. ‘Perde Arası (1941)’da ise olaylar ‘Mrs. Dalloway’ romanında olduğu gibi bir gün içinde geçer. Woolf, diğer eserleriyle dünya edebiyatında yer etmiş Slyvia Plath, Gabriel Garcia Marquez, CC gibi isimlere ilham olur.

İngiltere’nin kadın hakları mücadelesinde hemcinslerinin güç aldığı isimlerinden biri olan Virginia Woolf, her zaman kadının toplumda erkeklerin gölgesinde bırakılmak zorunda kalan kimliğine söylemleri ve yazılarıyla karşı durdu.

8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde dünya edebiyatının mücadeleci kadın yazarları arasından sıyrılan Virginia Woolf’u ‘Kendine Ait Bir Oda’ eserinde kaleme aldığı şu satırlarla anmakta fayda var: ‘Kadınlar yüzyıllarca, erkek figürünü normal boyutunun iki katı gösterecek, büyülü bir yansıtma gücüne sahip aynalar gibi hizmet ettiler… Bir yıl içinde kadınlar hakkında yazılmış kaç tane kitap olduğuna dair bir fikriniz var mı? Kaç tanesinin erkekler tarafından yazıldığını biliyor musunuz?..’

HABERİ PAYLAŞ
ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X