İstanbul Beykoz Kanlıca’daki yalılarında, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’na aykırı tadilat yaptırdığı iddiasıyla eşi Rıza Sarraf ile yargılandıkları davada dosyalarının ayrılmasına karar verilen sanık Ebru Gündeş Sarraf ve inşaat mühendisi Hakkı Süha Gökdemir’in üçer yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılandığı davada karar çıktı.
Beykoz 1. Asliye Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, sanık Ebru Gündeş Sarraf katılmazken, diğer sanık Hakkı Süha Gökdemir hazır bulundu.
Sön sözleri sorulan sanık Gökdemir, “Ben sadece yapı ile ilgili basit tadilat işlerinin izinlerini aldım. Bundan sonra görevim bitti. Bunun dışında yapılan işlerle ilgili bilgim yoktur. Beraatimi istiyorum.” dedi.
Sanık Ebru Gündeş Sarraf’ın avukatı Begüm Can Gürel ise müvekkilinin söz konusu tadilat döneminde il dışında yoğun konser programı olduğunu savunarak, “Yapılardaki tadilat ve tamiratlarla ilgili müvekkilimin hiçbir emir ve talimatı olmamıştır. Parsellerden birinin müvekkilim adına kayıtlı olmasının tek sebebi, o dönemde müvekkilim eşi Rıza Sarraf adına bankadan 2 kredi çıkmaması idi. Bu nedenle kredilerden birisi müvekkilim adına çekilip, kredinin bitmesinin hemen ardından parsel Rıza Sarraf’a devredilmiştir. Müvekkilim sadece satın alındığı ve taşındığı gün bu yeri görmüştür. Beraatine karar verilmesini istiyoruz.” diye konuştu.
Mahkeme, sanık Ebru Gündeş Sarraf’ın üzerine atılı “2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’na aykırılık” suçunun unsurları oluşmadığı gerekçesiyle beraatine karar verdi.
Diğer sanık Hakkı Süha Gökdemir’i ise aynı suçtan 1 yıl 8 ay hapis ve 80 lira adli para cezasına çarptıran mahkeme, bu cezaya ilişkin hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına hükmetti.
Davanın geçmişi
Rıza Sarraf, Kanlıca sahilinde üç yalıdan oluşan Mehmet Arif Bey Yalılarından ikisini 2011’de satın almış, 4 parselini kendi, 5 parselini ise eşi Ebru Gündeş Sarraf üzerine kaydettirmişti. Sarraf, Osmanlı döneminde inşa edilen ve 1970’de ikinci derece tarihi eser olarak tescili yapılan yalılarda tadilat çalışması başlatmış ve bu proje, İstanbul 6 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu ve Boğaziçi İmar Müdürlüğünce onaylanmıştı.
Tadilatın 2960 sayılı Boğaziçi Kanunu’na aykırı gerçekleştiği iddialarının bazı basın yayın kuruluşlarınca gündeme getirilmesi üzerine yalılarda inceleme başlatan Boğaziçi İmar Müdürlüğü, 2960 sayılı yasaya aykırılıklar tespit etmiş ve dosyayı, İstanbul 6 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu’na göndermişti.
Kurul tarafından yaptırılan incelemede, yalılarda onaylı projede olmayan fazlalıklar bulunduğu, iki yalıyı birbirine birleştiren tünel ve asansörlerin onaylı projede yer almadığı tespit edilmişti. Kurul, her iki yalının onaylı projede görünen eski haline geri getirilmesine ve mülk sahipleri hakkında Beykoz Cumhuriyet Başsavcılığına Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’nun 9. maddesi uyarınca suç duyurusu yapılmasını kararlaştırmıştı.
Ebru Gündeş Sarraf’ın dosyası ayrılmıştı
Beykoz Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Rıza Sarraf ile eşi Ebru Gündeş Sarraf’ın Beykoz Kanlıca Mahallesi 23 pafta 116 ada 4-5 parselde bulunan yalılarda, yapıya geçiş için bina boyunca asansör yapıldığı, ayrıca bina cephesinde doluluk ve boşluk oranlarının değiştirildiğinin tespit edildiği belirtilmişti.
İddianamede, sanıklar Rıza Sarraf, eşi Ebru Gündeş Sarraf ve tadilat işlemlerini yaptığı belirlenen Hakkı Süha Gökdemir’in “2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’na aykırılık” suçundan altışar aydan üçer yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edilmişti.
Beykoz 1. Asliye Ceza Mahkemesi, 9 Ocak 2017’deki celsede, sanık Rıza Sarraf’ın uzun süredir ABD’de bulunduğu ve savunmasının ancak uluslararası istinabe yoluyla alınabileceği, bu sürecin de savunması alınan sanıkların adil yargılanma hakkını ihlal edeceği gerekçesiyle sanıklar Ebru Gündeş Sarraf ve Hakkı Süha Gökdemir yönünden dosyanın ayrılarak, yeni esasa kaydedilmesine hükmetmişti.