Mustafa Özdal
Mustafa Özdal

Edebali doktor oldu!

“Nasıl yani?” dediğinizi duyar gibiyim.

Hayır tıp doktoru değil.

Ancak artık Yıldırım Belediye Başkanı İsmail Hakkı Edebali‘nin akademik titri var.

Nitekim Edebali, geçtiğimiz günlerde yaklaşık 6 yıl emek verdiği  şehircilik üzerine doktora çalışmasını tamamladı ve öğretim üyesi oldu.

ozdal2-004.pngBir diğer ifadeyle Edebali, Yakın Doğu Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İşletme Yönetimi Anabilim Dalı’nda, “Sosyal ve ekonomik boyutları bağlamında kentsel dönüşüm uygulamalarının yönetimi ve şehir karnesi” başlıklı doktora teziyle akademik ünvan sahibi oldu.

Edebali, 6 yıllık çalışmasını taçlandıran doktora törenine ailesiyle katıldı.

Eşi Şükran, çocukları Uğur, Yusuf, Yekta ve Zeynep de törene katılarak  Başkan Edebali’nin mutluluğuna ortak oldular.

Peki Edebali, hocalık yapacak mı?

Evet.

Üstelik vakit kaybetmeden.

Edebali, gelecek yıl Bursa Teknik Üniversitesi’nde haftanın belli saatlerinde öğrencilere ders verecek.

Gelelim Edebali’nin tezine.

Dün, tez çalışmasını anlatırken Edebali’nin heyecanı yüzünden okunuyordu.

Çünkü işini çok seven ve dahası ciddiye alan bir kent yöneticisi olarak, artık belediye başkanlığı görevini daha bilimsel temeller üzerinden yürütecek.

ozdal1-003.pngTezi de bunu ortaya koyuyor zaten.

Çok fazla teknik bilgiye boğmadan tezi özetlemeye çalışayım.

Edebali’nin şehir karnesi adını verdiği tez çalışmasının en can alıcı noktası, belediye başkanlarının başarı kriterlerini oluşturan 17 parametreden oluşuyor.

Bir şehrin yaşam kalitesini gösteren parametreler, objektif, bilimsel ve ölçülebilir başlıklardan oluşuyor.

Mesela ekonomik yapı, rekabet gücü ve yenilikçilik parametresi…

Veya eğitim ve bilgi toplumu paremetresi…

Bu parametrelerin alt başlıklarından örnek vermek gerekirse…

Belediye başkanı göreve başladıktan sonra ilçede kişi başına düşen gayri safi milli hasılanın artıp artmaması, ofis alanının artıp artmaması, 10 bin kişi başına düşen işletme sayısının artıp artmaması gibi kriterler, belediye başkanının performansını belirliyor.

Veya belediyeye ait okul öncesi eğitim sınıfı sayısı, ilköğretimde kız çocuklarının erkek öğrencilere oranı, yetişkin kadın nüfusu oranı gibi başlıklarla belediye başkanının performansı ölçülüyor.

İşte bu ve buna benzer ölçülebilir parametler üzerinden belediye başkanının karnesi şekilleniyor.

Doktora tezinin son parametresini kamuoyu algısı, basın ve sosyal medya oluşturuyor.

Başkan Edebali’ye bu parametreyi neden sona koyduğunu sordum.

Cevabı şu oldu:

Bizim siyasi partilerde bir belediye başkan adayının akibeti maalesef sadece kamuoyu algısı, basın ve sosyal medya parametresine göre şekilleniyor. Oysa bunlar ölçülmesi zor ve objektif kriterler olmayabiliyor bazen. Bir belediye başkanı, basınla çok iyi ilişki kurup kamuoyu algısını rahatlıkla oluşturabilir. Ancak bunu yapıyor olması yönettiği kentin yaşam kalitesini yükselttiği anlamına gelmez. Bu nedenle benim tezimde bu paremetre en son sıradadır.

Edebali, bu son derece önemli doktora tezini AK Parti Genel Merkezi‘ne de sunacakmış.

Tezi çok etkileyici buldum.

Umarız tüm siyasi partilere örnek olur.

İşini her zaman ciddiye alan Edebali’ye de yeni titri hayırlı uğurlu olsun. 

 

CHP’de ‘Koç’ hadisesi

 

ozdal3-002.pngMalum, Karacabey eski Belediye Başkanı CHP’den Karacabey Belediye başkan adayı olmak istiyor.

CHP Karacabey İlçe Başkanı Ayfer Şahin Çiftçi de Koç’un adaylığını destekliyor.

Ayrıca Ayfer Şahin Çiftçi’nin kurultay delegesi oğlu Sinan Çiftçi de Ergün Koç’u ilçede destekleyenlerin başında.

Destekten öte Koç ile Çiftçi ailesi aylardan bu yana adaylık çalışması yapıyor.

Peki son durum ne?

İddia o ki, Ayfer Şahin Çiftçi “Ya Ergün Koç’u aday olur ya da  istifa ederim!” diyormuş.

Nitekim Şahin, “Karacabey’de seçimi kazanacaksak sadece Ergün Koç’la kazanabiliriz. Tüm anketler de bunu gösteriyor. Aksi halde ben yokum” şeklinde düşünüyormuş.

Peki CHP İl Başkanı Akkuş ne diyor?

Akkuş, “Ergün Koç görüş alanımda değil ama hiçbir isimle ilgili kırmızı çizgim yok” düşüncesinde.

Akkuş ile Çiftçi önümüzdeki günlerde biraraya geldiğince konu daha da  netleşecek.

Bu arada Sinan Çiftçi’yle ilgili disiplin kararı alınmasına rağmen henüz tebligat yapılmamış.

 

30 Ağustos

 

Şarktan şimdi doğacak güneşe bakınız. Bugü günün ağardığını nasıl görüyorsam uzaktan bütün şark milletlerinin de uyanışını öyle görüyorum. İstiklal ve hürriyetine kavuşacak daha çok kardeş millet vardır.

Sanırım bugün yıl dönümünü kutlayacağımız 30 Ağustos Zaferi’ni en iyi anlatan sözler bunlar.

Bu sözler, zaferin baş mimarı Mustafa Kemal Atatürk‘ün ağzından çıkmış.

Gerçekten de Kurtuluş Savaşı, o dönem birçok mazlum millete de rehber olmuş.

Bu bakımdan 30 Ağustos, emperyalist emellere karşı isyan, esarete karşı başkaldırış, işgale karşı da topyekün şahlanıştır.

Zaferin baş mimarı Mustafa Kemal Atatürk olsa da başta Doğu Cephesi’nin kahraman komutanı Kazım Karabekir olmak üzere Fevzi Çakmak,  Refet Bele, Ali Fuat Cebesoy, Bekir Sami ve daha ismini sayamayacağımız fedakar komutanları da hayırla yad edelim.

Ve elbette üzerine bastığımız toprakları kanlarıyla sulayan aziz şehitlerimizi de minnetle analım.

Efendim Türk Milleti’nin son büyük destanı olan 30 Ağustos kutlu olsun.

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X