‘Edebiyat insanla yaşam arasında köprü’

Bursa’da düzenlenen seminerde konuşan yazar Mine Soysal, edebiyatın kazandırdıklarına işaret etti. Soysal, ‘Edebiyat, insan ve yaşam arasında köprüdür’ dedi.

‘Edebiyat insanla yaşam arasında köprü’

DİLEK ATLI

Yazar ve yayıncı Mine Soysal, Nilüfer Belediyesi’nin katkılarıyla Bursalı öğretmen, öğrenci, akademisyen ve kütüphane üyeleriyle bir araya geldi.

Nazım Hikmet Kültürevi’nde düzenlenen seminerde konuşan yazar, edebiyat ve yayıncılıkla ilgili bilgiler verdi.

Çocuklar ve gençlerde edebiyat hevesi yaratmak gibi konulara değinen Soysal, yazarlık serüveninden söz etti.

Semineri iki oturumda tamamlayan Mine Soysal, dinleyicilerin sorularını yanıtlamayı ihmal etmedi. ‘Edebiyat, insan ve yaşam arasında köprüdür’ diyen yazar, ‘Edebiyat ne işe yarar diye sorarsanız, bilmelisiniz ki cehaleti ortadan kaldıran şey anlam eğitimidir. Bunu da yalnızca edebiyat sağlar’ dedi.

 

EDEBİYATA TUTUNMAK…

Ortaokul öğretmeni Nezahat Tungay’ın edebiyat okuru olmasında büyük katkısı olduğunu söyleyen Mine Soysal, ‘Daha sonra öğretmenimle iyi iki edebiyat arkadaşı olduk. Buradan öğretmenlerin insan hayatındaki önemini anlayabiliriz’ dedi. Soysal, kişisel edebiyat serüvenini şu sözlerle anlattı:

‘Arkeoloji sevgim ve evdeki şiir kitaplarımız benim bugünkü edebiyat hayatımın temellerini attı. Öğrenciyken Türkçe dersinde başarısız, kompozisyonda ise çok başarılı bir öğrenciydim. Bu, bana edebiyat vicdanı oldu. Edebiyatın yaşamımıza nasıl sızdığını anlamazsak başkalarıyla edebiyat arasından çekilmeyi öğrenemeyiz. Edebiyat, ona tutunmamızı ve sınırlara ulaşmamızı sağlar. Sonra da sınırları kaldırır. Okumayı sevmek demek, neyi sevdiğimizi anlamak, sebat etmek, sonra da durulmak demektir.’

 

GENÇLİK YILLARI…

İnsan yaşamının en büyülü zamanlarının çocukluk ve ilk gençlik yılları olduğunu belirten Soysal, ‘Yetişkinlikte edebiyata sığınmayı beceremezsek çabuk öfkelenir, vazgeçer, yoruluruz. Tıpkı Türkiye’de çoğunluğun yaptığı gibi’ diye konuştu.

Soysal, Türk ve dünya yazarlarının edebiyatla ilgili sözlerini paylaştığı seminerde Yaşar Kemal için, ‘Dünya edebiyatının usta kalemi’ diye söz ederek şunları söyledi:

‘Destanları, halk hikayelerini iyi harmanlayan Yaşar Kemal, bir yazarın ortalama kullandığı kelime sayısından ayrılarak, 100 binden fazla sözcük kullanımıyla romanlar yazdı. Roman, kıyılarında birçok liman barındıran bir körfez gibidir. Anlatım zenginliği ile romanı operaya benzetirim. Opera, nasıl ki söz ve müzikten ortaya çıkan bir melez sanattır. Roman da anlatım zenginliği bakımından melez bir türdür.’

Öykü, şiir, deneme ve anı gibi türlere de değinen Soysal edebiyat dergileri için, ‘Usta ve genç kalemleri buluşturur. Bu bakımdan değerli bir kaynaktır ve ilgiyle takip edilmelidir’ dedi.

‘İlk hikayeler çok önemli’

Yaşı küçük olan edebiyat okurlarının gereksinimlerinin değiştiğinin altını çizen yazar, ‘Minikler için edebiyat metinleri yazmak ve bunları kitaplaştırmak zordur’ diye belirtti. Soysal sözlerine şöyle devam etti:

‘Çocuklar için eğitim kitapları çok şeritli otoyol gibidir. Edebiyat kitaplarıysa serüvenlerle dolu ara yollardır. Edebiyat okuru için ilk adım 3-6 yaş resimli öykü kitaplarıdır. O nedenle ilk hikayeler çok önemlidir. Dijital okumalar ise son 10 yılda artış gösterdi. Bunun yanı sıra, 2014 yılı rakamlarına göre basılı edebiyat kitapları tüm yayınların yüzde 3’ü kapsıyor. Yani, ülkemizde kişi başına 0,5 kitap, yarım kitap, düşüyor. Yayıncılık sektörüyse telif hakları, baskı ve hammadde fiyatları için uğraş veriyor. Edebiyat metinlerine uygulanan sansür de cabası. Diğer taraftan, ülkemizdeki halk kütüphaneleri varlığını güçlükle sürdürse de, Nilüfer Kütüphaneleri gibi çağdaş kütüphaneler okur ve yazarlar için umut verici.’

HABERİ PAYLAŞ
ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X