HATİCE DAL

2019-2020 eğitim-öğretim yılının başlamasına günler kala Bursa’nın nitelikli okul sıkıntısı  gündeme geldi. Türkiye’nin dördüncü büyük şehri olan Bursa eğitimde kendisinden nüfus bakımından oldukça az olan şehirlere göre geride kaldı. Toplam da 6 fen lisesinin bulunduğu Bursa’da; 8 nitelikli Anadolu Lisesi , 9 adet de nitelikli İmam Hatip Lisesi yer alıyor. LGS Sınavına giren toplam 36 bin 695 öğrenci için belirlenen fen lisesi kontenjanı 630 iken, sınavla öğrenci kabul eden anadolu liseleri ise bin 800 öğrenciye kapılarını açıyor. Nüfus bakımından Bursa’nın gerisinde kalan Antalya’nın fen lisesi sayısı 11 iken, bu okulların kontenjan sayısı ise bin 380’leri buluyor. Yine nüfus açısından Bursa’nın çok gerisinde olan Kocaeli’de ise 8 fen lisesi bin 50 öğrenciyi kabul ediyor. 980 öğrenci kapasitesi ile 8 fen lisesi bulunan Samsun ile Bursa’yla aynı sayıda yani 6 fen lisesine sahip olan Denizli’nin kontenjan sayısı 750. En ilginç örnek ise nüfus bakımından Nilüfer kadar olan Çorum’da bulunan 6 adet fen lisesi kontenjanları ise 420. 

“ÖĞRENCİLER MUTSUZ”…

Bursa’da beklenen başarıya ulaşamama nedeninin eğitimi yönetenlerin planlama hataları olduğunu belirten Eğitim-İş Şube Başkanı Özkan Rona, “Özellikle liseye geçişte öğrencilerin taleplerine uygun okul türlerinde yeterli kontenjan açmak yerine, eğitimi yönetenlerin siyasi eğilimlerine göre kontenjan belirlenmesi, gençlerimizi lise yaşamlarında mutsuz ve başarısız kılıyor. Hem sınavla öğrenci alan okullar hem de adrese dayalı öğrenci alan okullar arasında ihtiyacın ve talebin üzerinde imam hatip okulu açılması, tercih dönemlerinde binlerce öğrencimizin açıkta kalmasına neden oluyor. Üstelik kentimizde bir çok Anadolu Lisesi ‘nin tam gün eğitimden ikili eğitime dönecek olması, ya da okulların eğitsel bölümlerinin kapatılarak dersliğe dönüştürülüp ikili eğitimden kurtulmaya çalışma çabaları, kentimiz eğitiminde niteliği ve başarıyı aşağılara doğru sürüklüyor. Bursa Milli Eğitim Müdürlüğü yetkilileri çocukların geleceği açısından imam hatipleri bu derece önemli görüyorlarsa, öncelikle kendi çocuklarını bu okullara göndermekle işe başlamalıdır. Kendi çocukları için Fen ve Anadolu Lisesi peşinde koşup, halkın çocuklarını zorla imam hatiplere doldurmak, artan imam hatip okulu sayısıyla övünerek koltuk korumaya çalışmak Bursa’nın çocuklarının geleceğini değil, kendi makamlarını garanti altına almak içindir” diye konuştu. 

“YILDIRIM ÜVEY EVLAT MI?”

Yıldırım’ın durumu ise iyice içler açısı. Adeta üvey evlat muamelesi gören Yıldırım’da bir tane bile Fen Lisesi bulunmazken, 180 kontenjanlı bir tek nitelikli anadolu lisesi yer alıyor. Buna karşılık toplam kontenjanı 400 olan iki adet nitelikli İmam hatip lisesinin bulunduğu Yıldırım’da, bu eğitim-öğretim yılına yetiştirilen iki okul daha imam hatip lisesi olarak planlanıyor. Türk Eğitim-Sen 2 Nolu Şube Başkanı Fatih Gümüş de, Yıldırım’ın tüm yatırımlarda olduğu gibi eğitim yatırımlarında da üvey evlat muamelesi gördüğünü ifade ederek, “Milli Eğitim Bakanı’nın ‘hiç kimse istemediği okulda eğitim görmeyecek’ sözü Yıldırım’da vücut bulamamıştır. Adrese dayalı yerleştirme sistemine göre, geçen yıl 4 bin bu yıl ise 2 bin üzerinde öğrenci anadolu türü liselere yerleşememiştir. Yıldırım’da eğitim veren liseler tekrardan ikili eğitime geçecek. İlçedeki okullarda sınıf mevcutları 48’e dayandı. Eğitimde ileri gitmek yerine sürekli eskiye dönüş yaşıyoruz. Kontenjanlarında boşluk bulunan meslek liseleri ve imam hatip liseleridir bunlardan birkaçının anadolu lisesine dönüştürülerek bu eksik giderilmelidir” dedi.