Ekonomistler, Merkez Bankası’nın kararını böyle değerlendirdi

Ekonomistler, Merkez Bankası’nın beklentileri aşan faiz hamlesini kritik bir karar olarak görürken, TL’deki aşırı oynaklığın ortadan kalkacağını düşünüyor.

Ekonomistler, Merkez Bankası’nın kararını böyle değerlendirdi

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını 625 baz puan artışla yüzde 17,75’ten yüzde 24’e çıkarttı.Piyasalar TCMB’den bu denli sert bir hareket beklemiyordu.

Merkez Bankası’nın kritik bir hamle yaptığını vurgulayan ekonomistler, bu hamle ile algılamalardaki bozulmanın önüne geçildiğini, ayrıca TL’deki oynaklığın önemli ölçüde son bulacağını düşünüyor.

“TCMB, algılamalardaki bozulmanın önüne geçti”

QNB Finans Yatırım’dan Baş Ekonomist Burak Kanlı, TCMB’nin algılamalardaki bozulmanın önüne geçme hedefinde başarılı olduğuna dikkat çekerek, dolar/TL’nin önümüzdeki dönemde 6 seviyesinin altına inmesini ve kurdaki aşırı hareketlerin ortadan kalkmasını beklediğini söyledi.

Kurdaki aşırı hareketlerin ortadan kalkmasını beklediğinin altını çizen Kanlı, “Bu karar uzun vadeli faizlerde de bir miktar düşüşe yol açacaktır. Alışılmış düşüncenin aksine, faiz artışının büyümeyi de olumlu yönde etkileyeceğini düşünüyorum. Zira, geride bıraktığımız iki ayda kurdaki sert değer kayıplarının ve kur belirsizliğinin yüksek cari açık veren Türkiye ekonomisi üzerinde, yüksek faizden çok daha yıkıcı etkide bulunabileceğini gördük.”

Özetlerin, TCMB’nin bu hamlesi paniğin ortadan kalkmasına yardım edecek ve Türkiye ekonomisinin asıl sorunlarına odaklanmak için politika yapıcılara alan ve zaman sağlayacak nitelikte olduğunu da ifade eden Burak Kanlı, “Ancak son dönemde gözlenen bozulmanın sadece TCMB’nin hamleleriyle çözülemeyeceğini ve özel sektör bilançosuna dair belirsizliğin ortadan kaldırılmasının ve bu noktadaki sorunların çözülmesi yolunda iyi hazırlanmış, gerçekçi bir programı hayata geçirmenin şart olduğunu not etmek isterim.” dedi.

“TCMB, beklentilerin üzerindeki faiz artırdı”

Alternatifbank Ekonomisti Serdar Şenol ise, TCMB’nin tüm beklentileri aşarak 625 baz puanlık faiz artırımı gerçekleştirdiğine değinerek, “TCMB’nin bu kararı sonrasında güçlü şekilde TL pozitif ayrışmakta. Beklentimiz TL varlıklardaki güçlenmenin devam edebileceği şeklinde.” dedi.

TCMB açıklamasına da değinen Şenol, “Döviz kurundaki hareketlerin de etkisiyle fiyat artışlarının alt kalemler bazında genele yayılan bir nitelik gösterdiği dikkat çekmektedir. Enflasyon görünümüne dair yukarı yönlü risk oluşturmaya devam etmektedir. Enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar para politikasındaki sıkı duruş kararlılıkla sürdürülecektir. TCMB’nin fonlamasını yeniden haftalık fonlamadan yapacak. 14 Eylül’den itibaren başlayacak süreçte ortalama fonlama faizi bir haftalık vadede yüzde 19.25’ten yüzde 24’e çıkacak.” şeklinde konuştu.

“TCMB, kritik bir adım attı”

TEB Yatırım Stratejisti Işık Ökte ise, TCMB’nin haftalık repo faizini 625 baz yükselterek yüzde 24 seviyesine yükselttiğini, piyasa beklentisinin yüzde 21 seviyesinde bulunduğunu kaydederek, Merkez Bankası’nın TL oynaklık oranlarını aşağı indirmeye yönelik kritik bir adım attığını vurguladı.

TL açık pozisyonlanmanın yüksekliği nedeniyle dolar/TL’nin ilk kritik destek 5.9744’e doğru hareket edebileceği görüşünü savunan Ökte, BİST 100 endeksinin ise 95.200 direncini test edebileceğini vurguladı.

“Sıkılaşmada beklenen sert adım”

Halk Yatırım Araştırma Direktörü Banu Kıvcı Tokalı da, sıkılaşmada beklenen sert adımın simetrik faiz koridoru korunarak gerçekleştiğini vurguladı. Tokalı, yaptığı açıklamada, TCMB’nin bugünkü PPK toplantısında, 300-500 baz puan arasında yoğunlaşan artış beklentilerinin üzerinde, politika faiz göstergelerinde 625 baz puanlık artışlar gerçekleştirdiğini kaydederek, “Hatırlanacağı üzere Temmuz toplantısında, 75-100 baz puan arasındaki ortalama faiz artış beklentisine karşılık, faiz göstergelerinde herhangi bir değişikliğe gitmemişti. Böylece son kararla, ana politika faizi olan bir haftalık repo ihale faiz oranı yüzde 17,75’ten yüzde 24’e, faiz koridoru da yüzde 16,25-19,25 bandından yüzde 22,50-25,50 seviyesine yükseltilmiş oldu. Olağanüstü durumlarda başvurulabilecek politika aracı durumuna geri getirilen geç likidite penceresi (GLP) faiz oranı da yüzde 20,75’ten yüzde 27’e çıkarıldı.” şeklinde konuştu.

Tokalı, sözlerini şu şekilde sürdürdü; 

“TCMB’nin bugünkü toplantısında açıkladığı sert faiz artırımı kararının arkasında, enflasyonun genele yayılan bir yükselişle ulaştığı yüksek seviyeler ve enflasyon beklentilerinde kötüleşmenin etkili olduğunu görüyoruz. Enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar da sıkı duruşu sürdürme konusunda kararlılığın korunduğunu izliyoruz.

Diğer taraftan, sıkılaşma adımlarının gecikmeli etkisi, ekonomide yeniden dengelenme çerçevesinde iç talepte gözlenen yavaşlama, maliye politikasında disiplin yaklaşımının belirginleştirilmesi gibi etkenler doğrultusunda, enflasyon görünümünde iyileşmenin de gözlenmesi halinde, 2019 yılında parasal sıkılaşmada geri adımların gündeme gelmesinin de mümkün olabileceğini düşünüyoruz.

Bu noktada, kurda gözlenen iyileşme eğilimi, küresel koşulların dalgalanmalarla birlikte gelişen piyasaları destekleyici yönde kalması, petrol fiyatlarının yükselişlerle birlikte belli bantta hareketi gibi unsurları tekrar dezenflasyon sürecine dönüş açısından destekleyici buluyoruz. Ancak, yıllık enflasyonun özellikle gelecek yılın ilk yarı sonuna kadar yüksek seviyelerde kalabileceğinden dolayı, kısa vadede sıkı duruşta bir değişiklik beklemiyoruz.”

HABERİ PAYLAŞ
ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X