En çok harcama konut ve kiraya

Türkiye’de ailelerin tüketim amaçlı yaptığı harcamalar içinde en yüksek payı yüzde 24,7 ile konut ve kira alırken, ikinci sırada yüzde 19,7 ile gıda ve alkolsüz içecekler bulunuyor. Bunları yüzde 18,7 ile ulaştırma harcamaları izliyor.

En çok harcama konut ve kiraya

Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) ‘İstatistiklerle Aile 2018’ bülteni yayımlandı. Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) sonuçlarına göre, Türkiye’de 2014 yılında 3,6 kişi olan ortalama hanehalkı büyüklüğü azalma eğilimi gösterdi. Bu açıdan bakıldığında geçen yıl ortalama hanehalkı büyüklüğü 3,4 kişi oldu.

İllere göre incelendiğinde, 2018’de ortalama hanehalkı büyüklüğünün en yüksek olduğu il 6,4 kişi ile Şırnak olarak kayıtlara geçti. Şırnak’ı 5,6 kişi ile Şanlıurfa, 5,5 kişi ile Hakkari ve Batman izledi. Ortalama hanehalkı büyüklüğünün en düşük olduğu iller ise 2,7 kişi ile Çanakkale, Eskişehir ve Balıkesir olarak sıralandı. Bu illeri, 2,8 kişi ile Tunceli, Burdur, Edirne, Giresun ve Kırklareli takip etti.

100 EVDEN 16’SINDA TEK KİŞİ YAŞIYOR

Türkiye’de tek çekirdek aileden oluşan hanehalklarının oranı 2014 yılında yüzde 67,4 iken 2018’de yüzde 65,3’e geriledi. Tek kişilik hanehalklarının oranı ise 2018 yılında yüzde 16,1’e ulaştı. Bu oran, 2014’te yüzde 13,9 düzeyindeydi. En az bir çekirdek aile ve diğer kişilerden oluşan aile olarak tanımlanan geniş ailelerden oluşan hanehalklarının oranı 2014 yılında yüzde 16,7 iken 2018 yılında yüzde 15,8 olarak gerçekleşti.

Çekirdek aile bulunmayan birden fazla kişiden oluşan hanehalklarının oranı ise yüzde 2,8’e yükseldi. Bu oran 2014’te yüzde 2,1 idi. Çekirdek aile, yalnızca eşlerden veya eşler ve çocuklarından veya tek ebeveyn ve en az bir çocuktan oluşan aileler olarak tanımlanıyor.

HANEHALKLARININ YÜZDE 8,9’U TEK EBEVEYN VEYA ÇOCUKLU

Türkiye’de 2018 yılında toplam hanehalklarının yüzde 8,9’unu tek ebeveyn ve çocuklu hanehalkları oluşturdu. Toplam hanehalklarının yüzde 1,9’unun baba ve çocuklardan, yüzde 7’sinin ise anne ve çocuklardan oluştuğu görüldü. Öte yandan en az bir çekirdek aile ve diğer kişilerden oluşan aile olarak tanımlanan geniş aileden oluşan hanehalkı oranının en yüksek olduğu il 2018’de yüzde 29,8 ile Şırnak oldu.

Şırnak’ı yüzde 26,6 ile Hakkari ve yüzde 25,2 ile Batman takip etti. Geniş aileden oluşan hanehalkı oranının en düşük olduğu il, yüzde 9,8 ile Eskişehir olarak belirlendi. Bu ili, yüzde 10,3 ile Çanakkale, yüzde 11,1 ile Balıkesir izledi.

EN ÇOK AİLE MUTLU EDİYOR

Yaşam Memnuniyeti Araştırması sonuçlarına göre, 18 yaş ve üstündeki bireyler arasında kendilerini en fazla ailelerinin mutlu ettiğini belirtenlerin oranı geçen yıl yüzde 74,2 oldu.

DİZÜSTÜ BİLGİSAYARA GEÇİŞ

Hane Halkı Bilişim Teknolojileri Kullanım Araştırması’na göre, hanelerde masaüstü bilgisayar bulunma oranı yüzde 19,2, taşınabilir bilgisayar bulunma oranı yüzde 50,1.

CEP VE İNTERNET VAZGEÇİLMEZ

Cep telefonu/akıllı telefon bulunma oranı yüzde 98,7’ye yükseldi. İnternete bağlanabilen televizyon oranı yüzde 32,1, hanelerde internet erişimi oranı ise yüzde 83,8’ye ulaştı. 

YÜZDE 20,1’İ YOKSUL

Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması sonuçlarına göre, eşdeğer hane halkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 60’ı dikkate alınarak belirlenen yoksulluk sınırı incelendiğinde, bu sınırın altında yaşayan bireylerin oranının 2017 yılında yüzde 20,1 olduğu kayıtlara geçti. Hane halkı tipine göre yoksulluk oranı incelendiğinde ise tek ebeveynli ve en az bir çocuğu olan hane halklarının yüzde 26,3’ünün hesaplanan göreli yoksulluk sınırının altında yaşadığı belirlendi.

SAĞLIK, EĞİTİM VE EĞLENCEYE ÇOK AZ HARCIYORUZ

Hane Halkı Bütçe Araştırması 2017 yılı sonuçlarına göre, Türkiye genelinde hane halklarının tüketim amaçlı yaptığı harcamalar içinde en yüksek payı yüzde 24,7 ile konut ve kira alırken, ikinci sırada yüzde 19,7 ile gıda ve alkolsüz içecekler bulunuyor. Bunları yüzde 18,7 ile ulaştırma izliyor. Toplam tüketim harcamalarında en düşük payı alan gruplar ise yüzde 2,2 ile sağlık, yüzde 2,3 ile eğitim, yüzde 2,7 ile eğlence ve kültür harcamaları oldu.

YAPILARIN ÇOĞU SORUNLU

Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması sonuçlarına göre, 2017 yılında konutun mülkiyet durumları incelendiğinde, bireylerin yüzde 59,1’inin oturduğu konutta ev sahibi, yüzde 24,7’sinin ise kiracı olduğu görüldü. Bireylerin yüzde 40,8’inin 2017 yılında konutunda izolasyondan dolayı ısınma sorunu yaşadığı, yüzde 36,6’sının sızdıran çatı, nemli duvarlar, çürümüş pencere çerçevesi ve benzeri nedenlerle sorunla karşılaştığı ve yüzde 22,9’unun trafik veya endüstrinin neden olduğu hava kirliliği, çevre kirliliği veya diğer çevresel sorunlar yaşadığı belirlendi. 

HABERİ PAYLAŞ
ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X