Avatar
Selahattin Adıgüzeller

En iyi zabıta, yaya zabıtadır!

Nilüfer Belediyesi‘nde bisikletli zabıtalar işbaşı yaptı hafta içinde…

Üzerinde zabıta giysileri, kafalarında kasklarıyla, Nilüfer’in cadde ve sokaklarında denetim turu atacaklar…

Başkan Mustafa Bozbey‘in verdiği bilgiye göre, bisikletli zabıta sayısı şimdilik 10

Şu an 5 mahallede görevlendirilen bu zabıtalar, ilçedeki 140 kilometrelik bisiklet yolunda turlayacaklar, bu yol üzerinde hatalı araç parklarını önleyecekler…

 

*

 

Bisikletli zabıta haberini görünce, aklıma Osmangazi Belediyesi’nin benzeri uygulaması geldi…

Başkan Mustafa Dündar bir tık daha ileri gitmiş, o cincırlı zabıta ekibi kurdurmuştu…

AVM’lerde de görmüşünüzdür…

Hani iki tekerlekli, kullanıcısının vücut dengesine göre hareket eden elektrikli bisiklet var ya ondan…

Kent Meydanı ile Şehreküstü Meydanı arasında turlayacaktı cincırlı zabıtalar…

Amaç;

Bu bölgede yoğun olan işportacılara karşı daha seri mücadele etmekti.

Sıkı bir eğitimden de geçmişlerdi…

Sahi, ne oldu o cincırlara?

Ortalıkta görünmüyorlar ne zamandır…

 

*

 

Başkan Dündar’ın asıl bombası atlı zabıta projesiydi!

İki katlı üstü açık ve kırmızı renkli turist gezdirme otobüsü yaptırmıştı Mustafa Başkan

Bursa’ya gelen yerli-yabancı turistleri gezdiriyordu sevabına…

Kim girdiyse aklına, “Başkanım! Oldu olacak bir de atlı zabıta yap, tam dönsün Bursa Londra’ya” demiş birileri…

Onun da aklına yatmış proje…

Basında da çıkmıştı, “Osmangazi Belediyesi’ne atlı zabıta geliyor!” diye…

Haber çıktı ama atlı zabıtalar bir türlü çıkmadı ortaya!

 

*

 

Belediyenin bir etkinliğinde, Başkan Dündar’a, “Ne oldu atlı zabıta projesi? Atlar kaçak kesime mi kurban oldu Başkan?” diye takılmıştım…

Bakmış, atların bakımı bir hayli külfetli, başlamadan vazgeçmiş projeden…

İyi de olmuş…

Yoksa zabıtanın keseceği cezalar, atların arpasına samanına yetmezdi!

 

Fincanda pişen kahve!

 

Sen hiç cezvede değil fincanda pişen kahveden içtin mi?” diye sordu, Burpak Başkanı Mehmet Çakman

İçmedim ama aralarında ne fark var ki?” deyince, “Gel sen bul farkını” diyerek Fidan Han’a götürdü beni…

Hanın bahçesinde 1972 yılından beri çayocağı işleten Ertuğrul Ömür’le tanıştırdı beni…

Gerçekten de cezve kullanmıyordu…

Kulpsuz fincanda pişiriyordu kahveyi…

Osmanlı’dan kalma bir gelenekmiş bu…

Kahve dediğin böyle pişer!” dedi Ertuğrul Usta

Kahve ile pek aram iyi olmamasına rağmen içtim, lezzeti fena değildi.

 

Bugün Anneler Günü…

 

– Anam anam güzel anam! Söyle sana Anneler Günü’nde ne hediye alam?

– Hediye mediye istemem evladım… Siz sağ olun, sağlıklı olun ve yanımda olun yeter bana!

– Görüntülü konuşma yapan güzel bir akıllı telefon alayım mı ne dersin?

– Sakın ha! Almam istemem!

– Niyeki ne?

– Zaten bayramdan bayrama, anneler gününden anneler gününe geliyorsunuz… Görüntülü telefonum olursa hiç gelmez, telefonla görüşelim dersiniz, ekrandan öpersiniz elimi sonra!

– !!!???…

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X