Enerji modern hayatın vazgeçilmesi.

Elektriksiz hayata tahammül edeceğimiz süreler sadece dakikalarla ölçülmekte.

Keza doğalgazın yokluğuna katlanma lüksü de yok vatandaşın!

Ve ekonominin de olmazsa olmazını oluşturuyor enerji.

İş dünyasının verimliliği de karlılığı da rekabet gücü de enerjiye fazlasıyla bağımlı çünkü.

Ancak, enerjinin kesintisiz ve kaliteli sunumu kadar fiyatı da büyük önem taşımakta.

Sonuçta cep yakan faturalar hem vatandaşın hem de işdünyasının korkulu rüyası konumunda!

Ve ne yazık ki geçen yıldan bu yana deta bir kabus görülmekte elektrik ve doğalgaz faturalarında.

Çünkü…

Zamların start aldığı Ağustos 2018’den bu yana enerji faturalarında çok hızlı artışlar yaşandı.

Öyle ki tüketici elektrik ve doğalgaza yapılan zam adedini saymaktan vazgeçti.

Oysa Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu normalde üç ayda bir tarife yenilemekteydi.

Ancak, ertelenmiş zamlar ve kur ayarlamaları gibi mazeretlerle adeta zam yağmuru yaşadık enerji cephesinde.

Ve bu süreçte elektrik ve doğalgazda toplamda 10 zam haberi kayıtlara geçerken vatandaş sadece 2 defa indirim sözünü duydu!

Özellikle elektrik fiyatlarının son 15 ayda 2 katındana çıkması pek de alışık olmadığımız bir durum oluşturdu.

Neticede en temel ihtiyaç konumundaki elektriğin yüzde 100’ün üzerinde zamlanması tüketicinin bütçesini hırpalayan bir tabloya dönüştü!

Aynı dönemde doğalgazdaki zamların getirdiği kümülatif fiyat artışı da yüzde 60’ı aştı.

Haliyle aile bütçeleri bir darbe daha aldı.

Kısacası vatandaşın üstündeki enerji yükü enflasyon rakamlarının çok ötesine geçmiş durumda!

Üstelik yılbaşında yeni bir gaz zamma dönük iddialar da gündeme geliyor bugünlerde.

Ancak madalyonun bir de iş ve aş sağlayan işveren üzerindeki yüklerini içeren öteki yüzü var.

 

Türkay: Enerji zamları darbe vurdu

 

Artan maliyetlerin ürün ve hizmetlere yansıtılması oranında zam olarak vatandaşın sırtına dolaylı yükler yükleyerek enflasyonu tırmandırması yanında…

Enerji yüklerinin verim ve rekabetçiliği etkileyerek üretim ve ihracatı olumsuz etkilemesi gibi artçıl bir etkisi de var!

Bu tablo ise işsizliğin azalmasını engelleyen temel sebeplerden birini oluşturuyor.

Yani vatandaş enerji zamlarından hem doğrudan hem de dolaylı etkilenmekte.

Peki iş dünyasının enerjiye bakışı nasıl?

BUSİAD Başkanı Ergun Hadi Türkay’la iş dünyasının enerji ile olan sınavını masaya yatırdık.

Başkan Türkay iş dünyası olarak 2019’da en fazla enerji maliyetlerinin baskısını hissettiklerini söyledi.

“Bir vatandaş olarak evin elektrik faturasının son bir yılda birkaç kat arttığına şahit oldum.

Bir iş dünyası temsilcisi olarak da katlanan enerji maliyetlerinin ağır yükü altındayız!

Çünkü en büyük maliyet kalemlerimizden biri enerji.

Haliyle enerjideki her maliyet artışı üretim ve ihracatımıza darbe vurmakta”.

 

Dışa bağımlılık sorunu çözülmeli

 

Türkay’a göre bu durum toplumsal açıdan da istihdamda görülen sıkıntıların temelini oluşturuyor!

Rekabet gücümüzün korunabilmesi ve işsizliğin azaltılabilmesi için enerji fiyatlarının makul seviyelerde olması gerektiğini kaydeden BUSİAD Başkanı Türkay, dış bağımlılık sorununa da dikkat çekti.

“Enerjideki dışa bağımlılık cari açığı artıran temel faktör. Bu nedenle başta güneş olmak üzere yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmemiz şart”.