Duruşmada zaman zaman gözyaşlarını tutamayan İpek Tuncer, “Akşam kavga ettik, sabah ilişkiye girmek isteyince tartıştık. Bu sırada, korkutmak için savurduğum bıçak göğsüne saplandı. Yaralandığını görünce korkup, dışarı kaçtım. Öldürmek istememiştim. Öldüğünü cezaevinde öğrendim” dedi.
DHA’nın haberine göre olay, geçtiğimiz yıl Haziran ayında Tekke Mahallesi’nde meydana geldi. Gemlik ilçesinde bir fabrikada çalışan Zülfikar Tuncer ile eşi İpek Tuncer arasında oturdukları apartman dairesinde tartışma çıktı. Tartışma, apartmanın merdivenlerinde de devam etti. İpek Tuncer, mutfaktan aldığı bıçağı eşinin göğsüne sapladı. Ağır yaralanan Zülfikar Tuncer merdivenden yuvarlandı ve kafasını çarptı. Komşular polisi aradı. İpek Tuncer ise apartmanın dışında, yol ortasında yerde yatarken bulundu. Olay yerine gelen sağlık ekipleri, Zülfikar Tuncer’in hayatını kaybettiğini belirledi. Kanlı bıçağı apartmanın önünde bulan polis, uzun süre yol ortasında yatan İpek Tuncer’i hastaneye götürdü. Polisin sorularını yanıtsız bırakan Tuncer, tedavisinin ardından tutuklanarak cezaevine konuldu.
‘KAYINVALİDEM AÇIK GELİN İSTEMİYORMUŞ’
Bursa 6’ncı Ağır Ceza Mahkemesi’nde ‘kasten eşini öldürmek’ suçundan hakkında ‘ağırlaştırılmış müebbet’ cezası istemiyle dava açılan 2 çocuk annesi İpek Tuncer’in yargılanmasına başlandı. Tutuklu sanık İpek Tuncer, aşırı heyecan nedeniyle ifadesini oturarak verebildi. Mahkemeye 3 sayfalık yazılı savunma sunan İpek Tuncer, “Kaçarak evlendik. Yüksek dozda psikolojik ilaç kullanıyorum. Düğünümüzde her şeyi beraber beğenip aldık. Kayınvalidem düğünde hiç konuşmadı. Önce anlamadım ama sonra eşim bana tokat atınca kayınvalidemin açık gelin istemediğini öğrendim. Eşime ‘sen annen için bana tokat attın’ dedim, o da bana ‘ailen seni hiçe saydı’ dedi. Sürekli kavga ederdik. İki kızımız oldu. Kızımın birinde böbrek rahatsızlığı vardı. İkimizin de psikolojik tedaviye ihtiyacı varmış ama anlayamadık. Son zamanlarda bizi istemiyordu. Aileme, ablama gitmeme izin vermiyordu. Ben de çıkmazdım. Çok bunaldığım zamanlarda ‘boşanacağım’ derdim, o da ‘ölmek var dönmek yok” derdi” diye konuştu.
“AKŞAM TOKAT ATTI, SABAH İLİŞKİ İSTEDİ”
Olaydan önceki akşam kızını hastane götürdüğünü söyleyen İpek Tuncer, sözlerine şöyle devam etti:
“Eve döndüğümde bana küfür etti. Karşılık verince bana iki tokat attı. Sonra ayrı odalarda uyuduk. Olay sabahı kahvaltı hazırlamak için kalktım. Çocuklar uyuyordu. Mutfaktaki tıkırtılara uyanıp, yanıma geldi ve beni alarak yatak odasına götürdü. Elimde bıçak vardı, alıp konsolun üzerine bıraktı. İlişkiye girmek istediğini söyledi, kabul etmedim. Ona kızgındım akşam bana tokat attığı için, bu nedenle ilişkiyi reddettim. O ise beni tutup soyunmamı istedi. Bir ara konsoldaki bıçağı gördüm, alıp, korkutmak amacıyla salladım, göğsüne saplandı. Yaralandığını görünce korktum ve evden kaçtım. Öldürmek istememiştim. Öldüğünü de cezaevinde öğrendim.”
‘BİZ YATAKTA ÖLDÜRDÜĞÜNE İNANIYORUZ’
Duruşmaya müşteki olarak katılan ölen Zülfikar Tuncer’in 3 ablası ise, sanığın ifadesini kabul etmediklerini söyleyerek, “Zülfikar beş vakit namazını kılan birisiydi. Sanık hiçbir şekilde kadınlık görevini yapmıyordu. İki çocuğuna da bakmadığı için çocukları hastaydı. Bıçağı mutfaktan aldığına inanmıyoruz. Olay akşamı da ailesi ile birlikteydi. Kardeşimiz onu hep özgür bıraktı. Biz tartıştıklarına hiç şahit olmadık. Kardeşimiz boylu posluydu, kendini savunabilirdi. Nasıl savunamadı bilmiyoruz. Yatakta öldürdüğüne inanıyoruz. Cezalandırılmasını istiyoruz” dediler.
Mahkeme heyeti, İpek Tuncer’in tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı erteledi.