Engin Özpınar
Engin Özpınar

Filistin’deki Toprak Günü katliam gününe dönüştü

Filistinlilerin bu yılki 30 Mart “Toprak Günü” anması İsrail’de panik yarattı. Washington’ın var gücüyle destek vermesine karşın Netanyahu hükümeti soğukkanlılığını koruyamadı ve masum insanlara karşı silaha sarıldı; askere ateş emri verdi.

İlk aşamada, ölen Filistinli sayısı 15 olarak belirlendi.

Sıkılan zehirli gazdan etkilenen ve kurşunlanarak yaralanan Filistinli sayısının da BM’nin verilerine göre 1.400 civarında olduğu açıklandı. Bu, olağanüstü bir tabloydu.

***

Ve her zaman olduğu gibi İsrail saldırısını Batı’dan kınayan bir ülke çıkmadı.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ni harekete geçiren Kuveyt oldu. Oldu ama kapalı oturuma izin vermediler. İsrail’in kınanmasına da izin çıkmadı.

Bunun üzerine BM Genel Sekreteri Antonio Gutteres bağımsız ve şeffaf bir soruşturma çağrısında bulundu.

Çoğunluğun iddiası, İsrail’in uluslararası hukuku ihlal ettiği yolundaydı.

***

ABD’nin BM’deki diplomatı Walter Miller, “Bazı kötü amaçlı kişilerin protesto gösterilerini kışkırttığını” savunarak İsrail’i koruma altına almaya çalışması dikkati çekti.

İsrail’in temsilcisiyse Filistinlilerin yürüyüşünü “İyi örgütlenmiş ve şiddet içeren bir terör toplantısı” olarak nitelendirdi.

***

Türkiye, Ürdün, Irak, İran Filistinlilerin öldürülmesini ilk kınayan ülkeler arasında yer aldı.

Bu arada Arap Birliği de lütfetti ve bir kınama mesajı yayınladı. Kınayan Arap ülkeleri arasında Suudi Arabistan da var mıydı, bilmiyoruz.

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas televizyonda yaptığı konuşmada, saldırının tüm sorumluluğunun İsrail’in üzerinde olduğunu savunarak BM’yi göreve çağırdı. Abbas’a göre, İsrail’in Filistin’e yönelik saldırılarını engelleme görevi artık BM’ye düşüyordu.

***

Öte yandan, saldırıdan önce İsrail’in Kanal 10 televizyonuna çıkan ABD’nin Tel Aviv Büyükelçisi David Friedman, masaya oturmaması ve İsrail’in isteklerini kabul etmemesi halinde Mahmut Abbas’ın iktidardan indirileceğini ima etti.

Büyükelçinin küstahlığının nedeni ABD Başkanı Trump tabii, Trump’tan aldığı cesaretle saldırıyor Abbas’a.

Abbas, Trump’ın Kudüs kararından sonra ABD kontrolünde yürütülen barış görüşmelerini reddedince istenmeyen bir lider olmuştu.

***

Bakalım Rusya, ardından da Çin ne zaman dahil olacaklar Filistin barış görüşmelerine.

Batı’da bu sorunu çözemiyorlar. Ya da çözmek istemiyorlar. Ama dünya artık çözüm bekliyor.

Gidişat öyle gösteriyor ki, Trump’tan medet umarken İsrail “kendim ettim, kendim buldum” durumunda kalabilir.

Masada kazanabilmek yalan söylemekten, tehditten değil, en küçüğün hakkına da saygı göstermekten geçer…

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X