Türkiye’nin önemli kış ve kayak turizm merkezlerinden Uludağ’da sezon boyunca on binlerce kişiyi ağırlayan Bursa’ya gelenler, çeşitli rahatsızlıklara iyi geldiğine inanılan kaplıcalardan yararlanabiliyor.
Genellikle gündüzleri Uludağ’ı tercih edenler, akşamları kent merkezindeki kaplıcalara girerek günün yorgunluğunu atabiliyor ya da farklı mekanlarda Bursa’nın eşsiz lezzetlerinin tadına bakabiliyor.
Uludağ’da kayak, Cumalıkızık’ta kahvaltı
Yaklaşık 7 bin yatak kapasitesiyle otel ve misafirhanelere ait 300 ile bin 980 metre arasında uzunluktaki 20 kayak pistine sahip olan Uludağ, önemli kış turizm merkezlerinden biri konumunda bulunuyor.
Yılbaşı ve sömestir tatillerinde büyük rağbet gören Uludağ’a gelen tatilciler, kayağın yanı sıra snowboard, kızak ve kar motoruyla karın tadını çıkarıyor.
Kent merkezinden karayoluyla yaklaşık 40 kilometre uzaklıkta bulunan Uludağ’a 9 kilometrelik hatta sahip teleferikle de alternatif ulaşım sağlanabiliyor. Teleferikle ulaşımı tercih edenler, kartpostallık kar manzaraları eşliğinde zirveye çıkma imkanına sahip oluyor.
Bunların yanında Bursa’ya gelenler, Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütünce (UNESCO) Dünya Miras Listesi’ne alınan, 700 yıllık Osmanlı sivil mimarisini bozulmadan günümüze taşıyan Cumalıkızık ile “Küçük Venedik” olarak nitelendirilen Gölyazı’yı ziyaret edebiliyor. Turistler Cumalıkızık’ta, Misi’de ekmeklerini sobada kızartıp, doğal ve yöresel lezzetler eşliğinde mükellef bir köy kahvaltısı yapabiliyor.
Kapalı Çarşı’da alışveriş
Osmanlı’nın ilk çarşılarından, UNESCO Dünya Miras Listesi’ne alt bileşen olarak Hanlar Bölgesi’ndeki Bursa Kapalı Çarşı, 7 asırlık tarihiyle kentin en hareketli ticaret merkezi konumunda bulunuyor.
Kaynaklara göre, 1399 yılında yapılan Ulu Cami gibi birçok tarihi cami ile Emir Sultan, Üftade, Molla Fenari gibi birçok evliyanın türbesinin bulunduğu Bursa, inanç turizmindeki potansiyeliyle de kente gelen turistlerin dikkatini çekiyor.
Bursa’ya gelen tatilciler, zeytiniyle ünlü tarihi yerleşim olan Tirilye ve çok sayıda medeniyete ev sahipliği yapan İznik’te de tarih ve kültür açısından aradıklarından fazlasını bulabiliyor.
İskender kebap, pideli köfte, tahinli pide, süt helvası, İnegöl köftesi, cantık gibi bölgeye özgü yemeklerden yiyen tatilciler, Bursa ipeği, havlusu, İznik çinisi, Kemalpaşa tatlısı, zeytin ve zeytinyağı, kestane şekeri, ahududu reçeli gibi ürünlerden hediyelik alabiliyor.
Tarihi kaynaklarda, Bursa’daki termal tedavinin Osmanlı’dan çok önce Romalılar döneminde yapıldığı, Romalıların uzun süre savaşan ve yaralanan askerlerini Bursa’nın termal sularında dinlendirdikleri, onları rehabilite ederken bu suları kullandıkları geçiyor. Çekirge semtindeki termal sular da “Kraliçe Theodora Kaplıcaları” diye anılıyor.
“Bursa’da herkese hitap eden tatil çeşitleri var”
Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Güney Marmara Şube Başkanı Murat Saraçoğlu, Bursa’ya birçok coğrafyadan turist geldiğini ifade ederek, özellikle kayak ve kaplıca turizmini aynı anda sunan ender bölgelerden olduklarını söyledi.
Kış ve sömestir döneminde Uludağ ve kaplıcaların yoğun ilgi gördüğünü aktaran Saraçoğlu, “Uludağ hem Türkiye’de hem de dünyada marka olmuş bir kış turizm merkezi. Güzel bir sezon geçireceğimizi düşünüyorum. Bursa, kaplıcaları ve şifalı sularıyla da ünlü bir şehir. Bursa’nın kaplıcalarına da gelen çok sayıda yerli ve yabancı turist var. Oylat Kaplıcaları ile merkezdeki kaplıcalar ve oteller kış sezonunda ilgi görüyor. Kaplıcaya giren turist, bir saat içinde kendini Uludağ’da kayak yaparken bulabiliyor.” dedi.
“Uludağ çok güzel”
Kocaeli’den Uludağ’a tatile gelen Görkem Kalafat, Uludağ’ı çok beğendiğini ve herkese tavsiye ettiğini söyledi.
Uludağ’ın aile veya arkadaşlarla gelinebilecek bir yer olduğunu vurgulayan Kalafat, “Burada vakit geçirmek güzel. Düşe kalka keyif alıyoruz. Herkese tavsiye ederim. İnsanlar buraya mutlaka gelmeli. Hava soğuk ama insanlar sıcak. Herkes birbirini önceden tanıyormuş gibi. Ben snowboarda bindim, kayak yaptım. Kayak yapmak da çok keyifli. Kar üstünde sucuk ekmek güzel oluyor. Çok güzel bir mekan.” diye konuştu.
İbrahim Calp da Uludağ’ın çok güzel olduğunu ifade etti.
Karla kaplanan zirveyi “beyaz cennet” olarak nitelendiren Calp, “Burada insanlar eğleniyor, biz eğleniyoruz. Hafta sonu çok kalabalık oluyor. Pistler dolu oluyor. Yoğunluktan bazen kaymakta bile zorluk çekiyoruz. Birbirimize çarpıyoruz ama buna rağmen keyifli, düşmenin bile bir keyfi var. Uludağ çok güzel. İnsanların burayı gelip görmesini tavsiye ederim.” dedi.
“Gündüz Uludağ’da kayak yapıp akşam merkezde kaplıcaya girilebilir”
Almanya’dan Bursa’ya tatile gelen Ramazan Akın ise 5 günlüğüne tatile geldiğini ve gitmeden önce termale girmek istediğini anlattı.
Termali beğendiğini ifade eden Akın, izne geldiği zaman Bursa ve diğer şehirlere gittiğini belirterek, şöyle konuştu:
“Her geldiğimde Bursa’ya uğramadan gitmiyorum. Bursa ülkemizin en güzel şehirlerinden biri. Osmanlı’nın başkenti. Bursa’ya gelince kayağa çıkıyorum. Aynı zamanda merkeze inip termalde ısınabiliyorum. Bursa güzel bir şehir. Türkiye’ye her geldiğimde mutlaka Bursa’ya uğrarım, 3-4 günümü burada geçiririm. Uludağ’a çıktım karı gördüm, termale geldim sıcağı gördüm. Hem soğuk hem sıcak, çok güzeldi. Ülkemizin güzelliklerinden biri bu. 4 mevsimi aynı anda yaşayabiliyoruz. En güzel şekilde tatilinizi yapıp gidebilirsiniz. Herkese tavsiye ediyorum. Yurt dışındaki yabancılar böyle şeylere hayran.”
Muzaffer Erdem de Bursa’nın kaplıcalarıyla meşhur olduğunu söyledi. Kış döneminde ailesiyle Uludağ’a çıkıp kayak yaptığını aktaran Erdem, şunları kaydetti
“Uludağ’a da çıkıyoruz. Uludağ’ın farklı bir tadı var, kaplıcanın farklı bir tadı var. Dağın eğlencesi kar, kayak, kaplıca ise daha çok rahatlamak için gelinen bir ortam. Bursa birçok ile göre çok zengin. Gündüz Uludağ’da kayak yapıp akşam merkezde kaplıcaya girilebilir. Ardından otellerde kalıp ertesi gün İstanbul’a gidilebilir. Bursa otobandan dolayı İstanbul’un arka mahallesi gibi oldu. İmkanı ve zamanı olanların böyle yerleri mutlaka ziyaret etmelerini tavsiye ederim.”