Engin Özpınar
Engin Özpınar

Hariri’nin istifasının ardından olası gelişmeler

Lübnan Başbakanı Saad Hariri ülkesinde istifa eder ve kenara çekilebilirdi. Ama o öyle yapmadı. Suudi Arabistan’a gitti ve istifasını orada açıkladı. Saad Hariri Riyad’da açıkladığı istifa mektubunda “Hayatıma yönelik bir komplonun hazırlandığını hissediyorum” diyerek İran’la Hizbullah’ı suçladı. Niye öyle yaptı? İstifasını açıklarken bu soruya yanıt vermedi, tersine üzerini adeta bir sır perdesiyle örtmüş oldu. Oysa bir gün önce İran İslam Devrimi lideri Ayetullah Hamaney’in başdanışmanıyla görüşen ve Lübnan’a desteklerinden dolayı teşekkür eden Hariri ne olmuştu da daha 24 saat bile geçmeden Tahran’a düşman kesilmişti. Babası da Lübnan başbakanıyken bir suikasta kurban giden Hariri ruhsal dengesini mi kaybetmişti? Yoksa Suudilerin bir senaryosuna kurban mı olmuştu? Senaryonun içinde İsrail de var mıydı? Ya da hem Tel Aviv, hem Riyad ortak bir “Lübnan” operasyonu mu gerçekleştirmişlerdi?

*
Şu anda tüm olasılıklar ve senaryolar masa üzerinde duruyor. Ancak kuşkular da İsrail’le Suudi Arabistan üzerinde yoğunlaşıyor. Tabii ikisinin arkasında da ABD’nin olduğunu tahmin etmek zor değil. Hatta istifa planının asıl sahibinin ABD olduğu da söyleniyor. Ortak iddiaları şu: “İran, dünya için bir tehdittir!” Bu durumda, Lübnan Başbakanı’nın 24 saat içinde birbirine zıt tavırlar sergilemesi anlam kazanıyor. Açıkçası ABD, Suudi Arabistan ve İsrail, Hariri’yi kullanmış oluyor. Böylece onlar amaçlarına ulaşıyorlar. Ancak Hariri’nin durumu bundan sonra ne olur sorusu gündeme giriyor. Hariri bundan sonra Lübnan’a dönebilir mi? İnsan içine çıkabilir mi?

*

İran dünya için tehdittir diyorlarsa, epey kapsamlı bir plan düşünüyorlar, demektir. O da şu olabilir: İran’la birlikte Lübnan’daki Hizbullah da hedef alınacaktır. Hariri, acaba bunun için mi ülkesini terk ederek Suudi Arabistan’a sığınmış oluyor? Hizbullah İsrail için bir tehdit. Ama ne zaman tehdit? Lübnan’a saldırdığı zaman tehdit!             İsrail bunu zamanında denedi ve yenildi. Şimdi kendini güçlü sanıyor olabilir.

*

Ama daha önemlisi Suriye’deki durum. Suriye ordusunun başta IŞİD olmak üzere Esad karşıtı terör örgütleriyle mücadelesinde Hizbullah’ın büyük katkısı var. Hizbullah’ı sahadan çekerseniz Şam’ın kolunu kanadını da kırmış olursunuz. ABD, İsrail ve Suudi Arabistan’ın Hizbullah üzerindeki hesaplarının bu yönde olduğunu söylersek yanılmamış oluruz. Hizbullah güçten düşerse İran’ın Suriye’deki ve Lübnan’daki gücü de düşer. O zaman Rusya’nın, Suriye’deki hava operasyonlarının anlamı da kalmayabilir. Kim bilir belki ABD’nin Rusya’yla ittifak yapmak gibi bir zorunluluğu da ortadan kalkar. Şimdi tek başına her istediğini yapamıyor Pentagon. Kuzeyde Kürtlerle işbirliği tamam da Türkiye’nin itirazları nedeniyle o konuda da sıkıntısı var Washington’un.

*

Rastlantı bu ya, Suudi Arabistan’daki saray darbesi Saad Hariri’nin Riyad’da bulunduğu zamanda patladı. Prenslerin kavgasında Hariri arada kalmasın? Riyad’dan ayrılması gerekirse İsrail’den başka gidecek yeri de yok istifa eden Lübnan Başbakanı’nın. Hariri’yi bundan sonra koruyacak tek lider Netanyahu olabilir…

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X