Avatar
Selahattin Adıgüzeller

Hepimiz aynı otobüsteyiz!

Gazetemizin grafik servisi emektarlarından İclal kardeşim, dün medyaya gelirken bindiği belediye otobüsünde tanık olduğu bir olayı anlattı…

Orta yaşlarda bir kadın, karşısındaki koltukta kucaklarında küçük çocuklarıyla oturan çifti uzun uzun süzüyor önce…

Sonra dayanamayıp sesleniyor:

“Siz, Suriyeli misiniz?”

Erkek olanı yarım yamalak Türkçesiyle cevap veriyor:

“He Suriyeliyiz!”

 

*

 

Vay sen misin bunu diyen?

Kadın, başlıyor makineli tüfek gibi saydırmaya…

Demediğini bırakmıyor, hakaret ve aşağılayıcı en ağır cümlelerle yükleniyor çocuklu Suriyeli çifte…   

Savaştan kaçıp Türkiye’ye sığındıklarına bin pişman ediyor adeta.

Kadının öfke dolu tepkisini, şaşkınlık içinde izleyen çift, sonunda ilk durakta inmek zorunda kalıyor otobüsten sessizce…

 

*

 

İnseler de kadının öfkesi hala geçmiyor, bu kez davranışını yadırgayan diğer yolculara sarıyor…

Derken, ikiye bölünüveriyor bir anda otobüsteki yolcular…

Bir yanda, kadını haklı bulanlar, diğer yanda eleştirisini yersiz ve acımasız bulanlar!

Ortalık dönüyor siyaset meydanına, şoförün ani fren manevralarına rağmen tartışmaların harareti düşmüyor bir türlü…

Kimi dış politika uzmanı kesiliyor, kimi psikolog!

“Ben otobüsten inerken, tartışma hala devam ediyordu. Kesin karakolda reklam arası vermişlerdir!” esprisi yaptı İclal kardeşim

 

*

 

Tanık olduğu olay, acı ama bir sosyal gerçek…

Sınırlarımızdaki güvenliği sağlamak amacıyla, dış destekli terör örgütlerine (ordusu da denebilir!) karşı yapılan askeri operasyonlardan şehit haberleri geldikçe, içimiz acıyor.

Acıdıkça da ülkemize sığınan Suriyeliler gözümüze daha çok batıyor.

Tepki özellikle de, gücü kuvveti çocuk yapacak kadar yerinde ve vatanını savunabilecek yaşlardaki Suriyeli erkeklere karşı…

Çünkü bizim gözümüzde savaştan kaçan kim olursa olsun vatan hainidir!  

Fakat geleneğimizde de yapılan iyiliği başa kakmamak var!

O yüzden tepki ve eleştirilerde ırkçı, tahrik edici yaklaşımlardan uzak durulmalı…

Tarih boyunca başımıza ne geldiyse hep merhametimizden geldiğini ve bedelinin de nankörlükle ödendiğini biliyorum…

Yine de diyorum ki; biraz daha hoşgörü biraz daha sabır ve empati!  

Bize yakışan da budur!

Hepimiz aynı otobüsteyiz!

Şoförün dikkatini dağıtmayalım! Zemin buzlu, lastikler kabak! 
 

Timsah’ta sarı-kırmızı tehlike!
 

Bursaspor pazar günü kendi sahasında E.Malatyaspor’la oynadı…

Galibiyet bekliyorduk.

Golsüz bitti maç. Oynanan futbolu görünce bir puana bile şükrettik!

Bu hafta Galatasaray deplasmanı var.

Sonraki hafta da Kayserispor gelecek…

Üç haftalık seride oynayacağı takımların forma renklerindeki şu tesadüfe bakar mısınız, üçü de sarı-kırmızı!

Bu Bursaspor için ligdeki gidişatını gösterecek bir ilahi işaret sanki…

Şu an sarıda duruyor takım, şayet iki maçtan da puan veya puanlar alamazsa, kırmızı ışık yanabilir yeşil timsahlar için!

O sene, bu sene olmasın, aman ha!
 

Bu utanç bize yeter!
 

Sosyal medyada, “Bu utanç bize yeter!” başlıklı bir fotoğraf paylaşılıyordu birkaç gündür…

Musalla taşında küçücük bir tabut, başında bir imam ve arkasında cemaat, cenaze namazı kılıyorlar.

O cenazenin, Adana’da bir sapık tarafından tecavüz edilen, 4,5 yaşındaki kız çocuğuna ait olduğu ileri sürülüyordu…

Acı bir görüntüyü görenler sapığa karşı öfkesini, nefretini ve ülke olarak utancımızı dile getiren yorumlarda bulundular.

Fakat sonradan anlaşıldı ki, o fotoğrafın Adana’daki iğrenç olayla bir alakası yok!

Çocuk da yaşıyormuş!

Peki böyle bir iğrenç olayı, kim niye sosyal medyada ajite etme gereği duyar?

Niye yanlış fotoğrafı bile bile hangi amaçla paylaşır?

Bu da bize bir ders olsun, sosyal medyada gördüğümüz her paylaşıma lapin gibi atlamayalım diyeceğim ama bu kaçıncı ders?
 

foto/şaka

Alın size gerçek bir soyağacı!

soyagaci.jpg

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X