Engin Özpınar
Engin Özpınar

İran’la ilişkilerde dönüm noktası

Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun dünkü İran ziyareti kuşkusuz,“Bölgenin kaderi bölge dışı aktörlere bırakılmamalıdır” sözleriyle anılacak.

İran Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı İshak Cihangiri’nin verdiği mesaj da önemli tabii… O da diyor ki, “Tüm sorunları inceleyip ortadan kaldırılması konusunda anlaştık. Bu konuda çaba göstereceğiz.”

Ankara-Tahran ilişkilerinde belli ki yeni bir döneme giriliyor.

Davutoğlu, Türkiye ve İran ilişkisinin önemini vurgularken, “Ortak bir zeminde buluşulması halinde bölgedeki sorunları da çözeriz” diye konuşuyor.

Gerçi bölgenin sorunlarında bölge dışı aktörler başrolde; sahneyi kolay kolay bırakacak gibi de görünmüyorlar.

Ama Türkiye ve İran’ın ortak ağırlığı, etkileyici olabilir.

Yeter ki, Ankara-Tahran ilişkileri rayına girsin.

Bu arada… İran’la yeni dönem, Rusya’yla gerginliğin giderilmesine yönelik çabalara katkı sağlar mı acaba?

Yoksa beklentileri abartıyor muyuz?

 

Çin’de büyümede tarihsel düşüş ve ABD

 

Çin’in ekonomik büyümesinin son 25 yılın en düşük düzeyine gerilemesi, siyasal rakiplerinin, en başta da ABD’nin iştahını kabartmış olabilir.

Çin ekonomisindeki kriz olasılığı, tabii ki, küresel ekonomi için tehdit.

Ama yanı sıra Pekin’in gerilemesine ve zayıflamasına yol açar ki, dünya için asıl tehdit de odur.

Çin, ekonomisi derin bir krize girdiğinde toplumsal gerilimlerle sarsılmaya başlarsa, bundan, ülkenin etnik, dinsel ve dilsel yapısının nerelerde ve nasıl harekete geçeceğini kestirmek bile ürkütücü.

Ne var ki, Çin’in toplumsal gerilimlerini kaşımak konusunda ABD’nin ve bölgedeki müttefiklerinin boş durmadıkları da bilinmeyen bir şey değil.

Pekin, bu nedenle olsa gerek, yeni tip kentleşme ve tarımsal modernleşme, yeşil üretim ve çevre, ARGE ve inovasyon gibi beş yıllık temel hedeflerini belirlerken ülkenin savunma harcamalarını da yüzde 7,6 oranında artırmayı ihmal etmiyor.

 

Dananın kuyruğu Brüksel’de kopacak

 

7 Mart zirvesinden Almanya Başbakanı Angela Merkel’in siyasi geleceğini belirleyecek kararlar çıkabilir.

Şöyle ki, Yunanistan ve Türkiye arasındaki AB dış sınırlarında güvenliğin artırılması, denetimlerin sahillerden iç kısımlara doğru genişletilmesi, bu amaçla AB üyesi ülkelerden destek alınması, NATO ile işbirliği yapılması konularında Ankara’yla anlaşma sağlanabilirse Merkel’in planı gerçekleşmiş olacak.

Ve tabii yine Merkel’in planına göre Türkiye’nin tam üyelik sürecinin yeniden canlandırılması ve vize kolaylığı konularında da Brüksel’de düğmeye basılacak.

En önemli ölçüt şu: Türkiye üzerinden Avrupa’ya geçen sığınmacı sayısında ciddi bir azalma olacak mı, olmayacak mı?

Merkel’in tüm geleceği buna bağlı. Tabii Türkiye’nin AB yolcuğu da…

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X